İyi okumalar 🐥🦙
~~~~~~~~~~
"Uyan! Uyan ağabey!"
Felix duydugu heycanlı sesle gözlerini araladı, her zaman olduğu gibi küçük kardeşi onu okula gitmesi için uyandırmıştı."Ah tanrım, uyanmak istemiyorum !" dedi yorgunlukla ve gözlerini ovuşturdu sarı saçlı çocuk. Dün gece uyuyamamıştı. Uyku problemi vardı birde bunun üstüne babasıyla yine kavga etmişti, tabi babasının ona şiddet uygulayıp küfürler savurması kavga sayılırsa, bu yüzden uyuyamamıştı
"Eğer şimdi uyanmazsan babam çok kızacak. Senin canın yansın istemiyorum." dedi küçük çocuk elleriyle gerginlikle oynarken
Felix onun üzülmesinden nefret ediyordu. Küçük kardeşi onun her şeyidi, onu hayatta tutan kişiydi. Yüzüne tatlı bir gülümseme oluştu,
" Sakin ol bücür, ben iyiyim. Benim için endişelenme her şey yolunda. " dedi güven verici şekilde ama biliyorudu son altı yıldır hiç bir şey yolunda değildi.
Banyo kapısının açıldığını duyunca hızla yatağından fırladı sarışın çocuk. "Hadi mutfağa git sen bende hemen geliyorum." dedi kardeşine gülümseyerek.
Küçük çocuk başını salladı ve odadan çıktı.Sarışın çocuk ellerini yıkayıp dün babasının eseri olan yaralara baktı sırtı yine morarmıştı. Derin bir nefes aldı ve merhemi dikkatlice mor kısımlara sürdü.
Daha sonra hızla yüzündeki çilleri kapattı. Aslında çillerini seviyordu hatta kardeşi onlara yıldız diyordu ve bu onları daha çok sevmesine yol açıyordu ama babası ne zaman çillerini görse delilirdi, annesinden aldığı çillerden nefret ederdi bu yüzden onları kapatıyordu.
Üstüne bir şeyler geçirdikten sonra bir şeyler atıştırmak için mutfağa gitti.
"Nerdesin lan sen kaç saattir?! Otel mi burası piç!" diye bağırdı babası.Felix derin bir nefes aldı, en iyisi karşılık vermemekti. Bunu zor yoldan öğrenmişti. Küçük kardeşi gerginlikle babası ve ağabeyini izliyordu. Felix ona güven veriricesine gülümsedi ve babasına döndü.
"Üzgünüm efendim. " dedi alçak bir sesle. Ona üç yıldır baba diye seslenmemişti. Gerginlikle masaya oturdu ve ekmegine reçel sürüp yemeye başladı.
Ne yediği önemli değildi, keyifle kahvaltı yapmayalı uzun zaman olmuştu. " Sınavların açıklandı mı?" dedi sert bir sesle babası. Ses tonu yüzünden gerilen sarışın çocuk yutkundu,
"Hayır daha açıklanmadı, efendim." dedi gerginlikle. Babası her zaman en iyisi olmak zorundaydı sanki kendisi yılın en iyi babasıymış gibi.
" İyi notlar almış olsan iyi olur. Bir boka yaradığın yok zaten." diye homurdandı.
Felix gerginlikle boğazını temizledi.
"Size afiyet olsun, okula geç kalmamayım." çantasını alıp her şeyiyle nefret ettiği evden çıktı.Sokağın köşesinde her zaman yanında olan, 'güvenli liman' diyebileceği tek insanı gördü
Her zaman ki gibi sarışın çocuğu bekliyordu.Heyecanla ona seslendi" Hey, Jisung! " arkadaşını görmek morelini az da olsa düzeltmişti.
Tombul yanaklı çocuk kocaman gülümseyerek Felix'e el salladı.
" Geç kaldın. Yine! "dedi sahte bir kızgınlıkla kaşalrını çattı ve dudağını büzdü. Felix onun sincaba benzediğini düşünürdü ve şu an daha da benziyordu." Sadece iki dakika oldu! "dedi sarı saçlı çocuk gözlerini devirerek. Jisung kıkırdadı,
" Tamam, tamam kızma, " kolunu arkadaşının omzuna attı ve beraber okula doğru yürümeye başladılar.Okul kapısına varınca Felix derin bir nefes aldı.
'Tam bir cehennemden kurtuldum diyorum bir diyeri başlıyor.' diye hayıflandı. Okul onun için kesinlikle tanrının başka bir lanetiydi.Jisung, sarı saçlı çocuğu dürttü, "Hadi Lix, bugün farklı olacak." dedi umutla. Felix olmayacağını biliyordu her sabah bunu söylüyordu Jisung,' bugün farklı olacak. ' zorla gülümsedi arkadaşına. Bunun yalan olduğunu biliyordu ve Felix yalanlara inanmayı annesinin geri dönmeyeceğini anladığında bırakmıştı.
Derin bir nefes aldı ve okul bahçesine adım atarken bugünün iyi geçmesi için tanrıya dua etti.
~~~~~~
Selamm
Diger ficleri bitirmek < yeni fice baslamak
Hatam varsa simdiden ozur dilerim
Neyse umarim begenirsiniz 🐥🦙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise me - hyunlix -
FanfictionNe olursa olsun bırakmayacağım seni Hyunjin Kafama silah dayasalar bile seni hep seveceğim...