5

102 23 21
                                    

Kuroo benle birkaç gündür konuşmuyordu. Doktorları da onunla konuşmamın sağlıklı olmadığını söyleyip duruyorlardı. Kuroo'yu suçlamıyordum tabii ki de hatta böyle olması işime bile geliyordu ama bu durumu garipsemiştim.

Kuroo'yu sevdiğimi kabul etmiştim fakat bu benim için imkansız bir olasılıktı; onunla birlikte olmak. Gelecekten umudum yoktu, bir geleceğim de yoktu.

Kafamdaki ses Kuroo olmadığı zamanlar daha da kuvvetleniyordu. İçime şeytan kaçtığını düşünüyordum artık. Yaşamak istemiyordum. Ama her yerde parmaklık vardı, kesici aletler yoktu ve dışarı da çıkamıyorduk. Komik gelecek ama ben yemeklerimi plastik, yumuşak çatallar ve kaşıklarla yiyorum. Bunun sebebi, daha önce bir çatalı bacağıma saplamamdı. Ama bu bir nevi dürtüydü.
Küçüklüğümden beri sinirlendiğimde, üzüldüğümde, acı çekmek istediğimde bacağıma hep bir şeyler saplardım. Özellikle okulda bacağıma kalem saplardım ve aslında tam da bu yüzden psikiyatriye getirilmiştim. Sonucu bu.

Yatağımda boş boş yatıyordum. Dışarıyı izliyordum. Her şey boş geliyordu. Sanki bu an gerçek değilmiş gibi hissediyorum. Vücudum benden uzaklaşıyor ve ben üçüncü bir kişiye dönüşüyorum. Her yerimi uyuşuk hissediyorum. Belki ilaçlar böyle yapıyordur?

Kuroo'nun odasından bir kaç kez duvarı tıklama sesi geldi ve sonra kesildi. Ben de cama çıktım ve işte oradaydı.

"Merhaba Kenma."

"Merhaba."

"Yemek yemiyor musun?"

"Yiyorum ne alaka?"

"Çok kilo vermişsin."

"Vermedim, sana öyle geliyor."

"... Kenma aslında ben çok özür dilerim-"

"Özür dileme, Kuroo. Benim hatam, senin yanında durmamam gerekirdi. Merak etme, artık durmayacağım." Dedim ve camı kapattım. Tekrar yatağıma yattım ve mide bulantımla başbaşa kaldım. Kusmak istiyordum.

Lakin bir kaç dakika sonra Kuroo yanıma gelmişti. Tabii, onun yerinde duracağını düşündüğüm için hata bendeydi.

"Yemin ediyorum, bir daha sana zarar vermeyeceğim."

"Bunun garantisini verebilir misin?"

"..."

"Ben de öyle düşünmüştüm." Dedim. Sessizlik devam etti lakin Kuroo yatağımın yanında yere çöktü.

"Beni sevdiğini söyledikten sonra nasıl senden uzak durabilirim... Nasıl?"

Aslında ondan uzak durmak istememin sebebi bipolarlığı değil de kendi saplantılı düşüncelerimdi. Varsın beni öldürsün, umrumda değildi lakin onun aşkını istemiyordum, o beni hak etmiyordu. Korkunç bir insandım, kirliydim ve onu da kirletemezdim.

Saçını okşadım yanıma eğildiğinde.

"Özür dilerim Kuroo, ayrı kalmamız lazım." Dedim ve odadan çıkışını izledim.

"Kendini ne zaman öldüreceksin Kenma? Ben çok sıkıldım."

Evet, Kuroo gitmişti ve ben yine aklımdaki bu lanet sesle yalnız kalmıştım.

listen before i go/kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin