Bölüm için şarkı önerileri ;
Emre Aydın : hoşçakal
Rüştü Aydı : sen bir aysın
Sezen Aksu : küçüğüm
Emir Can iğrek : müzik kutusuBu hikaye bu güne kadar yazdığım tüm kitaplardan farklı olacak. Belki hiç yaşamadığım o gerçek aşkı tüm hücrelerinize kadar hissetmenizi istiyorum. Kadına şiddet, aile içi geçimsizlik, zarar veren kıskançlık, çeşitli entrikalar olmayacak mesela. Kavgalar, sonu gelmeyen hastalıklar, ve hiç bitmeyen dramlar yerine mutluluk olacak hikayemde.
Geçenlerde okuduğum bir kitap da şöyle diyordu adam,
"Çok yazık ki şu zamanda hem Fransız yazarlar hem de yerli genç yazarlarımızın konusu hep aynı. Hep acı, hep dram. Tamam acı da hayatın bir gerçeği ama hiç mi mutluluk yok bu hayatta? Çok yazık bu kitapları okuyan insanlarımız farkında olmaksızın mutluluğa olan umutlarını kaybediyor." o kadar doğru ki bu satırlar o kadar içime işledi ki şöyle bir baktım kendi yazdıklarıma. Ve fark ettim ki her bölümde bir göz yaşı mutlaka var. Ancak sadece bana özgü bir şey değil bu. Bir çok güncel eserde ve hatta film ve diziler de dahil var. Belki de bunun nedeni insanlarımızın acıyla besleniyor olması ama ben artık acıyla değil mutlulukla beslenmek istiyorum.İşte sırf bu yüzden bu hikayeye başlıyorum. Ve biliyorum bir çoğunuz atlayacak bu kısmı. Direk hikayeye geçmek isteyecek. Sizi yargılayamam. Ama eğer sonuna kadar okuduysanız bu satırları teşekkür ederim.
Ve eklemek isterim ki bu bölümün içeri ağır dram yüklü olsa da dediğim gibi devamı böyle olmayacak. Lütfen ön yargılı devam etmeyin. Yalnızca bir yerden başlayabilmek için önce tüm acıları geçmişte bırakmak istedim.
Sonra ki bölümler için sıcak bir aile ortamıyla karşılaşacağınıza garanti verebilirim. Umarım hikayemi beğenirsiniz.
Satır aralarında kendinizden parçalar bulmanız dileği ile...
Lütfen yorum yapmaktan asla çekinmeyin. Fikirleriniz benim için önemli. O halde hadi başlayalım. : )
....................................
4 yıl önce
O gün önemli bir toplantının ortasındaydı Yusuf. Uzun zamandır peşinde oldukları arazi için anlaşma yapacaktı karşı tarafla. Eğer bu işi başarırsa şirketten terfih alacak ve genel müdür olacaktı.
Karşısında çalıştığı şirketin CEO'su ve yeni ortaklar vardı. O ise kocaman beyaz bir perdenin önünde sunum yapıyordu. Bu sırada cebindeki telefonu titredi genç adamın. Sorun olacağından korkan Yusuf yutkunarak çaktırmadan çağrıyı reddetti ve devam etti. Ancak arayan kişi vazgeçecek gibi değildi. Yusuf araziye inşa edilecek yapıyı anlatırken bir kez daha titredi telefon. Bu ısrarlı aramalar germişti onu. Üzerinde ki boğazlı kazağın yakalarını çekiştirerek nefes almaya çalıştı. Yüzünde gerginliğini saklayan sahte bir gülümsemeyle devam etti ancak aklı telefondaydı. İçinde kötü bir his vardı genç adamın. Fakat bu işi kaybedemezdi. O yüzden telefonu tamamen kapatıp toplantıya devam etti.
Nihayet toplantı sonlanıp imzalar atıldığında izin isteyerek hızla odasına ilerledi Yusuf. Odaya girdiği gibi telefonunu çıkartıp ekrana baktı. 1 saat öncesine ait karısından tam 12 adet cevapsız çağrı vardı. Kalp atışları hızlanan Yusuf diğer çağrı ve mesajlara bakmadan karısını aradı. Ve açılmayan her çalışta aklına on binlerce kötü senaryo dolmaya başladı. Karısı telefonu açmayınca diğer çağrılara baktı.
Annesi 6 kez, babası 2 kez, kayınbabası 8 kez, en yakın arkadaşı aynı zamanda karısının abisi Soner ise 23 kez aramıştı.
Titreyen vücudunu zorla kontrol ederek Soner'i aradı. Ve ilk çalışta açıldı telefon. Karşı taraftan bir ses bekleyen genç adam cesaret edip de ne olduğunu soramıyordu. Soner de tek kelime etmiyordu. Nihayet kendini toparlayan Yusuf,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUĞU GÖLÜ BALESİ
ChickLitAcının geri de kaldığı sıcacık bir aile hikayesine var mısınız? Bir baba, Dansa aşık bir kız çocuğu, Ve bir balerin... Yusuf, Duru, Ve Güneş... Huzur nedir bilir misiniz? Huzur Bir adam... Bir kadın... Bir çocuktur. Huzur derin bir nefes aldı...