Maskeler Ardındaki Gizem

Giriş

Gökyüzünden düşen kar taneleri. Bomboş sokaklar ve bembeyaz olmuş yollar. Genç çocuğun gördükleri tam olarak bunlardı. Elinde sıcacık kahvesi ile sokakta gezerken, karanlıkta gözüne bir adam ilişti. Sokakta kaldığı belliydi. Eskimiş bir ceket, yırtık bir pantolon ve tamamen geri ip olmaya yüz tutmuş eski bir bere. Genç çocuk bir süre adamı izledi. Bu soğukta burada olması içini acıtmıştı. Başını sokacak bir evinin olmaması hissi, bu hissi iyi biliyordu. Zamanında babası ve annesi problem yaşarken sokaklarda kaldığı zamanlar olmuştu. Ancak atlatmıştı. Genç çocuk kahvesinden bir yudum aldı. Huzur içinde yürümeye devam etti. Onun adı Aero'ydu. Annesi eski zamanlarda havacılık üzerine okumuştu. Aero "hava" demekti. Ancak babası karısının okulunu bitirmesini istememişti. Aero bunları düşündükçe sinir oluyordu. Hemen kendini silkeledi ve yürümeye devam etti. Babası Garett Johnson iki yıl önce bir araba kazasında vefat etmişti. Aero babası ile hiçbir zaman iyi bir ilişkiye sahip olamadığı için, bu durum onu pek etkilememişti. Annesi ise ilk zamanlar zorlanmış, sonra ise toparlanmıştı. Güzel bir hayatları vardı. Büyükbabasının annesine bıraktığı büyük bir evde yaşıyorlardı. Annesi çalışıyor, aero ise okuyordu. Nerden geldiğini bilmediği bir resim yeteneği vardı. Annesi ise bu yeteneğini kullanması için onu zorluyordu. Bundan memnundu. Kendisini düşünen bir annesi vardı. Buna bile şükrediyordu. Düşüncelere daldığı sırada, cebindeki telefonu titredi. Aero panik ile elini cebine soktu. Hep telefon çaldığında panik yapıyordu. Genel olarak böyleydi. Ekrana baktığında, annesinin adını gördü ve aramayı cevapladı.

- Hey tatlım!

- Selam anne.

- Akşam yemeği hazır ve seni bekliyorum.

- Peki, birazdan evde olurum.

- Hemen gel. Belki inanmayacaksın ama kurt gibi açım ve akşam yemeği bana haince göz kırpıyor.

Aero gülümsedi ve telefonu kapadı. Annesinin neşesini seviyordu. Genel olarak anlaşma şekilleri güzeldi. Çok kavga etmez, arada atışırlardı. Ancak sonra iş tatlıya bağlanıyordu. Aero en fazla 2 saat küs kaldıklarını biliyordu. Fazlası yoktu. Çünkü sonunda dayanamayıp biri diğerine sarılıp öpmeye başlıyordu. Aero evin bahçesinden içeri adım attı. Işıklandırmalar geceleri büyüleyici gözükürdü. Annesi bahçe içinde çalışmayı çok seviyordu. Bahçe âdeta cennet gibiydi. Canlı ve rengarenk çicekler ve renkli ışıklandırmalar ile doluydu. Yakın zamanda annesi, kitap okurken oturması için Aero'ya bir salıncak koltuk almıştı. Aero kapıyı çaldığında önden bir köpek havlaması duyuldu. Küçük köpekleri Sheila, kapı açılınca direk Aero'nun kucağına atladı ve yüzünü yalamaya başladı. Aero gülümserken kapıda bayan Darla göründü. Annesi nazik bir tavır ile Aero'yu içeri aldı ve yemek masasına oturmadan önce elini yıkaması için gönderdi. Annesi ile yemeğini yedikten sonra, sıcak bir duş aldı ve yatağına uzandı. Okulu vardı. Ancak uyumak istemiyordu. Annesinin kızacağını biliyordu. Bu yüzden uykuya hazırlandı ve huzurla gözlerini kapadı. Ancak huzur uzun sürmedi. Salondan şiddetli öksürük sesleri gelmeye başladı. Aero yatağından kalktı ve annesine yöneldi. Bayan Darla hiç Aralık olmadan öksürüyordu. Aero koştu ve bir bardağa su doldurup annesine uzattı. Ancak yaşlı kadın suyu içemeden ağzından bir damla kan yere süzülüverdi. Aero kana kilitlendi. Ancak bununla sınırlı kalmadı ve Bayan Darla tekrar öksürmeye başladı. Her öksürüğünde ağzında kan gelmeye devam ediyordu. Aero bağırmaya başladı. Ancak annesinin bilinci gidiyordu. Annesini uyanık tutmaya çalıştı. Ancak yaşlı kadın yenik düştü. Aero odasına koştu ve telefonunu kapıp hastanenin numarasını tuşladı. Durumu anlattıktan sonra ise daha kötü bir şey ile karşılaştı. Annesinin ağzından çıkan kan durmuş, bu sefer burnundan kanlar akmaya başlamıştı. Kısa süre sonra ambulans evin önüne geldi ve yaşlı kadın hastaneye kaldırıldı. Aero tüm gece hastanede bekledi. Hiç uyumadı. Sabah ise acı haber geldi. Bayan Darla'nın ölüm haberi. Aero'nun çok sevdiği annesinin artık yanında olmayacağı zaman diliminin başladığı an.