30.Bölüm: ❝Ahsef❞
Gökbaran Benazir
Kenan Bey'le karşı karşıyaydım. Ona bakarak yürüdüm ve sandalyeyi çekip karşısına oturmadan önce onunla tokalaştım. Oturduğumda garson yanıma geldi ve ne istediğimi sordu. Kenan Bey'in çay içtiğini gördüğümde bende bir çay istedim. Garson gittiğinde yalnız kaldık. Gerginlikle ona bakarken "Kızımla mı konuşuyordun?" diye sordu.
"Evet." Çayım geldiğinde ikimiz de sessiz kaldık. O bir yudum içtiğinde bende bir yudum içtim. "Direkt konuya gireceğim," deyip bir yudum daha içti. "Hande'yle ilişkiniz olduğunu biliyorum. Hande daha önce kendi isteğiyle ilişkisi olduğunu söylememişti, hep biz öğrendiğimiz için söylemek zorunda kalmıştı. Ama seninle olan ilişkisini kendi isteğiyle söyledi. Bu da sana daha çok değer verdiğini gösteriyor." Bu söylediği çok hoşuma gitmişti. "Kızımın değer verdiği adamla tanışıyor olsam da yeniden tanışmak istedim."
"Tanışalım, Kenan Bey." Kafa sallayıp çayının tazelenmesini istedi.
"Hande benim tek çocuğum. Onu gözümüzden sakınarak büyüttük. İsterim ki hayatına aldığı kişiler de onu gözünden sakınsın. Onun güvende olduğunu bilmek isterim. Mutlu olduğunu bilmek isterim. Kimseye ezdirmedim onu, kimseden geri kalmasına müsaade etmedim. Her kararında saygı duydum, yanında oldum. Hande bu şekilde büyüdü. Böyle bir ortamda büyümeye devam etmezse zorlanır ve orayı terk eder."
"Benim yanımda öyle bir ortamda olmayacak."
Kafasını sallayıp konuşmaya devam etti. "Ben sana bir asker olduğun için güveniyorum, vatanım adına güveniyorum. Kızımın erkek arkadaşı olarak sana güvenmem için cevaplara ve bir süreye ihtiyacım var."
"Tabii," diye mırıldandım. "İstediğinizi sorabilirsiniz."
"Kızımı seviyor musun diye sormayacağım, çünkü sevdiğini gördüm. Hâlâ da görüyorum."
"Çok seviyorum Hande'yi," deyip gülümsedim. "Sevmeye devam edeceğimi biliyorum."
"İlk defa kızımın erkek arkadaşıyla sohbet ediyorum." Kafam karıştığında "Furkan'la da tanışıyordunuz ama?" diye sordum. Furkan'ın aklıma gelmesi sinirlenmeme neden olmuştu.
"Furkan'la hiç böyle bir sohbet etmemiştim. İlişkilerinde bir şeyin eksik olduğu belli oluyordu, Hande hep kaçamak cevaplar veriyordu. Hande Furkan'ı, seni bize anlattığı kadar cesur anlatmadı. Annesiyle hiç onun hakkında konuşmadı."
Heyecanlanarak "Benim hakkımda konuşuyor, öyle mi?" diye sordum.
"Evet, hem de her zaman." Öğrendiğim yeni bilgi umutlanmama neden oldu. Kendimi artık daha rahat hissediyordum. "Ne konuştuklarını söylemeyeceğim çünkü onlar da bilmediğimi sanıyor. Gizlice dinledim dün. Bunu Hande'ye söylemeyeceğini düşünüyorum."
"Söylemem." Artık sevgilimin babasıyla aramda bir sır vardı. Kenan Bey bana güveniyor olmalıydı ya da samimi yaklaşmaya çalışıyordu.
"Ben sormayayım, sen kendini anlat."
Kafamla onaylayıp anlatmaya başladım. "Doksan dört doğumluyum. Askere gittiğimde dilekçe verip orada kaldım ve eğitimlere devam ettim. Bursalıyım, orada çiftliğimiz var, annem ve babam ilgileniyorlar. Yıllardır buradayım. Bir ağabeyim var, o da burada yaşıyor. Eşi de Hande'nin arkadaşı."
"Feride miydi adı?"
Bilmesine şaşırarak "Evet," dedim. "Hande söylemişti," diyerek gelen mesajı okudu. "Kadınlar çok meraklılar," diye söylendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahsef
RomanceAsker&öğretmen Ağrı'da görev yapan Dilhan Hande, sınıf öğretmenidir. Öğrencisinin elinde gördüğü dergiyi inceleyip şüphelendiğinde polis olan babasına haber verir. Askerler dergiyi bulmak için okula geldiğinde, işler çok farklı yollara sapar. ❝Bu be...