Onu gördüm dans etti, gördüm dans ediyo'du
...
Ömer beyaz olan ama ortamdaki mor ışıktan dolayı aynı renk görünen kapalı perdeye baktı. Belki gökyüzünü biraz olsun görebilse içi açılabilirdi.
Dağınık siyah saçlarını serinlemek adına geriye doğru taradı. Kameranın daha ayarlanmamış olmasından faydalanarak cebinden sigara paketini çıkardı. Kemikli, ince parmaklarının arasına bir tane koyarken çakmağı bulmak için boşta olan eliyle cebini yokladı. Düşürmüş olma ihtimali aklına gelirken kafasını kaldırmasıyla burnunun neredeyse ucunda yanan ateşle karşılaşması bir oldu. Ani gerçekleşen hareketle biraz korksa da çaktırmamayı başararak hala elinde duran sigarayı dudaklarının arasına yerleştirdi. Çakmağa yaklaşıp sigarasını yaktıktan sonra tekrar arkasına yaslandı.
Kendisine yardım eden gence başıyla bir teşekkür sunmayı düşünürken, çocuk çoktan arkasını dönüp gitmişti. Siyah dar, oldukça kırışık gömleğinin üzerine rastgele attığı, kollarını kaplamayan deri ceketinin ensesine saçları düşüyordu. Düz dalgalara şekil verebilmek için uğraştığı her hâlinden belliydi. Onu, kendisine bakarken inceleyebildiği kadarıyla geniş alnına bir tutam saçın düştüğünü görmüştü.
Bacağını diğerinin üstüne atıp parmağındaki yüzüklerle oynamaya başladı bir süre. İzlendiğini hissediyordu ve bu gibi durumlarda genelde kalabalıkta gözlerini gezdirmez, ilgi çekici bir hareketten kaçınırdı.
Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından telefonuyla ilgilenmeye başladığında Orkun'un sesiyle ortama geri döndü. Onun, kendisinin tanımadığı onlarca arkadaşı salonun ortasına toplanırken ne yapacağını bilemeden ayakta öylece dikildi. Ses gürültüsü arasında bir fırsat bulduğunda dostunu bir kenara çekmeyi başardı.
Boğazını temizledi ve hoşlanmamasına rağmen duyulabilmek için sesini yükseltti. "Klibe katılmak istemiyorum, yani dans etmeyi bilmiyorum ve bunlar pek bana göre işler değil"
Orkun, onun adını seslendiklerinde hemen geleceğini işaret etti ve tekrar Ömer'e yöneldi. "Sorun değil, zaten bitirmek üzereyiz. Onlar dağılınca seni dinleyebilirim"
Ömer az önceki genci gösterdi başıyla.
"Emre'nin arkadaşıymış, garip biri ama eğlenceli olduğunu söyledi.
Kıvırcık saçlı genç kafasını salladı ve rahat bir şekilde tekrar arkasındaki koltuğa oturdu. Evinde geçirdiği yalnız bir gecenin daha onu olumsuz yönde etkilediğini fark ettiğinde kendini burada bulmuştu. Arkadaşının klip çekiminin ortasında olduğu bilseydi aklından bile geçirmezdi gelmeyi. Yine de ısrarlarına dayanamamış ve bitene kadar beklemeyi kabul etmişti.
Belli bir kitleye içerik üretirken bunu yapmanın kendi mental sağlığına da iyi geldiğini fark ettiğinden beri devam ediyordu. Onlarca linç ve zorbalığa rağmen işi onu keyiflendiriyordu. Sayesinde kazandığı dostluklarda öyle. Tren raylarında kararsızlıkla geçirdiği vakitten sonra böyle toparlanmasına neden olan kanalını bırakmaya niyeti yoktu.
Video için dans eden kalabalıkta gözlerini gezdirdi. Orkun, boynuna sarılı yılan ile dans ederken arkadan verilen şarkının sözlerine eşlik ediyordu.
"Salınıyorum öyle boşluğa bakıp"
Dans eden kızlar vardı. Şekilli vücutları diğerlerinin aksine Ömer'in dikkatini çekmiyordu.