Han yatağına girmis olanları düşünüyordu. Kapı çaldı umursamadı eğer felixse anahtarın yerini biliyordu kapı sesini duydu içeriye Felix girdi.
"Hey neler oluyor!"
"M-minho beni seviyormuş.."
"Sende bunu istemiyormuydun."
"Ama o benden n-nefret ediyordu"
Han yüksek sesle ağlamaya başladı. Felix cidden onun ne kadar zorlandığının farkındaydı Felix bile bu durumdan yorulmuşken hanın böyle olması çok normaldi.
"Hayır o senden nefret etmiyor, seni çok seviyorum ama bunu gösteremeyecek kadar salak. lütfen biraz düşün sen de onu seviyorsun öyle değil mi?"
"Bilmiyorum"
"Nasıl bilmiyorsun onun her sözüne kırılıyorsun, her söylediğini saatlerce düşünüyorsun, umursamadığını söylüyorsun ama her şeyden çok umursuyorsun. Hiç bara gitmeyen sen onun yüzünden gittim kaç kere seni oralardan topladık bu fazlaca açık ortada birbirinizi seviyorsunuz sadece kötü bir başlangıç yaptınız."
"Haklısın ama yinede şu an böyleyse gelecekte ne kadar kötü olur bu."
"Sence ikiniz de birbirinize fazlaca değer vermiyormusunuz gelecekte çok mutlu olacağınıza inanıyorum sadece minik ayrıntılarak takılmayın dürüst olun tek gereken şey bu."
"Teşekkürler"
"Şimdi ağlamayı bırak da onu yanına çağır uzun uzun konuşun anlaşın işte eminim her şey daha iyi olacak."
~
"Bro cidden böyle mi dedi"
"Evet beni affetmeyeceğini söyledi."
"Nasıl ya o da seni seviyordu"
"Ama hala benim ondan nefret ettiğimi düşünüyor yani haklı sonuçta o kadar kötü sözden sonra buna inanmak çok zor"
"Öyle bence de haklı ama üzülüyorum işte"
"Bence en mantıklısı konuşmak."
"Ama bunu istemiyor"
"Zorunda bırak ne bileyim ikinizi bir odaya kapat ya da tut kolundan konuş anlat her şeyi daha anlatmadığın bir sürü şey var yaptığın."
"Haklısın konuşmam her şeyi anlatmam gerekiyor"
"Evet git ve konuş onunla bende felix'e haber veriyim"
"Tamam gidiyorum."
_____________________________ Hi yorum ve oy unutmayın
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
