Bölüm 20

6.3K 302 49
                                    

Gözlerimi Aroan'ın huzur verici kokusuyla araladım. Uykumu iyi aldığım için mutlu hissediyordum. Kısık gözlerimi sessizce odada gezdirdim. İçeriye ışıklarını sızdıran güneş çoktan günün başladığını haykırıyordu. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp yavaş yavaş kendime gelmeye başladığımda Aroan'ın belimi kavramış elinin yeni farkına varmıştım.

Dün geceye ait görüntüler beynime akın ettiğinde utançla yataktan doğruldum. Masanın üzerindeki saate baktığım anda gözlerim korkuyla aralandı. Annem yaklaşık 30 dakika içinde evde olacaktı. Acele etmeme gerek yoktu belki ama işten erken çıkma ihtimali de vardı. Kalın yorganı sessizce üzerimden çektim. Gözüme çarpan Aroan'ın kıyafetleri gözlerimi kaçırıp kendi kıyafetlerimi aramama sebep olurken yerde olduklarını fark ettim.

Aroan'a kaçamak bir bakış attım. Hala uyuyordu. Aroan'ın belimdeki elinden yavaşça sıyrılarak kendimi yatağın biraz aşağısına çektim. Ayağımı Aroan'ın üzerinden geçirip yatağın köşesine sabitledim. Derin bir nefes alıp kendimi bir sonraki hamleme hazır hissedene kadar bekledim. Bu sırada kendimi ninja gibi hissetmekten alı koyamasamda ciddiyetimi bozmadan Aroan'ın üzerinden geçmek için hamle yaptım. Oldukça dikkatli davranıyordum. 8. Rüyasını görüyormuş gibi uyuyan birisinin üzerine düşüp travma bırakmak istemezdim.

Tam geçmiştim ki Aroan beni belimden kavrayıp kucağına oturmamı sağlamıştı. Uyuduğunu sandığım için ilk irkilsemde uykulu bakan gözleri sırıtmama sebep olmuştu.

"Nereye gidiyorsun?"

"Sanada günaydın Aroan. Eve gitmem lazım. Annem her an gelebilir."

"Ama daha kahvaltı bile yapmadık."

Huysuz bir çocuk gibi söylediği sözlere gülümserken saçlarını karıştırıp alnına bir öpücük kondurdum.

"Daha sonra yaparız. Söz."

İstemeye istemeye kafasını salladığında kucağından kalkıp kıyafetlerimi elime aldım ve üzerime hızlıca geçirdim. Daha sonra banyoda kısaca yüzümü yıkadım. Aşağıya inerken Aroan'da bana eşlik ediyordu. Kapının önüne geldiğimizde ona veda etmek için ağzımı aralamıştım ki Aroan sözümü kesip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Kısa bir öpücükten sonra geri çekildi.

"Kahvaltı sözünü unutma Nayiri. Okulda görüşürüz."

"Görüşürüz."

Ona el sallayarak kapıdan çıktım. Evime doğru yol alırken evinizin önünde yabancı bir araba görmek sinirlerimi bozmuştu. İki ihtimal vardı ya şuan kapıda kalmış bir misafir beni bekliyordu ya da komşulardan birisi arabasını yanlış yere park etmişti. İki ihtimalde can sıkıcıydı.

Evin önüne geldiğimde kapıda beni bekleyen birilerini olmadığını görmek biraz rahatlamama sebep olmuştu şimdi tek sorun bu arabayı buraya hangi komşunun park ettiğini bulmaktı. Komşuları bir bir aklımdan geçirip aralarında eleme yaparken dikkatimi çeken şey gözlerimin dehşetle aralanmasına sebep olmuştu.

Hafifçe aralanmış kapı mutfaktan olduğunu tahmin ettiğim seslerin dışarı çıkmasına izin veriyordu. Ayaklarım birkaç adım geriye gitmiş ve ne yapacağımı düşünüyordum. Hemen kötü düşünmek istemediğimden annemi arayıp eve birini davet edip etmediğini sormak için cebimdeki telefonu çıkardım. Bu sırada kapıyı da gözümden kaçırmamaya dikkat ediyordum. Kilit ekranını açtığımda annemden gelen 4 cevapsız arama olduğunu fark ettim. Dün gece yatmadan önce telefonu sessize almış olmalıydım. Korka korka rehberden annemin numarasını buldum.

Tam anneme geri dönüş yapmak üzereydim ki ekranı kaplayan 5. Arama buna engel oldu. Telefonu hızlıca açıp kulağıma dayadığımda duyduğum ilk şey annemin endişeli sesi olmuştu. Onun sesinin hiç bu denli dehşet dolu çıktığını hatırlamıyordum.

"Nayiri! Nerdesin?"

"A-anne her şey yolunda mı? Sesin-"

"NERDESİN DEDİM!"

Bir anda sesini yükseltmesiyle irkilirken acele ile cevap verdim.

"E-evin önündeyim.. sen iyi misin?"

Derin bir iç çekip sözlerine büyük bir hararetle devam etti.

"Şükürler olsun! Oğlum o ev ve çevresi oldukça tehlikeli ordan hemen uzaklaşman lazım! Fazla vakit olduğunu sanmıyorum!"

Dehşete düşmüş bir şekilde aralanmış kapıya hızlı bir bakış atıp gerilemeye başladım.

"Nayiri, olayların çok hızlı geliştiğinin farkındayım fakat beni iyi dinle oğlum, şuan tek bilmen gereken o evden uzaklaşman gerektiği. Benden anahtarlarımı çaldı. Her an evde olabilir."

'her an evde olabilir'

Cümle beynimde ard arda tekrar ederken kalp atışlarımın hızlandığını ve tüylerimin diken diken olduğunu iliklerime kadar hissedebiliyordum.

"H-her kimden bahsediyorsan. O kişi
e-evde."

"ORDA OLDUĞUNU FARK ETMEDEN KAÇ. NAYİRİ DUYUYOR MUSUN? NE YAPARSAN YAP AMA EVE GİRME."

Annemin çığlığı göz bebeklerime kadar titrememi sağlamıştı. Ayaklarımı koşmak için öne attığımda omzumu sıkan parmaklar ve hafızamın derinlerinden gün yüzüne çıkan tanıdık ses yerime çakılmama neden olmuştu.

"Hiç değişmemişsin."
















Zorba (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin