Hayalperest

[8] Ne Kadar Önemsiyorsun?

[🎶- Blow]

11 Nisan 2024 - Avustralya

Beklenmedik bir sürpriz gibi gerçekleşen patlama.

Şaşkınlık ve korkunun getirmiş olduğu çaresizlik anı.

Gözün gözü göremediği, kulakların sesi işitemediği o dakikalarda olup bitmişti planlanan her şey. Okula yerleştirilen gizli patlayıcılar aynı anda inflak etmiş, havaya uçan beton yığınının tüm parçaları bahçede savunmasız, olaydan habersiz fotoğraf çekinmekte olan kişilerin üzerine yağmıştı.

"GERİ ÇEKİLİN!"

(.)

"Sesimi duyan var mı?"

"Göremiyorum, yardım edin, düştüm!"

"Kata, Kata yok, Leafa Katarina'yı gördün mü?"

"Ha? Katarina nerede? Ash en son senin yanına gelmişti."

"Müdür bey K-katarina yok, siz onu gördünüz mü? Buradaydı ikinizin arasındaydı, anne  kayboldu yardım et! Ortalıkta görünmüyor. Onu lütfen bulun. Eşimi bulun..."

"Hiç bir şey göremiyorum s-sakın enkazın altı-"

"Kes sesini öyle birşey olmadı tamam mı! Herkes geriye kaçmayı başardı, Katarina'da kurtulmuştur. Lütfen bulun onu, ambulansı arayın."

"Sakin ol Martin buralarda olmalı belki de kaçmayı başarmıştır."

"Anne, büyük ses oldu. Bom dedi."

"Evet bebeğim korkma büyük ses oldu, ama hepsi geçti."

"Chris? Bir dakika şimdi de Chris yok ortalıkta şuan farkediyorum. Birer birer kayboluyorlar, Estella onu gördün mü?"

"Evet gördüm. En son ileriye atıldı. Çok tehlikeliydi ama toz dumanının içinde kayboldu. O delinin teki, kahramanlık yapmaya çalışmış olabilir."

"Alo polis merkezi mi? Burada bir patlama oldu ve kayıp kişiler var. Adresi söylüyorum, lütfen acele edin."

"Lütfen yaşıyor ol..."

(.)

"... hareket..."

'Neden hareket ediyoruz? Burası da neresi?'

"Kata... sen misin?"

'Ellerim bağlanmış. Ha? Duyamıyorum.'

"Gözümü açmamam gerektiğini hissediyorum."

'Duyamıyorum ama gözlerini açma! Çok yüksekteyiz. Yakınlaşacağım.'

"Şimdi seni biraz duyabiliyorum. Bu bir şaka mı?"

'Bir daha söyle.'

"Şaka öyle değil mi? Şuan kaçırılıyoruz ve bir arabada gitmiyoruz?"

'Şaka değil, şuan bir helikopterde olduğumuzu düşünüyorum. Rahat değil ve canım çok yanıyor.'

"Cidden böyle bir zamanda aradığın şey rahatlık olamaz değil mi? Beni hergün şaşırtmaya devam ediyorsun."

'İğrenç bir seyahat bizi en azından beni daha konforlu taşıyabilirlerlerdi. Ne bileyim birini düğün günü de kaçırmazsın yani."

"Bu durumda şunu söyleyebilirim;"

'Kural üç: sonraki hamleni bilmelerine izin verme.'

"Kural üç: sonraki hamleni bilmelerine izin verme."

'Hahaha. Mükemmel zamanlama... Ne yaptın da seni de yanımda bağladılar ha? Bir karışıklık olmuş olmalı.'

"Bir şey yapmadım gerçekten. Hata yapmışlar cidden. Bende oradaki otuz dokuz kişiden biriydim o kadar."