ATE: Diğer Yarım
''Bora! Beni lohusa halimle getirme oraya. Gelirsem kırarım o kafanı.'' diyerek iyice koltuğa sindim. Göğüsümü emen kızımıza baktığı zaman yumruk olan elini tuttum ve öptüm. Doğum yapalı daha 2 hafta yeni dolmuştu.
''Boşver akşam yemeğini, biz kızımızı yiyelim.'' diye yanıma gelen Bora'ya baktım. Doğum yaptığımdan beri tek yaptığı şey kızımızla her tek kaldığında ağlamaktı.
Her gece uyumadan önce Aden'in beşiğine uzanıyor elini tutuyor ve sessizce ağlıyordu.
Bir keresinde Aden'e bir şeyler söylediğini duymuştum."Biz yalnız büyüdük annenle bal kızım. Ama bu iğrenç duyguyu senin tatmama izin vermeyeceğiz. Çünkü seni çok seven annen ve baban var bal kızım." diye konuşuyordu.
"Bora, aşkım şu çarşafı beşiğe serer misin? Aden uyudu." dediğim zaman Bora şakağımı öperek dediğimi yapmıştı.
Yavaşça ayağa kalkarak Aden'i yatağa bıraktım ve üstünü örterek kapının kenarında bizimizleyen Bora'nın yanına ilerledim.
Bora elini belime koyarak kapıyı aralık bıraktı ve mutfağa yürümeye başladık.
Sadece sabah yaptığım kahvaltı ile duruyordum. Tabi ara ara Bora'nın bana yedirdiği meyve ve kuruyemişleri saymaz isek.
"Bugün bir şey yemedin gözümden kaçmadı güzelim. Bu ıspanak bitecek, o bıraktığım köfteler yenecek. Ve bu ayranda bitecek. Hepsi protein, şifa olsun aslanıma." diyerek omzumu öptüğünde ona baktım.
"Daha yok muydu ya, bu az olmuş!" dediğimde konuştu.
"Daha var bebeğim, bitir koyarım ben sana yemeğini." dediği zaman göz devirdim.
"Kocaya göz devrilmez, haram." dediğinde ona baktım.
"Sende bana trip atıyorsun, karısına trip atan erkek direkt cehennemlikmiş." dediğimde gülerek bana baktı.
"Desene yanacağım." dediği zaman omzuna vurmuştum. Yaklaşık iki haftadır doğru düzgün uyumamıştık. Bora mutfağı toplarken bense evi üstten topluyordum. Kendimi koltuğa bıraktığım zaman çok geçmeden yanıma Bora oturmuştu. Kolunu omzuma atarak beni iyice kendine çekmişti.
''Şu lohusalığın bitsin artık, karımı özledim aga ben. Hele bir bitsin her boşlukta-'' dediği an şaşkınca ona baktım. Kendi kendine konuşuyordu ama beni baya unutmuştu.
''Oha, yuh ananın ki ama.'' dediğimde Bora şaşkınca bana baktı.
''Ne yani, sen bu yakışıklı, oldukça karizmatik, mutfakta hamarat, yatakta azgın boğa kocanı özlemediğini mi söylüyorsun. Bu kasları da mı özlemedin sen ya.'' dediğinde kocam cidden uçmuştu.
Fazla şımarttım,ondan.
''Pis azgın ya. Ne garip bir şey oldun sen?'' dediğimde gülerek kucağına almıştı beni.
''İşin şakası bunlar yavrum. Ben seni her saniye özlüyorum, mutfaktayken bile. Bu söylediklerim her şeyin yüzde ellisi.'' dediğinde gülerek ona baktım.
''Ya, cidden beni her saniye özlüyor musun?'' dediğimde şımarmıştım. Burnunu boynuma koyup kokladığında konuşmaya başladı geri çekilmeden.
''Her saniye özlüyorum, her an. Doymuyorum kızım sana -aşkım- diyişini bile özlüyorum. O derece manyağım ben.'' dediğinde yanağımı kafasına yaslamıştım
''Ya, şapşik şey.'' dediğimde boynumda olan kıkırdaması ile bende gülmüştüm.
''Şapşiğin miyim gerçekten?'' diyen Bora'ya baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
505/ Texting
Novela JuvenilBilinmeyen: 505 ne demek biliyor musun? Bilinmeyen: Birini hem öldüren hem de hayatta tutan birşey için ifade edilir. Bilinmeyen: Sen benim için 505'sin. (Görüldü) Bilinmeyen: Ölü birini hayatta tutan kişisin. Bilinmeyen: Ölen ruhum, yaşamak...