Uzun bir yolculuğun ardından gidecekleri yere gelmişlerdir, Ali arabayı durdurur ve arabadan iner. Binaya göz ucuyla bakar. Öndeki aracın içinden aynı kişi iner
Ali: Bakın eğer bir oyun oynyorsanız... Ki öyle bir şeyi denemeyin bile. Size dünyayı dar ederim
Adam: Sakin olun Ali bey, buyrun
Ali ve adamlar içeri girer, bir odanın önüne gelirler. Adam Ali'nin üstünü aramak ister ama Ali izin vermez
Ali: Bana dokunmayı aklının ucundan dâhi geçirme
Adam: Buyrun Ali bey
Adam kapıyı çalar, içerden gel sesini duyunca içeri girer
Adam: Ali bey geldi efendim
Metin: Al içeri
Adam: (dışarı çıkar) Buyrun, Metin bey sizi bekliyor
Ali içeri girer, oda çok lüks bir şekilde tasarlanmıştır
Metin: Hoşgeldiniz
Ali: Hoşmu geldim hoşgelmedim mi, onu siz söyleyeceksiniz. Gündüz vakti adamlarınız önümü kesiyor, hangi çağda yaşıyoruz
Metin: Siz adamlarımın kusuruna bakmayın. Ne içersiniz
Ali: Lüzumu yok, bir şey istemez.
Metin: Direk konuya girin diyorsunuz yani, peki peki.
Ali: Lütfen
Metin: Bakın Ali bey, Mert Kıran (Ali Metin'in lafını keser)
Ali: Beni o soysuzu anlatmak için buraya çağırdıysanız zahmet etmişsiniz. Ben gidiyorum
Metin: Sakin olun Ali bey. Beni yanlış anladınız. Mert benim oğlum
Ali: Oğlunuz mu (böyle bir şey beklemediği için şaşırmıştır)
Metin: Sakin olun ve söyleyeceklerimi dinleyin lütfen
Ali: Sizi dinliyorum
Metin: Ben Mert'le konuştum. Bundan sonra ne size, ne de ailenize bir zarar vericek
Ali: Görünüşe bakılırsa sizi pek takmamış anlaşılan
Metin: Ne demek istiyorsunuz
Ali: Diyorum ki, oğlunuz olacak o soysuz herif
Metin: Adı Mert
Ali: Oğlunuz olacak o (vurgulayarak) soysuz herif, asistanımı kaçırma girişiminde bulundu
Metin: Ne dediğinizin farkında mısınız
Ali: Ben ne dediğimin gayet farkındayım. Bakın Metin bey, ben bir iş adamıyım. Ama bende öncelik ailedir. Aile kavramı benim için çok önemlidir, ben sevdiklerime değer veren bir insanım. Amma ve lakin sevdiklerime zarar gelir ise, önce hesabını Mert'ten, sonra ise sizden sorarım
Metin: Bu özgüven nerden geliyor
Ali: (yüzüne yandan bir gülümseme yerleştirir) Oğlunuz beni çok hafife aldı Metin bey, sizde aynı hatayı yapmayın. Ben Allah'tan başka kimseden korkmam, ben önce Rabbime, sonra bileğimin gücüne güvenirim (ayağa kalkar ve Metin'in tam karşısına gelir, Ali'nin gözlerinde öfkeden başka bir şey yoktur) yeterince açık olduğumu düşünüyorum (Ali arkasını dönüp gitmeye başlar, kapıya vardığı sırada durur ve tekrar Metin'e döner) sakın peşime adam takmaya çalışmayın, çünkü ben anlarım. Eğer sizin de bir hatanızı görür isem, ikinci görüşmemiz bu kadar sakin geçmeyebilir, aklınızda bulunsun diye söylüyorum (göz kırpar ve Ali odadan çıkar. Metin ise, Ali'nin arkasından sadece bakar, hiç bir şey yapamaz)
Ali binadan çıkar ve arabaya biner ve gitmeye başlar, o sırada Ali'nin telefonu çalar arayan Vuslat'tır, Ali bekletmeden telefonu açar
Ali: Efendim Vuslat teyze
Vuslat: (derin bir nefes alır) Ali şimdi sana bir şey söyleyeceğim, ama sakin olacaksın
Ali: Dur tahmin edim Vuslat teyze, Mert tek başına değildi, öyle değil mi
Vuslat: Evet canım evet, Okan adında bir adamla iş birliği yapmış
Ali: Derdimiz birdi iki oldu. Daha doğrusu üç oldu
Vuslat: Nasıl üç oldu Ali
Ali: Metin Kıran, Mert Kıran'ın babası, daha yeni onun yanından çıktım
Vuslat: Sana bir şey yapmadı değil mi Ali
Ali: İçini ferah tut Vuslat teyze, hiç bir şey yapamaz, ağzının payını verdim
Vuslat: Şimdi ne yapacaksın peki, ben seni bilirim. Sen rahat durmazsın
Ali: Şimdilik hiç bir şey yapmıcam, onun hamle yapmasını bekleyecem
Vuslat: Valla Alicim, senden korkulur biliyor musun (gülerek)
Ali: (gülerek) Estağfurullah Vuslat teyze. Vuslat teyze ben şu an trafikteyim araç kullanıyorum, sonra konuşuruz
Vuslat: Tamam Alicim, dikkat et kendine
Görüşme biter, Ali ise yoluna devam eder. Tam o sırada Ali'nin aklına bir fikir gelir, arabayı sağ şerite çeker ve arabayı durdurur, sonra telefondan birini arar, akşam için bir şeyler hazırlatır. Sonra yoluna devam eder, o sırada Ali'nin telefonu çalar, arayan Demir'dir, Ali hiç bekletmeden telefonu açar
Ali: Efendim Demir
Demir: Ali biz gerekeni yaptık
Ali: Az çok tahmin ediyorum da, isim verdiler mi
Demir: Mert ve Okan
Ali: Tam tahmin ettiğim gibi. Neyse Demir, sen ne yapman gerektiğini biliyorsun, onları polise teslim edin
Demir: Tamamdır... Ali
Ali: Evet
Demir: Dikkat et
Ali: Eyvallah
Görüşme biter Ali ise yoluna devam eder.... Gel zaman git zaman akşam olmuştu herkes (Ali hariç) evdeydi
Nazlı: Demir Ali nerde
Demir: Bana geleceğini söylemişti ama
O sırada Nazlı'nın telefonuna mesaj gelir, Nazlı telefonu eline alır ve gelen mesaja bakar, yüzünde bir gülümseme oluşur, çünkü mesajı Ali atmıştı
Ali: Bu güzeller güzeli hanımefendiye küçük bir sürprizim var, şimdi onun tek yapması gereken hazırlaması ve burda yazan adrese gelmesi... Seni bekliyorum Nazlım (yanına kalp emojisi katmıştır)
Açelya: Hayırdır Naziko, yüzünde güller açıyor yine
Nazlı: Ali mesaj atmış, beni bir yerde bekliyormuş
Açelya: Şimdi belli oldu bu yüzündeki gülümsemenin sebebi
Nazlı: Ben hazırlamaya gidiyorum
Selvi: Git kızım sen
Ferda: (Nazlı hazırlanmak için odaya çıkar) Biraz kardeşimi örnek alın ya, çocuk onca işin gücün arasında bir de karısını mutlu etmek için çabalıyor. Siz ne yapıyorsunuz peki
Beliz: Ağzına sağlık Ferdacım
Ferman: Konu ne ara bize geldi ya
Açelya: Konu hep sizdiniz ama, farkında değilsiniz
Doruk: Sarı fırtınam aman deyim dur ya
Ferda: Niye duruyormuş
Demir: Abicim en iyisi susalım biz
Açelya: Zahmet olacak
O sırada ise Nazlı hazırlamıştır, Ali'nin en çok sevdiği kırmızı elbisesini giyer ve evden çıkar. Şoför kapıda Nazlı'yı bekliyordur
Şoför: Nazlı hanım (arabanın kapısını açar)
Ali bey sizi bekliyor
Nazlı: Ali beyi fazla bekletmeyelim o zaman
Nazlı arabaya biner, şoför ise kapıyı kapatır ve kendi yerine geçer. Araba hareket etmeye başlar... Nazlı bir süre sonra Ali'nin dediği yere gelmiştir, şoför arabayı durdurur ve arabadan iner ve Nazlı'nın kapısını açar, Nazlı arabadan iner ve etrafa göz gezdirir. Bir sahil kenarına gelmiştir Nazlı
Nazlı: Buraya niye geldik
Şoför: Ali bey sizi bekliyor Nazlı hanım (eliyle yolu işaret eder)
Nazlı güllerle donatılmış yolda yürümeye başlar. Attığı her adımda kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Nazlı yolu bitirdiğinde gördükleri karşısında neye uğradığını şaşırır. Çünkü güzel bir masa hazırlanmış ve denize sıfırdır. Nazlı ağır adımlarla masaya doğru ilerler, masanın olduğu yere gelir. Tam o sırada karnında bir çift el hisseder, Ali Nazlı'nın arkasından sarılmış ve çenesini Nazlı'nın omzuna koymuştur. Nazlı'da ellerini kendi karnında olan Ali'nin ellerinin üstüne koyar
Ali: Hoşgeldin prensesim
Nazlı: Hoşbuldum aşkım
Ali: Sürprizi mi beğendin mi
Nazlı: Sen yaparsın da, ben beğenmez miyim, çok beğendim sevgilim. Çok teşekkür ederim
Ali: (Nazlı'dan ayrılır ve Nazlı'nın ellerini tutar) Hadi gel, yemekler soğumasın
AlNaz masaya doğru ilerler, Ali Nazlı'nın sandalyesini çeker
Ali: Buyrun hanımefendi
Nazlı: Teşekkür ederim beyefendi
Nazlı sandalyeye oturur, sonra Ali'de masaya oturur
Ali: Ne zamandır baş başa kalamadık, bende böyle bir şey yapmak istedim
Nazlı: Çok teşekkür ederim sevgilim
Ali: Hadi
AlNaz yemeklerini yemeye başlar, Ali hep Nazlı'ya bakıyordur
Nazlı: Alicim, bana bakmak yerine yemeğini yesen
Ali: Sende biraz insaf eyleseydin de bu kadar güzel olmasaydın zalımın kızı
Nazlı: Yemeğini ye Ali, yemeğini ye
Ali: Emrin olur Nazlım
AlNaz yemeklerini yemeye devam eder, o sırada Ali işaret verir ve kemancılar gelir
Ali: (Ali oturduğu yerden kalkar ve Nazlı'nın yanına gelir ve elini uzatır) Bu güzeller güzeli hanımefendi benimle dans eder mi acaba
Nazlı: (Ali'nin uzattığı elini tutar) Tâbi ki dans ederim
AlNaz dans etmeye başlar. Ay ve yıldızlar bu iki aşığı izliyordur, bazı yıldızlar bu iki aşığı kıskanıyordur. Ay tüm ışığını iki aşığın üzerine vuruyordu. Nazlı başını Ali'nin göğsüne yaslar ve o şekilde dans etmeye devam ederler
Nazlı: (gözleri kapalı bir şekilde konuşur) Huzur bulduğum tek yer burası
Ali: Benim de huzur bulduğum tek yer sensin. Senin varlığın, senin kokun, senin tenin, o incecik ve zarif ellerin. Sinirlendiğim zaman beni sakinleştirebilen tek kişi sensin
AlNaz bir süre daha dans etmeye devam ederler. Sonra kumun üstüne uzanırlar, AlNaz yıldızları izliyordur, Nazlı başını Ali'nin omzuna koymuş bir şekilde izliyordur yıldızları
Nazlı: Seni çok seviyorum Alim, biliyorsun değil mi
Ali: Bende seni çok seviyorum Nazlım. Hayal kuralım mı
Nazlı: Kuralım aşkım
Ali: Hadi o zaman. Mesela 5 yıl sonra kendini nerde görüyorsun
Nazlı: Hmmm, ikimiz de işteyiz, tabi ben seni çok özlemişim. Bir an önce akşam olsa da seni görsem diyorum. Bir kızımız var, Masal. Onuda çok özlemişim, akşam eve dönüyoruz, kapıda karşılaşıyoruz. Tabi ben sana sıkı sıkı sarılıyorum, çok özledim seni diyorum. Sende beni özlediğini söylüyorsun, sonra dudaklarımız birleşiyor. Ben yine senin dudağını kanatıyorum (gülerek)
Ali: Sevdim bu hayali
Nazlı: Sıra sende
Ali: Yine iş yerindeyim, toplantıdan, toplantıya koşuyorum. Sonra odama geçiyorum. Senin benim ve Masalımız'ın olduğu çerçeveyi alıyorum elime, size bakıyorum doya doya, sonra seni arıyorum, o güzel sesini duymak için. Hatta o akşam Masalımız'ın doğum günü, herkes bizim evimizde, hepimiz çok mutluyuz. Parti'nin sonlarına doğru sen bana hamile olduğunu söylüyorsun
Nazlı: Hamile mi (gülerek)
Ali: Masalımız'ın bir kardeşi olsa fena mı olur Nazlım
Nazlı: (dudağını ısırır) Hele bir ilk çocuğumuzu yapalım, sonrasına bakarız (göz kırpar)
Ali: (derin bir nefes alır) Nazlı benim sana söylemek istediğim bir şey var
Nazlı: (başını Ali'nin omzundan kaldırır ve oturur pozisyona geçer) Ali bir şey mi oldu
Ali: Evet, ama sakin ol bu çok güzel bir şey
Nazlı: Ne oldu (Ali yanında getirdiği yüzük kutusunu çıkarır) Ali
Ali: Bu yüzüğü bana annem verdi. Bu yüzüğü senin parmağında görmek istediğini söyledi, ben ilk başta kabul etmedim, çünkü bu yüzük annem için çok önemli bir çok anlam ifade ediyor. Ama annem bu yüzüğü senin parmağında görmekten mutluluk duyacağını söyledi
Nazlı: A... Ali bu çok değerli, ben bunu kabul edemem
Ali: Aynı şekilde bende kabul etmedim Nazlı, ama annem ısrar etti, ben de istemedim. Ama annem seni böyle bir şeye layık görmüş.
Nazlı: Madem annem böyle bir şeye beni layık görmüş, bende o yüzüğü taşımaktan mutluluk duyarım. Bu yüzüğe hak ettiği değeri verecem (Ali yüzüğü kutusundan çıkarır ve Nazlı'nın yüzük parmağına takar) bu yüzüğü hakkıyla taşıyacam
Ali: Buda halledildiğine göre, artık kapanışı yapsak mı diyorum (göz kırpar)
Nazlı: Hay hay memnuniyetle
AlNaz birbirine yaklaşır biraz daha yaklaşır, biraz daha yaklaşır, ve o büyülü an gerçekleşir. AlNaz'ın dudakları birbirini bulmuştur. Ali Nazlı'nın alt dudağını, Nazlı da Ali'nin üst dudağını emiyordur. AlNaz değişmeli dudak hareketleri ile öpüşmeye devam eder. AlNaz uzun ve tutkulu bir öpüşmeden sonra yavaşça ayrılırlar, ama hala burun burunalardır, Ali Nazlı'nın burnundan öper
Nazlı: (kısık sesle) Seni çok seviyorum Ali Vefa
Ali: (aynı fısıltıyla cevap verir) Bende seni çok seviyorum Nazlı Vefa (Nazlı Ali'nin dudağına küçük bir buse kondurur, ve AlNaz birbirine sımsıkı sarılır)
AlNaz birlikte unutamayacakları bir gün yaşamışlardır. Yıldızlar ve ay bu iki aşığın aşkına bir kez daha şahit olmuştu. Her ne olursa olsun, her ne yaşanırsa yaşansın, türlü türlü imtihanlardan da geçseler, AlNaz asla birbirlerini bırakmayacaklardı. Çünkü onlar ALNAZ'dı... AlNaz uzun bir yolculuğun ardından eve gelmiştir, Ali arabayı durdurur ve park eder. AlNaz arabadan iner ve evin kapısının önüne gelir
Nazlı: Bu güzel akşam için çok teşekkür ederim sevgilim
Ali: Senin mutluluğun benim için her şeyden daha değerli
Nazlı: İyi ki sen Alim
Ali: İyi ki sen Nazlım
All anahtar ile kapıyı açar ve AlNaz içeri girer, direk odalarına çıkar, ikiside güzel bir duş alır (duşu sırayla alıyorlar, sonra adımı çıkarmayın 😂) AlNaz üstlerine rahat bir şeyler giyip yatağa girerler. AlNaz birbirine sımsıkı sarılarak huzurlu bir uykuya bırakırlar kendilerini....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)
AcciónGeçmişi yüzünden kendisini aşka kapatan bir adam. Ve o adamın hayatını değiştirecek bir kadın. Ali Vefa kendisini ve kalbini aşka kapatmış biridir, ama hayatına girecek olan kadın her şeyi değiştirecektir. Alnaz'ın aşk dolu hikayesini okumaya hazır...