Sadece Barışmak İstiyor

334 31 30
                                    

Gözlem Odası
Snape : Eeee Barty sen bu ekrana ne yaptın?
Barty : Geliştirdim. Artık Diana'nın nabzını görebiliyorum ve kalp atışını duyabiliyorum.
Snape : Bu ne işimize yarayacak?
Barty : Benim için önemli!
Snape : Ah peki....
Snape Barty'nin yanındaki sandalyeye oturur. Barty başını Snape'in omzuna koyar. Snape ona döner.
Snape : Barty ne yap.... Barty?! Göz altlarına noldu? Daha 24 saat bile olmadı.
Barty : Acı çekiyorum.
Snape : Ben çekmiyor muyum? Bence de sen Diana ile ilgilenemezsin. Dumbledore ile konuşacağım. Plan çıktı. Pazartesileri Remus, Salı McGonnagal, Çarşamba Gilderoy, Perşembe Hooch, Cuma Flitwick, Cumartesi Sprout ve Pazar günü ben bakıyorum.
Barty : Ah herkes senin neden pazar seçtiğini iyi biliyor.
Snape şaka olarak Barty'nin başına vurur.
Snape : Sen olsan 7 günün 8'ini istersin.
Barty gülümser. Snape biraz olsun oğlunu gülümsettiğine sevinir. Barty başını babasının omzuna koyar. İkisi birlikte Diana'yı izlemeye devam ederler.

Diana
Yemekten sonra bütün ödevleri bitirmek için 2 saat daha uğraşmam gerekti. Bitince Remus beni alıp odasına götürdü. Duvardaki rafları gösterdi.
Remus : Bütün eşyalar aşağı inecek, tozları alınacak, rafların tozu alınacak ve eşyalar geri yerine konacak.
Diana : Anladım.
En son rafa zor uzanıyordum.
Remus : Sana bir sandalye getireyim.

Gözlem Odası
Barty : Boydan annesine mi çekmiş?
Snape : Hayır Agatha da uzundu. İleride uzar.
Barty : Beni geçmesin de. Yoksa ben küçük görünürüm.
Snape : Offf Barty.

Diana
Remus içecek bir şeyler almak için yemek yemek salonuna inmişti. Bense işime baktım ve eşyaların yerinin karışmaması için arkadaki masaya raftaki yerine göre dizdim. Islak bir bezle rafı sildim. Ardından eşyaların tozunu alıp yerine yerleştirdim. Ardından sandalyeyi rafların önüne çekip üstüne çıktım ve üstündeki rafa geçip teker teker eşyaları indirdim. Rafı sildikten sonra sandalyeden inmeye çalışırken pelerinime bastım ve ne olduğunu anlamadan kendimi yerde yatarken buldum. Sırtım acımıştı. Hiç bozuntuya vermeden ayağa kalktım ve işime kaldığım yerden devam ettim. Eşyayı alıp sildim ve sandalyeye çıkıp yerine koydum. Diğerini alıp aynısını yaptım. Bunu yapmam gereken altı raf daha vardı ve bu sekiz raftan odada bir tane daha vardı. Bütün vaktim bunda gidebilirdi. Tüm hızımla işime devam ettim. İçeri Remus geldi. Beni görünce yanıma koştu.
Remus : Diana başında neden morarık var?
Diana : Ne?
Elimi alnıma attım. Bir yer şişmişti ve dokunduğumda acımıştı.
Remus : Bekle.
Remus masasına gidip bir şey getirdi. Bir kavanoz. İçinden çıkardığı krem tarzı şeyi vurduğum yere sürdü.
Remus : Daha iyi. Hadi Devam.
İşime döndüm ve tüm rafları tam iki saat kırk sekiz dakikada temizledim. Bitince sandalyeye oturdum ve gözümü kapattım. Beynim kaynıyordu ve bunu mecazi anlamda söylemiyordum.
Remus : Yoruldun mu?
Diana : Evet.... Beynim kaynıyor... Mecazi anlamda demiyorum.
Remus : O halde seni odana götürelim. Uyu dinlen. Yarın sana McGonnagal bakacak.
Diana : Tamam. Gidelim.

Remus beni odama bırakır bırakmaz üstümü değiştim ve kendimi yatağıma attım. Bütün vücudum yorgundu. Yatak fazlasıyla yumuşaktı. Aralıksız bir uyku çektim....

Gözlem Odası
Barty ve Snape Diana uyuduktan sonra ekranın kararması ile bir şey izleyemezler.
Snape : Hadi sende yat uyu.
Barty : Böyle uyuyacağım.
Barty yorgana sarılır. Ekrandan Diana'nın kalp atış sesini iyice arttırır. Odada kalp atışları duyulmaktadır.
Snape : Eh pek fena değil.
Snape gidip odadaki yatağa yatar.

Sabah aynı saatte uyandım. Alarmı erteleyip kendime bir beş dakika daha süre tanıdım. Beş dakikanın sonunda banyoya girip yüzümü yıkadım ve üstümü giyinip cübbemi giydim. Çantamı omzuma astım ve odadan çıktım. Tam karşımda McGonnagal duruyordu.
McGonnagal : Günaydın Bayan Snape.
Diana : Günaydın Profesör McGonnagal.
McGonnagal : Sanırım konuşacak çok şeyimiz yok. O yüzden yemek salonuna inelim.

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin