Şu son olaylardan sonra kendimi toplayamadım yazmak için ve bu yüzdende biraz kısa oldu sanırım geçiş bölümü sayın, geciktiği için özür dilerim, iyi okumalar.
Okuldan çıktıktan sonra biraz yürümeye karar vermiştik ve sahil kenarında ilerliyorduk. Okula gitmek zaten zor gelirken şimdi bir de cezaya kalacağım düşüncesi moralimi bozuyordu ama Malik'in azar işitirken ki surat ifadesi gözümün önüne geldikçe gülesim geliyordu. Onun nasıl şikayet etmediğini düşünüyordum ama bir sonuca varamıyordum. Belkide ediyordu, sadece belli etmiyordu.
''Değil mi Gece?'' dediğinde bir şeylerden bahsettiğini yeni fark ediyordum. Kendi düşüncelerimle boğuşmaktan sanırım onu duyamamıştım.
''Özür dilerim dalmışım, ne demiştin?'' diye sordum. Yerdeki küçük çakıl taşına hafif bir tekme atıp denize düşmesini sağladı.
''Bende onu diyorum ağzını bıçak açmıyor.'' dedi gülerek. Yanından geçmekte olduğumuz banka oturdum. O da yanıma oturdu.
''Ne söylemeliyim bilmiyorum..'' dedim açıkça.
''Benden kaçıyordun...'' dedi benim gibi. Sağ elini arkamdan uzatıp bankın arkasına attı. ''Sanırım evet.''
''Bir şey sorabilir miyim?'' diye sordu. Kafamı evet anlamında salladım.
''Beni hiç özledin mi? Yani en azından yokluğumu farkettin mi?'' Arkamdaki elini omzumun yanına indirdi. Bana sarılıyormuş gibi duruyordu. Başımı kaldırıp ona baktım.
''Bir eksiklik vardı.'' Vardı, inkar edemezdim. ''Bilmiyorum, karmaşık...'' diye ekledim. Güldü.
''Bende seni özledim Gece. Gerçekten özledim. En az senin kadar bende ne söylemem gerektiğini bilmiyorum ama elimde olsa şu anı durdururdum. Böylece sen hiç gitmezdin.'' Gözlerimi denize sabitleyerek başımı omzuna yasladım. İlk defa bana yakın olmasına izin veriyor, kaçmıyordum. Bunun yarattığı etkiden olacak bana artık gerçekten sarılıyordu. Dışarıdan bizi böyle gören birinin ne düşündüğünü tahmin edebiliyordum. Yalan değil, bende olsam iki sevgiliden farklı bir şey getirmezdim aklıma. Umursamadım.
Ne kadar süre öyle durduğumuzu, ne zaman ona iyice sokulduğumu bilmiyordum, tek bildiğim ikimizde bunu bozmak istememiştik. Öyle ki, nefes alırken bile olabildiğince kendini az hareket ettirmeye çalıştığını seziyordum. Böyle kalabilirdim ama hava kararmaya başlamıştı. İstemeye istemeye ondan ayrılıp kalktım. Kolumdaki eli yavaşca düşerken bile o çekim hissi oradaydı. Ona dönüp baktığımda bana çocuksu bakışlar atıyordu.
''Dondurma yiyelim mi?'' Onu kaldırmak için hızla uydurduğum bir bahaneydi ama evet, başarmıştım.
''Gece hanım nasıl buyururlarsa öyle olsun.'' deyip yanıma geldiğinde ona yalandan vurdum. Ne kadar yakın durmam gerektiğini ya da ne konuşmam gerektiğini bilmiyordum. Böyle konularda pek iyi sayılmazdım. Şimdiye kadar olan iki ilişkimde de hep ben odun taraf olurmuşum. Hatırlamıyordum, en azından Meral öyle anlatmıştı. Öyle olduğuma da garanti verebilirdim.
''Hanımefendiye bir böğürtlenli dondurma, bende çikolatalı istiyorum.'' Söylediği şey gözlerimi dondurmacıdan doğrudan alıp ona dikmemi sağlamıştı.
''Neli dondurma sevdiğimi mi biliyorsun?'' dedim gözlerimi büyüterek. Adamın elinden dondurmaları alıp parayı uzattıktan sonra böğürtlenli olanı bana uzattı.
''Tabi ki neli dondurma sevdiğini biliyorum.'' deyip güldü.
''Boş zamanlarımı Gece'nin 'en..'leri adlı bir kitap yazarak geçiriyorum kaynaklarım da bütün ortak çevremiz oluyor.'' diye alay etti. Dalga geçiyordu ama belli ki gerçekten soruyordu ya da kısa süren tatilimizde ona ben söylemiştim. Şuanlık kurcalamak istemiyordum. Bizim evin yoluna doğru ilerlemeye başladığımızda abime oyalanacağımı söylemediğimi hatırladım. Gerçi bende bilmiyordum, fazlasıyla doğaçlama bir gün olmuştu ve havanın nasıl karardığını anlamamıştım. Zaten sorun olmazdı, sadece ailemizden tek kalan biz olduğumuz için beni biraz fazla sahiplenirdi. Bu da merak edeceği anlamına geliyordu.
Malik'in sağ tarafında yani deniz tarafındaydım ve aramızda bir şerit geçecek kadar mesafe olduğunu fark ettim. Bir iki adım ona yaklaştığımda dondurmayı öteki eline alıp kolunu omzuma doladı. Üzerinden yayılan mükemmel koku ona yaklaşınca dahada belirginleşti. Tek nefeste ciğerlerime bu kokuyu depolarken sormadan edemedim.
''Parfümün çok güzel kokuyor, markası ne?''
Dondurmayı indirip güldü. ''Avon'un erkekler için olan katoloğu.. Yere koyup üzerinde yuvarlandım.''
Attığım kahkahayı bütün Kordon'un duyduğuna yemin edebilirdim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Siyahı // Zayn Malik
FanfictionUnutmak isterdi her insan, başına gelen kötü ne varsa unutmak... (Askıda)