Dans

349 30 30
                                    

Diana : Ne?.... A-ama...
Voldemort : İçinde Tom var evet biliyorum. Ancak o bana gerekli.
Diana : O okulda kaldı. Odamda bel çantamda.
Voldemort : Bir adam gönderebilirim.
Voldemort çıktı. Bende odadaki şöminenin yanına gittim. İçerisi soğuktu. Ateşin önünde ısınmaya başladım. Voldemort'un döndüğünü duymamıştım. Ardımda onu hissettiğim anda eli belime dolanmıştı. Elini tutup hızla arkama baktım.
Voldemort : Bundan rahatsız olmaman gerekli. Çünkü girişte böyle girmemiz gerekli. Biraz dikkat çekeceksin. Tabi normal. Değişik bir adamın yanında eş olarak bir çocuk.
Voldemort'a baktım sadece.
Voldemort : Ev biraz soğuk. Taştan yapıldığı için ısınmak biraz zor.
Voldemort beni bırakıp masanın başına döndü. Biraz daha odada oyalandıktan sonra çıkıp odama döndüm. Kendimi yatağa attım.

Uyumuştum....
Voldemort : Diana. Akşam yemeği vakti. Birlikte güzel bir yemek yiyelim. Hadi uyan.
Gözümü açtım. Üstümdekilerle uyumuştum. Doğruldum. Voldemort'un üstüne bir takım elbise vardı.
Diana : Yemek salonu.... Nerede?
Voldemort : Oraya gideceğiz beraber. Önce elini yüzünü yıka ardından üstüne elbiseyi giy.
Voldemort beni kollarımın altından tutup kaldırdı ve odadaki banyoya sokup banyodan çıktı. Yüzümü yıkadıktan sonra üstümü giyinmek için banyodan çıktım. Voldemort hala odadaydı. Elbisenin başına gittim ve elime aldım.
Diana : Çıkar mısın? Giyineceğim.
Voldemort : Sapık değilim Diana.
Voldemort arkasını döndü. Neden bu kadar sinir bozucuydu?
Voldemort : Öyle miyim Diana?
Aklımı okuyordu. Acaba ne zamandır? Üstümü çıkarıp elbiseyi başımdan geçirdim. Pantolonu çıkarıp sandalyeye astım. Arkamı döndüm.
Diana : Giyindim.
Voldemort : Güzel. Seninle önce bir çalışma ardından gece 12'de başka bir çalışma yapacağız.

Voldemort ile büyük bir salona geldik. Ortada iki kişilik masa vardı ve masada mumlar yanıyordu. Ayrıca bir şişe şarap vardı. Voldemort sandalyemi geri çekip oturmamı bekledi. Gidip oturdum. Voldemort da yerini aldı.
Voldemort : Servis Başlasın!
Ev cinleri ortaya çıktı ve masaya salata, iki bardak, iki tabak biftek, iki kase çorba koydu. Ve ardından kayboldular.
Voldemort : Afiyet olsun.
Voldemort şaraba uzandı ve açıp kendine doldurdu.
Voldemort : Şarap?
Diana : Şey.... Ben.. Ciddi olarak hiç...
Voldemort : Biliyorum. Ama emin ol seversin.
Voldemort bardağımın yarısına şarap doldurdu. Babam buna kızardı eminim. Erken yaşta içmemi istemiyordu.
Voldemort : Burada baban yok Diana.
Ona döndüm.
Voldemort : Sadece ikimiz varız ve sen diğer çocuklar gibi değilsin. Onlar için 12 küçük bir yaş ama sen 12 yaşında büyük şeyler yaptın.
Kadehini eline alıp havaya kaldırdı. Benimde kaldırmamı bekler bir havası vardı. Kadehimi elime alıp kaldırdım.
Voldemort : Bunun şerefine içiyorum.
Bardağını bardağıma vurdu. Ardından değişik bir hareket yapıp kollarımızı birbirine geçirdi.
Voldemort : Ben içerken sende bir yudum al.
Bardağından bir yudum şarap alırken bende aynısını yaptım. Bu kadar şarap önceden içmiştim. Bir yudum için fazla ağırdı. Bardağı masaya koydum ve derin nefes alıp öksürdüm.
Voldemort : Ağır mı geldi? Olabilir. Ama her şey gibi. Alışman lazım.
Yemeğime döndüm. Yemek boyunca şaraba dilimi değdirerek içtim. Yemek bitince tabakları topladılar. Voldemort kendine biraz daha şarap koydu. Bense benimkini süt içen bir kedi gibi içmekle meşguldüm. Voldemort beni izliyordu.
Voldemort : Tatlı olarak ne alırsınız?
Diana : Hmmm.... Bilmiyorum. Çikolatalı pasta belki?
Voldemort : Tabi ki.
Voldemort parmağını şıklatır şıklatmaz ev cinleri masaya iki tabak çikolatalı pasta koydu. Keyfim biraz olsun yerindeydi. Çatalımı alıp keyifle pastama gömüldüm. Bitince ağzımı sildim ve önüme döndüm. Voldemort işaret parmağını yüzüme yaklaştırdı ve burnumun üstüne olduğunu bilmediğim krema parçasını aldı.
Voldemort : Daha iyi.
Voldemort bir bardak daha şarap içti. Ben hala 1.bardağın yarısını bitirmiştim. Voldemort ayağa kalktı ve kenarda duran bir şeye ilerledi. Bir gramafon. Voldemort içine bir plak koydu ve bana döndü. Şarkı çalmaya başladı. Yavaş tonda bir müzikti. Voldemort yanıma geldi.
Voldemort : Bana bu dansı lütfeder misiniz?
Elini bir centilmen gibi uzattı. Bende nazikçe elini tuttum.
Diana : Tabi ki.
Ayağa kalktım. Voldemort beni masadan ayrı bir yere çekti. Bir elimi tuttu ve diğer elini belime attı. Yavaşça dans etmeye başladık. Hiç ona bakmamıştım. Yanlış gibiydi. Yüzüne baktığımda o zaten bana bakıyordu. Eğilip alnını alnıma yasladı. Gözümü kapattım. Diğer elimi de omzuna koydu ve diğer elini de belime yerleştirdi.
Voldemort : Çok hoşsun Diana.
Voldemort sarhoş gibiydi. Ama bu sözler çok güzeldi.
Diana : Teşekkür ederim.
Voldemort : Baloda giyeceğin kıyafeti çok merak ediyorum.
Diana : Belki yarın Bellatrix ile çıkar bir bakarım.
Voldemort : Yanına Andrew'ı al. O modadan anlar.
Diana : Peki.
Voldemort : Gece zindana gitmeyelim. Acelesi yok. Yarın akşam da olur. Bu gece beraber takılalım.
Voldemort beni kendine yasladı. Başımı göğsüne koydum. Kalbim çok hızlı atıyordu ve bir yandan korkuyordum.
Voldemort : Kalp atışın çok hızlı. Heyecanlandın mı?
Diana : Sadece.... Böyle bir duyguyu... Tam olarak ilk defa yaşıyorum.
Voldemort : Önceden biri ile dans etmişsin anlaşılan. Çok iyi dans ediyorsun. Kim bu şanslı kişi?
Diana : Abim.... Ve de babam...
Voldemort : Beklediğim kişiler.
Voldemort beni etrafımda döndürdü ve koluna yatırdı. (çok iyi bildiğimiz o pozisyon :>)
Voldemort : Beni benden alıyorsunuz Diana Hanım.
Yeniden beni döndürdü.
Diana : Bunlar çok güzel sözler.
Şarkı bitti. Voldemort beni yavaşça bıraktı. Masaya gidip biraz daha şarap doldurdu. Bende gidip hala bitmeyen 1.bardağımı alıp cam kapıyı açtım. Burası balkona çıkıyordu. Balkonun kenarına gittim ve yaslandım. Elimdeki şaraba baktım.
Diana : Sizin için Abi... Baba...
Şarabı kafama diktim. Bardak elimden kayıp aşağı düştü. Bense tutunmak için çırpındım. Neredeyse yere düşecekken Voldemort arkadan sarıldı. Ellerini belime doladı ve başını omzuma koydu. Gülerek konuştu. Kelimeleri telaffuz etmede zorlanıyordu.
Voldemort : Dikkat et. Yeni başlar başlamaz shot atma.
Diana : Sadece denedim. Küçük miktarlarla başlasam daha iyiymiş.
Voldemort : Bencede.
Diana : Yoruldum. Birisi beni taşımazsa yığılacağım.
Zihnim bulanıktı. Düşünemiyordum. Sadece hareket edebiliyordum.
Voldemort : Gel bakalım.
Voldemort'un bir eli kolumun altına biri bacaklarıma gitti ve beni kaldırıp kucağına aldı. Balkondan çıkıp bir odaya geldi. Büyük bir yatak vardı. Voldemort beni kucağında döndürdü. Kollarımı boynuna dolayıp alnımı alnına yasladım. Voldemort biraz kendine gelmiş gibiydi.
Voldemort : Diana sen böyle değilsin aslında.
Diana : Nasıldım Lordum?
Voldemort : Evet böyle değildin. Sen sadece sarhoş olduğun için böylesin.
Diana : Sarhoş değilim.
Voldemort : O halde söyle.
Voldemort elini havaya kaldırdı. Yumruk mu yapmıştı?
Voldemort : Bu kaç?
Diana : 0'a benziyor.
Voldemort : Evet sen sarhoşsun. En iyisi uyuman.
Beni büyük yatağa bıraktı. Kendisi de yanıma yattı.
Voldemort : Uyu Diana. Güvenini böyle kazanacağım. Sana zarar vermeyeceğim.
Yastık yumuşak ve yatak sıcak. Gözlerim zaten kapanmış durumda. Beynim de kendini her şeye kapattı ve derin bir uykuya daldım.

Sabah gözümü açtığımda Voldemort'a bakıyordum. Uyuyordu. Doğruldum. Başım zonkluyordu. Ne olmuştu? Neden Voldemort ile uyumuştum. Yoksa.... Hayır. Hoşuma gitmeyen hareketler yapmayacaktı. Yapmış olamazdı. Tam o sırada Voldemort esneyerek uyandı. Beni görünce gülümsedi.
Voldemort : Günaydın. İyi uyumuşa benziyorsun.
Diana : Bana.... Ne yaptın?
Voldemort : Hiç bir şey. Biraz şarap içtin. Sonra sarhoş oldun. Sarhoş olduğun için hiç bir şey yapmadım çünkü kontrol sende değildi. Sadece seni yatağıma bıraktım ve uyumanı söyledim.
Doğruldu.
Voldemort : Güvenini yeniden kazanmak istiyorum Diana. Hepsi bu. Benden kaçmamanı, sana dokunduğum zaman tuhaf hissetmemeni.
Diana : Sarhoş olmadığım zamanları hatırlıyorum. Dans ettik. Sonra ben balkona gittim ama... Elimde bardakla.
Voldemort : Artık o bardak bahçede kırık durumda. Eeee. Kahvaltıya inelim mi? Önce odana gidip üstünü  değiştir. Sonra aynı yere gel.
Diana : Peki....
Voldemort : Ve sonra Andrew ile bir kıyafet almaya çık.
Diana : Pekala.
Voldemort bana dokunmamıştı.
Voldemort : Eğer hala tereddütteysen sana zihnimi açabilirim. İzlersin. Zihnefend öğretmeye yakında başlayacağız.
Voldemort bana ne yapmam gerektiğini anlattı. Bende bir kez denedim. Çok saydam bir şekilde ve hızla izleyip çıktım. Çünkü zihin beni atıyordu.
Voldemort : Başlangıç için iyi.
Voldemort ayağa kalktı.
Diana : Su var mı?
Voldemort : Tabi ki.
Voldemort masadaki sürahiden su doldurup verdi. İçtikten sonra ayağa kalktım. Biraz düşündüm. Sonra Voldemort'un yanına gidip başımı göğsüne koydum.
Diana : Güvenimi biraz kazandın.
Başımı sevdi. Ayrılıp gülümsedim. O da gülümsedi. Sonunda odama döndüm.

Diğer kitabımda her şeyin sona bağlandığı o bölümdeyiz arkadaşlar.... 64.bölüme geldik..

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin