Kazanmak mı? Yoksa kaybetmek mi?
Kaç kere hayata karşı savaşımda kazandım, girdiğim her savaşta çoğunlukla kazanırdım..
Peki neden bu savaşta kaybettim...
Neden kalbim aşk savaşına yenik düştü?
"Bebeğim" dedi başımı kaldırıp ela gözlerimi siyah...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar 💕
"Yardım edin!" Hastanenin içine girdim. "Nolur yardım edin!" Kollarımın arasında sevdiğim kadın. "Karım ölüyor!" Yüzünde çok yoğun kan vardı. "Nabzı atmıyor!" Bileğindeki nabzını hissedemedim. "Ölüyor lan!" Cansız şekilde yatıyordu, öldü. Nabzı atmadı duydum. "Bebeğim ölüyor"
Önümde bir sedye belirdi sevdiğim kadını sedyenin üzerine yerleştirdim, ellerim ile yüzündeki kanı sildim.
"Ölüyor nabzı atmıyor" Lavin'nin elini sıkıca tuttum, sedye ile birlikte ilerlemeye başladım.
"Siz gelemezsiniz!" Dedi başımı iki yana salladım.
"Karımı bırakmam" dedim Omzumda bir el hissetim.
"Berzan" Çınar'ın sesi kulaklarıma ilişti. "Yapma izin ver yardım etsinler" Sedye tekrardan ilerlemeye başladı.
Ellerim yavaşça Lavin'nin avuç içinden uzaklaştı sürgünlü kapı iki yana kapandı.
"Benim yüzümden!" duvarın yanına gidip ellerimi yumruk yaptım, sertçe duvara vurmaya başladım. "Uyumamlıydım!" bir yumruk daha. "Uyduğundan emin olmalıydım!" Sertçe bir yumruk daha. "Tahmin etmeliydim!" Üst üste iki yumruk attım. "Gözlerime öyle kırgın baktığında!" Bir yumruk daha. "Anlamlıydım!"
Dizlerimin üzerine çöktüm. "Bana kırgındı" sol gözümden bir yaş süzüldü. Ağlamamalıydım. En son ağladığımda Çınar ile birlikte bir kadın gömmüştük.
"Derya gibi!" Sol gözümdeki yaşı hızla sildim. "Ağladığım için. Sevdiğim kadında ölürse Çınar" ellerimi havaya kaldırdım. "Burcu gibi onu da kendi ellerim ile kara toprağa gömersem"
Çınar önümde diz çöktü, elini omzuma yerleştirdi. "Kız kardeşime birşey olmayacak" dedi kardeşti. Öz kardeşlerdi. Lavin, Barlas ve Çınar aynı annenin kanını taşıyordu. "O inatçı çok inatçı"
"Salak mısınız lan!" Koridordan bir ses yükseldi, ikimizde aynı anda bakışlarımızı o yöne çevirdik. Alex elinde bir kutu çikolatalı süt ile yanımıza geldi. "Laçin lan" başını iki yana salladı. "Ölmez o" güldü, gülüşü acıyı temsil ediyordu. "İnsan ancak ölen insanlar için ağlar. Çok ayıp"
Elindeki süt ile müşaade odasının önünde durdu, aralarında kuvvetli bir bağ vardı.
"Lamin" dedi müşaade odasının kapısını tıklattı. "Bak yine şaka yapıyorsun biliyorum" birkez daha tıklattı. "Sana çikolatalı süt getirdim"
Yavaşça ayağa kalktım omuzlarımı dikleştirdim, üzerime baktığımda beyaz tişörtün sevdiğim kadının kanı ile dolmuştu.
"Lan enişte" alex bakışını yüzüme çevirdi. "Git takım elbiseni giy Lavin eğer uyandığında seni böyle görürse beynini dağıtır"
