Hepinizi özledim. İşte geldim buradayım. Hepinize aşk dolu bir ömür dilerim.
Tam o sırada kapı çaldı. Sude, koşarak kapıya gidip seslendi.
"Kim ooo?"
Cevap gecikmedi.
"Koca kurt. Kuzucukları yemeye geldi."
Bergüzar, mutfaktan seslendi.
"Sor bakalım, kurt, kuzucuklara ne getirmiş kandırmak için"
Sude, soruyu tekrarlayınca, kapının ardından çığlık duyuldu.
"Aç be şu kapıyı, tüm gece yol geldim zaten! Ayy, şimdi bayılacağım."
Bergüzar kahkahayı patlattı. Sude ve Sevim şaşkın!
Kapı açıldı, içeri bir top girdi gülüyordu.
Bergüzar da koridora çıkmıştı.
"Aman tanrım melekler adasına mı geldim! Araya bir şeytan karışmış."
Top, Bergüzara sarıldı sanki içine sokacak gibi. Kokladı öptü ve gözlerinden akanı kuruladı.
"Kızlar bu gördüğünüz hamur bezesi benim deyazem. Bir tanem canımın içi. Filiz Çamlık."
Teyze, hafif diz kırarak selam verdi ve kızlara teker teker sarıldı.
O şişmanlığına karşın çok hareketliydi, kucaklaması içten ve yumuşaktı.
"Bu kadar saçmalamak yeter kızlar valizimi silin. Muavin her yere sürtmüştür.
Ben duşa giriyorum." Banyoya yönelirken kolundaki poşeti fark etti.
"Alın şunu elimden banyoda ıslanmasın. Bergüzar, dudaklarını büzmüş gülmemek için savaşıyordu.
"Gülersen sonuçlarına katlanırsın!"
Tehditten sonra kızlar mutfağa, teyze banyoya.
Kahvaltı da teyzesi gibi neşeli geçti. Kızları sorguya çekti fazla bir şey öğrenemeyince komik bir yüz ifadesiyle,
"Amaan sizde be, hiç heyecan verici değilsiniz! Benim hayatım sizinkinden daha aksiyonlu geçiyor," dediğinde, Bergüzar kızlara baktı ve hep birlikte gülmeye başladılar.
Patates unundan yapılan ekmeğe teyzesinin getirdiği tereyağından sürüp afiyetle yedikten sonra, teyze Bergüzara baktı ve saçlarını okşamaya başladı.
"Ablamın kıymetlisi. Biraz kilo almışsın sanki! Bu melekler sana iyi gelmiş. Bu arada Gaye seni öpmemi söyleyip duruyordu."
Sarılıp öptü. Yanak yanağa öz çekim yapıp kızına gönderdi.
"Keşke Gaye de gelseydi."
"Sınavlara hazırlanıyor. Galip, İstanbul'u kazanırsa yanında kalmasını istedi. Onun yanında nasıl okulu bitirecekse!"
Bergüzar, kızlara bilgi vermek durumunda olduğunu anladı. Kızlar öylece bakıyordu.
"Kızlar, Gaye benim kıymetli yeğenim. Bolu'dalar . Eniştem ormancı, Gaye de geçen yıl istediği yer olmayınca bu yıl daha çok çalışmaya karar verdi.
Yaz tatilini dershanede ve evde ders çalışarak geçirecekmiş. Gurur yaptı.
Ha, dayımla kalması demekse, dayımın onun arkadaşlarına asılması ve kızları devamlı gezdirmesi demek. Dayımı tanıdınız, halâ hayatının aşkını arıyor ve biraz çılgındır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
Ficción GeneralÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"