48. Bölüm

254 18 25
                                    

Raven

***5 gün sonra***

Birkaç gün önce yaşanan olaydan beri hâlâ tamamıyla iyileşmemiştim ama yine de daha iyiydim. Draco bana bir bebkmişim gibi bakmıştı, ne kadar ona gerekmediğini söylesem de...

Sebebini araştırmaya devam etsem de pek bir şey çıkmıyordu. Bir çok farklı test yapmıştım ama ne üşütmüştüm ne de bir tür hastalığa yakalanmıştım. Hiç iştahım da yoktu ama Draco zorla bir şeyler yedirtiyordu bana. Neredeyse yataktan çıkmama hiç izin vermiyordu.

Bu sürede çalışmayı da bırakmamıştı, gerekli durumlarda beni korumak istediğini söyleyip duruyordu. Ve çalışması meyvesini vermeye başlamıştı. Oraya bakan camlardan birine geçip bazen onu izliyordum ve gerçekten iyiydi.

Artık onu Draco'ya vermemin zamanı gelmişti... Eminim ki ona iyi bakacaktı.

Onun yine dışarıda çalıştığı bir zamanda depoya inerek gizli bölmedeki alt çekmeceleri kurcaladım aradığımı bulana kadar. Bulduğumda elime alıp sıkı sıkı tutarken onu ilk kez kullandığım zaman geldi aklıma...

***Babamın uykuya dalmasının ardından yaklaşık 4 yıl geçmişti. Artık hiç umudum kalmamıştı. Ağır bir depresyon ve karamsar bir ruh hâlini kaldıramıyordum artık. O gece bir bara gittim. Barın girişine yakın, yolumun üstünde yaşlı ve kılık kıyafeti pislik içinde olan bir adam görmüştüm. Önünde küçük bir tezgah vardı. Tezgahın üstünde bilenmiş hançerler, birkaç çakı ve bir de bileyici vardı. Hâlâ çok net hatırlıyorum, hepsinin kabzası griydi, bir tanesi dışında...

Geçerken çok da ilgimi çekmese de yanımdaki -zaten bilenmiş- bıçağı biletmiş ve istediğinden daha fazla para vererek yolu hızla bitirmiştim. Barda bir kaç uzun saat takıldıktan sonra artık gitmem gerektiğini anlamış ve çıkışa yönelmiştim, son bir şişeyi kendimle birlikte alarak.

Kapüşonumla iyice kafama kapatmış yolda yürürken etrafımda birden fazla sert adım sesi duydum. Etrafıma bakmamla birlikte bir tuzağın içinde olduğumu anlamıştım. Gardımı alıp arkamı dönüştüm ki yüzüme üflenen tozun etkisiyle başım dönmeye başladı. Kafa karıştırıcı tozdu bu. Büyü kullanmayı ve aynı zamanda sağlıklı düşünmeyi bile engelleyen anında, çok etkili bir karışım...

Elimi iç cebime soktuktan sonra hançerimi çıkarıp tehtidkar şekilde karşımdakilere karşı salladım. 3 kişilerdi. Normalde olsa büyü dahi kullanmadan onların işini bitirebilirdim ama bu alışkın olmadığım bir durumdu.

Onlar bu hâlime gülerken ben ayakta durmaya, bilincimi açık tutmaya çalışıyordum. En önlerindeki iri yapılı olan bana yaklaşıp elimdeki hançeri iki parmağını kullanarak aldı. Sonrası blurlanmıştı. Yere düştüğümü ve onların bana yaklaştığını hatırlıyorum. Hançeri elimden almış olan yerdeki bedenime yaklaşarak pelerinimin iç ceplerini karıştırmaya başladı. O sağ tarafı karıştırırken ben de kendimi bu durumdan kurtaracak bir şeyler arıyordum.

Gözlerimi bile kıpırdatmakta zorlandığımdan onların tek bir yere odaklandığını ve özellikle çekemediğimi anlamam çok sürmedi. Bara girmede önce gördüğüm hançer satan adamdı bu. Göz göze geldiğimizde elini sağ cebine sokarak bir işaret vermişti bana. 

Elimi yavaşça oraya götürdüğümde bir soğukluk hissetmiştim. Kabzasını tuttuğum gibi üstüme gelmiş olan adamın karnına saplamam bir olmuştu. O acı içinde geri çekilirken diğer ikisi bana doğru hızla gelince, adrenalin de etkisiyle, tozun etksinden çıktım. Önce birine çelme takarak düşürdüm sonra diğerine ayağa kalkarak saldırdım. Hiç durmadan salladığım hançerden kaçamayıp omzundan yaralandı, bunun yarattığı dikkat dağınıklığından yararlanarak boğazını kolayca parçaladım. Bu sırada yere düşürdüğüm de çoktan kalkmış ve bana doğru gelmişti. Arkamdan sarılarak beni etkisiz hâle getirecekti ki suratına dirseğimi yediğinden bu çabası yetersiz kaldı. Burnunu tutarak geri çekilmeye karar verdiğinde ben çoktan kararımı vermiştim, buradan canlı çıkamayacaklardı. O arkasını dönmüş kaçarken hızla üstüne koşarak atladım. O yüz üstü sert zemine düşerken ben de onun sırtındaydım. Ben onun sırtından kalbini deşmeden önce, merhamet etmem için bana yalvarıyordu. Onunla da işim bittikten sonra, ilk yaraladığımın yanına geri gittim. Acıdan kıvranıyor ve ben ona yaklaştıkça korkuyla geri çekiliyordu. 

Kuzgun - Draco Malfoy ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin