4

108 25 6
                                    

Kuroo'yla tanışalı 4 hafta oluyor. Ondan kaçmaya çalışıyorum lakin ya beni kötü olan bir durumdan kurtarıyor ya da en ufak işi benimle birlikte yapıyor. Sinir bozucu bulduğum doğru ama ona alışmıştım.

Geceleri pencereden sohbet etmek artık kesmiyor ve birbirimizin odasında kalıyorduk. Ama bugün Kuroo bir garipti.

"Bir şey mi oldu?"

"Ne gibi?"

"Sadece biraz... Garip davranıyor gibisin. Kendini bir şey için kasıyor gibisin." Dedim ve beni kollarımdan sıkıca tuttu.

"Kenma, sana zarar vereceğim. Çok öfkeliyim. Lütfen, lütfen git."

Gidemezdim. Çünkü o sınırlı ifadesinin altında yatan masum çocuğu gördüm. Annesini kaybetmişçesine ağlıyor ve yardım istiyordu.

"Olmaz Kuroo, sen benim yanımdaydın!" Kollarımı daha da sıkı tuttu. Cidden, cidden korkmaya başlamıştım.

"Kenma... Seni öldürürüm." Dedi ve kolumdan çekiştirerek beni temizlik malzemelerinin tutulduğu bir odaya sürükledi. Kapıyı öyle sert kapattı ki bir kaç havlu yere düştü.

"Korkmuyor musun Kenma?" Korkuyordum. Ama bu Kuroo değildi. Bu başka biriydi.

"Ben Kuroo'dan korkmam. O bana asla zarar vermez."

"Kuroo olduğumu kabul et çünkü sana zarar vereceğim." Eğildi ve yanağımı okşadı. Bir çaresiz bakıyor sonra da tekrar sinirleniyordu.

Beni birden sıkıca tuttu ve raflara yapıştırdı. Kafamı o kadar sert vurmuştum ki bir kaç saniye sonra ensemdeki sıcaklığı hissettim. Ağlıyordum ama canımın acısından değil, Kuroo bana zarar verdiği için, durumu kabullenmek istemediğim için ağlıyordum.

"Kuroo... Yapma..."

"Neden?"

"Çünkü seni seviyorum."

Kuroo dizlerimin arasına çöktü. Yüzünü göremiyordum. Bir kaç saniye böyle kaldı ve kafasını kaldırdı, ağlıyordu. O an daha da çok ağlamaya başladım. Onun ağlaması canımı daha cok yakıyordu.

"Özür dilerim- ben, ben-" sözünü yarıda kesip sarıldım. Cidden o an neden akıl hastanesinde yatan biriyle duygusal bağ kurduğumu düşünecek durumda değildim. Çünkü benim de durumum farklı değildi.

"Ben de seni seviyorum Kenma." Elini boynuma çıkartmasıyla geri çekmesi bir oldu. Eli kan içerisinde kalmıştı.

"Kenma... Siktir." Paniklemişti ve ben de ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ellerim, ayaklarım yani kısacası tüm vücudumu uyuşuk hissetmeye başlamıştım. Midem bulandı ve ensem karıncalandı, sonrası ise hatırladığım tek şey karanlık ve Kuroo'nun adımı haykırışıydı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
listen before i go/kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin