Uyandığımda saat 3:30'du. Kalktım ama boğazım çok ağrıyordu.
Odada su var mı diye baktığım zaman su göremedim. Ben de üzerimdeki pijamalarımı değiştirmeden mutfağa indim zaten bu saatte kimse uyanık olmazdı diye tahmin ediyordum.
Uykulu halim ve ünicornlu pijamalarım ile 2 kat merdiven inip su içmeye mutfağa gelmiştim. Hemen kendime bi bardak su alıp içtim ve odama geri dönmeye başladım.
Odama gelince önce banyoda günlük rutinimi yaptım. Sonra gardroptan siyah bir sporcu atleti ve tayt giydim.
Odadan çıktım ve merdivenlere yöneldim. Ama tek bir sorun vardı. Spor salonunun nerde olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden Jarvis'e seslendim.
Emy : Jarvis spor salonu nerde?
Jarvis : Efendim 23. Katta bulunuyor.
Ne harika ben 37. kattayım tam olarak 14 kat aşağı inmem gerekiyor.
Ve sonunda burdayım spor salonunda.
Önce ısınma antrenmanı yaptım. 500 mekik 500 şınav çektim. Daha sonra elime eldivenimi geçirip kum torbalarına yöneldim. Ne kadar çalıştım haberim yok zaman çok hızlı geçmiş saatime baktığım zaman saatin 4:45 olduğunu gördüm. Bahçeye çıktım ve toplam 45 dk boyunca koşmaya başladım. Aslında bu günlük spor rutinimin sadece çeyrek kısmı neyse çok yorulduğum için merdivenlere yöneldim. Kendi odama çıkmaya başladım.Siz diyeceksiniz ki bu kadar merdiveni nasıl çıkıyorsun? Kolay vampir hızımı kullanıyorum ve 37. kata çıkmak brnim için 1 salise bile olmuyor. Yukarı çıkarken Romanoff ve Rogers'ı gördüm. Beraber spor salonuna gidiyorlardı büyük ihtimalle antreman yapıcaklar. Neyse ben çok zaman kaybetdim. Odama gelince bir siyah sweet ve siyah pantolon giydim. Odadan çıkıp mutfağa gittim. Mısır gevreği yedim. Bulaşığımı yıkayıp kahve yapmaya başladım. Kahvemi aldığım zaman laboratuarıma doğru yol aldım. Saat 6 olmuştu. Ben kendi yapay zekam olan Marco'yu aktif hale getirmeye başladım. Ardından ise saatime ve kulaklığıma bağladım.
6:30'da
Herkes uyanmıştı. Wanda, Allison, Logan, Jean, Hope(antman'in eşi), Isaac, Steve kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı. Diğerleri ise bir taraflara dağılmıştı. Saat 7'de herkes kahvaltı masasının başında oturuyor yemek yerken bir yandan ise kendi aralarında sohbet ediyorlardı.
Bruce : Afedersiniz ama Emy kahvaltıya gelmiyor mu?
Charles : Ohh hayır o gelmi-
Charles'in sözünü kesen Tony oldu.
Tony : Jarvis Emery nerde?
Jarvis : Efendim sizin ona verdiğiniz laboratuarda ve ayrıca o kahvaltısını erken yaptı.
Carol : Neden bizimle beraber yapmadı?
Logan : O genellikle güne daha erken saatte başlıyor. Bu yüzden bizimle beraber kahvaltı yapmaz.
Nat : Jarvis Emery saat kaçta kahvaltı yaptı.
Jarvis : Bayan Romanoff saat 3:30'da kalktı ve kahvaltısını 5:40'da yaptı.
Clint : O kadar saat ne yaptı peki?
Erik : Tabiki de antrenman yaptı benim çalışkan portakalım.
Tony : Jarvis sabah uyandığı andan itibaren görüntüyü başlat.
Görüntüde Emy tatlı pijamaları ve uyku sersemi haliyle su içiyordu.
Erik : Dur dur videoyu durdur.
Thor : Neden noldu?
Erik : Şu tatlılığa bakın fotoğraf çekeceğim tabiki.
Erik telefonunu çıkardı ve Emy'nin görüntüdeki tatlılığını fotoğraf çekti.
Erik : Bunu çerçevelettirmem gerek.
Allison : Oww çok tatlı😻
Yelena : Gerçekten çok tatlı ve şirin çıkmış.
Tony : Tamam bittiyse devam ettiriyorum.
Emy'nin antreman yaptığı kısımda.
Nat : Baya iyi çalışıyor.
Erik : Baya iyi mi ? Ciddi misin?
Wade : Emy çok fena paslanmış.
Steve : Neden öyle dediniz ki?
Peter : Çünkü normal bir günde bunun 4 katı daha ağır çalışırdı.
Nick : Ama bu hali bile yeteri kadar etkileyici dedi ve tekli koltuklardan birine yayıldı.
Carol : Nick siz ne zaman geldiniz?
Maria : Siz videoyu izlerken yani şimdi geldik.
Steve :Siz de kahvaltıya gelmez misiniz?
Nick : Sağol yüzbaşı ama gerek yok. Aslında bakarsanız baya iyi anlaşıyorsunuz.
Erik : Hıh ne demezsin Bayaa(!)
Charles : Sadece biraz daha beraber bir şeyler yapmaya ihtiyacımız var.
Nick : Emery bu konuya pek sıcak bakmıyor sanırım kahvaltıya bile gelmediğine göre.
Raven : Kahvaltısını erken yaptı😒(Kaç kere daha anlatıcaz bakışı).Herkes salonda oturuyordu. Görevler ve beraber yaşamak hakkında konuşuyorlardı. Bu sırada Emery Marco'yu odasında ve kendi laboratuarında aktifleştirmiş. Saatine ve kulaklığına bağlamıştı. Ayrıca bir kaç adet silahını da geliştirmişti. Sonra laboratuarından çıktı ve odasına yöneldi. Minik bir sırt çantası aldı. Bronte'nin su ve mamasını değiştirdi ve salona indi. Salona geldiği ana çoğu göz ona dönmüştü.
Emy : Raven, Jean ben markete gideceğim ordan da Avm'ye geliyor musunuz?
Raven : Alışverişe ne zaman hayır dedik?
Jean : Çantalarımızı alıp çıkalım.
Nat : Biz de gelebilir miyiz?
Emy ona bakmadan "Arabada bekliyorum" dedi ve merdivenlerden aşağı indi.
Yelena : Bunun ne anlama geldiğini bilen?
Raven : Umrumda bile değilsiniz ama gelmezseniz sevinirim anlamına geliyor.
Carol : Yani gelsek sorun olmaz.
Jean : Hayır ama-
Kate : O zaman hadi çantaları alalım. Lidya Allison hadi kalkın.
10 dk sonra Emy sürücü koltuğunda diğer kızlar arkada sohbet ediyolardı. Yolculuk boyu Emy bir kere bile konuşmamış hatta mimik bile yapmamıştı. Kızıl ajan bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. Karşısındaki kızın bakışlarından hiçbir şey çıkaramamak onu delirtiyordu. Kız çok soğuk ve sertti. Sonra araba durdu. Kocaman bir süper markete gelmişlerdi.Kate : Avm'ye gideceğimizi sanıyordum.
Jean : Evet gideceğiz ama Emy'nin buradan alması gerekenler var isterseniz biz arabada bekleyelim.
Nat : Bende ineyim atıştırmalık alırım.
Emy marketten çikolatalı süt, noodle, bir ton çikolata ve jelibon, hazır pizza gibi yapımı kolay olan bazı şeyler aldı. Nat ise onu izliyordu.
Sonra kasada Nat'ın aldıklarını da Emy ödeyince Nat içinden "tam bir stark" diye geçirdi. Emy kendi aldıklarını bagaja koydu. Sonra arabaya bindi. Nat aldıklarını kızlara verirken Kate bana bir çikolata uzattığı zaman ona sakin ama sert bir sesle ;
Emy : Yanlız ben araba sürerken birinin bana bir şey uzatmasından hoşlanmam. dedi demesi ile herkes bir an ona döndü. Herkes deja vu yaşıyordu. Çünkü neredeyse 2 yıl önce aynı cümleyi Tony kurmuştu. Ama fazla üstünde durmadılar. Avm'ye geldikleri zaman Eny zaten nerden ne alacağını bildiği için çok zorlanmadan istediklerini alıyordu. Tamı tamına 2 buçuk saat sonra Emy ve Allison'un ısrarları sonucu Avm'den çıkıp kuleye gelmişlerdi. Emery aldıklarını odasına çıkarıp yerleştirdi.Sonra salona inip Logan'ın dizine yatıp akşam yemeğini bekliyordu. Logan ise onun saçını okşuyordu. Logan'ın bunu yapması Emy'nin çok hoşuna gidiyordu. Çoğu Emy'nin bu minik kediye benzer halini gördükçe şaşırıyorlardı. Yemek aşırı sakin bir şekilde geçmişti. Emy yemekten beri dalgın dalgın bir şeyler düşünüyordu. Avengers bunu merak etse de kimse cesaret edip konuşmamıştı. Emy ise yemekten sonra laboratuarına çıkmıştı.
Arkadaşlar bölümü okuyan kişiler lütfen oy verebilir mi?
Kaç kişi okumuş kaç kişi beğenmiş çok merak ediyorum.
Arkadaşlar bu arada aklımda fikir var ama bir türlü bağdaştıramıyorum.
Neyseeee sizi çok öpüyorum💜😘💜💛
Bu arada Erik'i böyle tatlı kız babası olarak yazmayı çooook seviyorum . Çokk yakışıyoo ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutant Kız Ve Loki💚
FanficBir anlaşma ile insanlar ve mutantlar arası barış ortamı oluşması sağlanıyor. Mutantlar ve Avengers birleşiyor. Sizce bu iyi mi , yoksa kötü mü olucak ? Afedersiniz kendimi tanıtmadım ben EMERY SASHA YALÇINKAYA. Soyadım ile isminin hiç alakası yo...