Telaşlı adımlarla evin yolunu tutarken yolun yarısında cebimdeki telefonun titreşimiyle irkildim.Annem ciddi bir ses tonuyla"Nerede kaldın sen?Baban her an işten gelebilir. Ayrıca sana oraya gitmen için izin verdiğimi duyarsa..." "Tamam anne,büyüdüm ben . Neden hala babamla korkutmaya çabalıyorsun?" Sesimde sakinlik vardı ama içimdeki yanardağlar patlamaya sinyal veriyordu.Baskılara dayanacak gücüm kalmışmıydı,bilmiyordum.
Ve nihayet eve vardığımda kapıyı çalarken eve gelmemiş olmasını umuyordum ama korkunun ecele faydası yoktu sonuçta.
Kapı açılınca babam küplere binmiş bir vaziyette dikkatle beni izliyordu. Ayakkabılarımı çıkardım ve tam eve girecekken kolumdan asıldı. Öfke fışkıran bir ses bana döndü ve"Nerede kaldın sen!"diye bağırdı.Bilmiyordu tabii. O doğum günü partisine gittiğime gideceğime pişman olmuştum zaten.Ceza verdi.Ne yapabilirdi ki zaten başka? Odamla bütünleşmeye hazırdım.Geometri sınavıda vardı yarın, belkide haklıydı doğum gününün sırasımıydı şimdi?Odama çıktım koşar adımlarla.odam geniş gözüküyordu ama belkide çok eşya olmamasından kaynaklanıyordu,bilmiyorum.17 yaşındaydım ve okuldan gelince genellikle odamda bitkisel bir şekilde yaşayan bir tiptim.Evet,birkaç istisna dışında annemde izin vermiyordu.Ygs diye tutturmuş gidiyorlar.
Ve yine odamla baş başa kaldığımız zamanların birindeydik.Yatağıma uzandım ve bütün gün olanları beynimde gözden geçirdim.bu düşünceler eşliğinde uykuya daldım.Zaten yorulduğumdan dolayı pekte zor olmadı.Ertesi gün salıydı ve çok yoğun bir gün geçeceğine garanti verebilirdim. Ağır dersler üst üste ve 5.ders geometri sınavıyla ittifak kurunca cidden tüm yaşama sevincim sönmüştü.çalar saat çalınca sabah olduğunu anladım. Dünkü yorgunluğum hala kendini koruyordu.Hazırlandım ve okula gitmek için yola koyuldum.Teneffüslerde çalışmam gerekecekti sanırım.Okul olmasaydı ne kadar mutlu olabileceğimi hayal ettim.Hiçbir zaman okulu sevmedim.
...