Step By Step / HYUNLİX

16. Bölüm ⚠︎ (Final)

(Kiss ⚠︎)
(Smut ⚠︎)

"Felix söyleyecek misin artık?"

Loş ışığın etkisinde olan odada. Hyunjin karşımdayken, hâlâ daha 5 dakika önce bir şey söyleyeceğim diye onu karşıma oturtturduğumda, susmaya devam ediyordum.

"Ah hazırım!"

"Felix biraz daha böyle beklersek ben çıkıyorum."

Hyunjin tam oturduğu yataktan kalkmak için hamle yaptığında ani bir hareketle elinden tuttum ve onu geri oturtturdum.

"Hyunjin ben sana aşık oldum!"

En sonunda söylediğimde şaşkınlıkla kaşları kalktı,

"Ciddi misin?"

(⚠︎)

Uzun uzun açıklamaktan ziyade aklıma gelen en güzel fikir ile yüzünü ellerimin arasına alıp kendine çektim ve verebileceğim en iyi öpücüğü ona bahşetmeye başladım.

Bunu fırsat edinip beni hemen kucağına aldı ve çok beklemeden dilini içeri gönderirken elleri vücudumu keşfe çıktı,
Elleri beni sıkıca sararken daha fazla dayanamadım ve Hyunjin'in üzerindeki kıyafetleri çıkarmaya başladım. Bu sefer istekli olan taraf bendim, hem de hiç olamayacağım kadar.

Buna karşılık o da benim üzerindeki kıyafetlerden kurtulmaya çalışırken dudaklarımız hâlâ bağını kesmiyordu. Beni altına alacak şekilde yatağa yatırdı ve yükünü vermeden üzerime çıktı. Kendimizden geçmiş gibi inlemeye devam ederken o boynuma yönelmiş izlerini bırakıyordu. Boynumdan aşağıya doğru ıslak bir yol çizerken ben omuzlarını var gücümle sıkıyordum. Aşağıya geldiğinde boxerımı çıkarıp bir köşeye attı...

𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽

"Ahm d-daha hızlı Felix!"

İkimiz ter içindeyken ben sınırları dinlemeden daha da hızlandım, hemen ardından boğazımda hissettiğim sıcak sıvıyı beklemeden yuttum. Ben kendimi yatağın bir köşesine atınca, Hyunjin hızını alamayıp üzerime çıktı ve dudaklarımı dudaklarının arasına aldı. Boğuk ve uzun inlemelerin ardından, kenarları tükürükler ile dolu dudaklarımız birbirinden ayrıldı.

Beni üzerine yatırdığında, biz nefes nefeseyken bedenlerimiz ter içindeydi.
Şu ana kadar Hyunjin ile yaklaşık 3-4 gece geçirmişizdir. Ama hiçbiri... hiçbiri bu kadar güzel değildi.

Bedenlerimiz hızla nefes alıp vermeden yorulmaya kadar gidince. Dudaklarımın arasından çıkan bir cümle benim için daha da bir anlamlı hale gelmişti,

"Seni... çok seviyorum Hyunjin..."

"Bende... Bende seni seviyorum bebeğim. Kendini bana bırak... artık benimsin."

𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽𓇽

Anlıma çarpan nefes ritimleri, burnumla buluşan Hyunjin'in kokusu ve göz kapaklarıma vuran güneş ışınları ile gözlerimi açtım.

Bulunduğum bu pozisyon, bu hayatta isteyeceğim ilk şeydi artık. Hyunjin bir kolu beni sarmış ve bende ona sıkıca sarılırken beraber uyuyorduk.

Biraz doğuruldum ve aşık olduğum yüzü inceledim. Aşık olduktan sonra ne olursa olsun daha güzel geliyordu bana.
Hyunjin'in boynundaki morlukları ve dudağındaki yaraları görünce kendi kendime gülümsedim.