Herşey tahminimden daha yolunda gibiydi... Herkes sakin , plan akla yatkın , hafif ürksekte kararlı ve cesurduk. Son oyun olarak görüyorduk. Çünkü bir daha bu yükü beynim kaldıramazdı.
Her zaman ki gibi Matt yatağında dizlerine dayadığı kağıt parçalarına , kaleminin mürekkebi yettiği kadar birşeyler fısıldarken ben de Louis ' in getirdiği krokiye bakıyordum. Elime aldığım kırmızı,mavi ve yeşil kalemlerle birşeyler çizerken , içimden kendi içimle münakaşa ediyordum ;
+" Imm.. bir bakalım."
Hastanenin ön giriş kapısını yani doktor ve hasta bakıcıların giriş yaptığı kapı. Kırmızıyla büyük bir daire içine alıyordum. Kırmızıyı dikkat gerektiren bölgelerde ve güvenliğin arttığı bölgelerde kullanıyordum. Mavi ise daha sakin ve masum bölgeleri , yeşili ise kullanmayacağımız kısımları işaret ediyordu.
+"Ön girişte yani A kapısında üç güvenlik var. 4 katlı binanın arka kapısı.. Mavi ile işaretlemek gerekiyor. Çamaşırhane ve yemekhane bölümlerinin kapıları buradaki koridorun sonunda. Bahçedeki merdiven ise yeşille işaretlemeliyim. Kullanmamıza gerek olmadığını düşünüyorum. Ve arka kapıya ulaşmak için aşılması zor dikenli teller. Büyük ve kalın bir kırmızıyla çiziyordum."
Güvenlik kameralarının çalışanlarını kırmızı çalışmayanlarını ise mavi ile dairelerken , aslında çoğunun çalışmadığını farkediyordum. Bu da işimize yarayacaktır. Ama henüz katları tam anlamıyla bilemediğimden yarın tek başıma oraya gidip bu krokiyi tamamlamak istiyordum. Ürkek ama cesur bir tavırla...
--------
Planım hazırdı. Sessizce içimde halledeceğim plan aklıma yatmıştı fakat zamanı iyi kollamalıydım. Matt ve diğerlerini tehlikeye atmadan karşı binaya gidip bir ön hazırlık için etrafı iyice bilmeliydim.
Yemekhane de herkes birbiriyle birşeyler paylaşırken masadaki tabağımda çatalımla sürekli yemeklerimin yerlerini değiştiriyor , birini bile ağzıma atmıyordum. Öyle dalmıştım ki Matt'in seslenişine irkiliyordum ;
+" Hey dostum! Tuzu uzatabilirmisin ? "
İrkilen gözlerim büyüyerek Matt'e dönerken kafamı anlık kaşımayla birlikte uzandığım tuzluğu Matt'e veriyordum.
+" Sen iyi misin? Fazla düşünceli duruyorsun."
-" Yoo iyiyim. Yemek.. harika değil mi?"
Elime çatalımı aldığım gibi önümde duran tabaktan büyük bir lokmayı ağzıma doldururken güzel olduğunu kanıtlamak adına kafamı deli gibi aşağı yukarı sallıyordum.
Dudaklarımı öne büzerek beğenmiş bir tavırla ekliyordum ;
-" Enfes."
O sırada kat görevlisi Tom yanımıza doğru gelince dikkatimizi ona topluyorduk. Elindeki orta boydaki defterin sayfalarını yavaş yavaş çevirerek göz gezdiriyor , kalemiyle birkaç çizgi çiziyor , kafasını kaldırdıktan sonra ortamdaki kargaşayı susturacak biçimde sesleniyordu ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulaşık Teli - Hastane
Paranormal23.12.14 Bir Akıl Hastanesi! Günler geçtikçe benliğinin yok olduğunu farkeden ve gölge gibi peşinde gezen geçmişini araştıran biri ; "Holly" ve onunla aynı kaderi paylaşan diğer arkadaşları.Birbirinden başka güvenecekleri kimse yok.Küçük bir aşk ile...