1

27 1 0
                                    

Ben Melis. Sıradan dertleri olan normal bir okul kızı ailem ben 5 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Annem ve babam bilmediğim bir sebepten beni birilerinden ya da bir şeyden korumaya çalışırken hayatını kaybettiler. Annem ölmeden önce sanki öleceklerini bilirmişçesine beni dayımın yanına bıraktı.

Burada mutlu muyum? Derseniz pek değil. Aslında sorun onlarda değil dayım ve yengem çok iyi insanlardır. Sorunum kendimle çocukluğumdan beri nereye gitsem ya da kimlerin yanına gitsem içimde hep bir boşluk var ve doğrusunu söylemek gerekirse doldurulacağını zannetmiyorum.

Bu arada lise son sınıfa gidiyorum. Yani yakında sıkıcı bir iş hayatı beni bekliyor olacak. Yani sanırım...

Her sabah olduğu gibi bu sabah okula erkenden hazırlanıp dayımgilin yanına indim. " Mmmerhaba dayıcığııım!" diyerek güne her zaman ki gibi dayımı yerinden sıçratarak başladım. Ne yapayım seviyorum bu adamı korkutmayı. Tabi içtiği su boğazına kaçıp az daha onu boğmasaydı daha eğlenceli olabilirdi.

"Amanın!! Kızım her sabah aynı şeyi yapıyorsun bir gün senin yüzünden hastanelik olucam." diyerek alışkın olduğum cümleleri duydum. O sırada yengem "Sende daha şu yaşta yaşlı amcalara döndün hayatım" diyerek sofraya son eksik kalanları da koydu. Gülerek onları dinlerken bir şeyler atıştırıp okulun yolunu tuttum.

Okula giderken en yakın arkadaşım Ela ile karşılaştım. Ela deli dolu bir sosyal kelebekti ben daha çok sessizliği sevdiğim için biraz asosyaldim ama onun çevresi çok genişti. Saçları masmaviydi bana saçlarının boya olduğunu, buz mavisini çok sevdiğini söyledi  bu renk ona sahiden çok yakışıyordu. Onunla ailem öldükten sonraki yıl tanışmıştım. Onları kaybettikten sonra iyice içime kapanmış kimseyle konuşmaz olmuştum. Biraz dışa dönebilmeyi de onun sayesinde başardım ona çok şey borçluyum.

Ama onunla tabi çok farklı noktamız da var. Mesela Ela su ile çok haşır neşirdir. O kadar ki kızın sulu olan her şeye bir zaafı var resmen. Aynı zamanda soğuğu da çok sever. Açıkçası çok sulu ve soğuk şeyleri sevmem suyu bile çok susarsam içiyorum. O da biraz sıcak olacak. Yani bana kalırsa sıcak olan her şey soğuktan katbekat daha iyiydi herneyse zevkler tartışılmazmış.

Okula vardığımızda benim de biraz olsun yakın olduğum arkadaşlarım Toprak ve Gökhan ile karşılaştım. Toprak biraz sert mizaçlı ama aslında oldukça yumuşak ruhlu, Gökhan ise çok hareketli yerinde duramayan tiplerdendi.Onlarla da aslında arkadaşlığımız bayağı eskiydi Ela ile tanıştıktan sonra okula başladığımız da tanışmıştım.

Onlarla Günlerim oldukça maceralı geçmişti ya da her şey daha yeni başlıyordu kim bilir...

4 Element 1 GrupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin