8. bölüm

22 2 0
                                    

Artık uzun bölümler gelmeye başlıyorr❤️

  Su sesiyle birlikte ıslandığımı ve soğuk suyun tenime deyişini hissettiğimde gözlerimi birden açtım. Elbisem mahvoldu. Kafamı kaldırdığımda Berkan şohben başlığı ile beni ayıltma işlemlerine devam ediyodu ve çok gıcıktı.

   "Üzerini çıkarmadım belki uyanınca beraber çıkarırız diye düşündüm."

  Ben daha yeni tranvadan çıkmış kızım bana bunları mı diyodu gerçekten?

  Ona kızgın bir bakış attıktan sonra suyu kapattım. Çünkü dondum yani daha yaz gelmedi soğuk suyla yıkanmak ne? Hayır yani yazın bile soğuk suyla yıkanmıyorum. Sarhoş da değilim. Bu çocuğun su ayarlama özelliği yok galiba. Ben iç seslerimi kontrol edemezken o hâlâ beni izliyordu. Ve durumdan hiç de keyifsize benzemiyordu. Onu ittirdikten sonra duşakabinin kapısını kapattım. Bu davranışın banyodan çık! Anlamına geldiğini anlamış olucak ki kapı kapanma sesi geldi. Bunun üzerine elbisemden kurtulup suyu ayarladıktan sonra duş almaya başladım.

   Duştan sonra banyonun karşındaki odanın kapısı açıktı. Sanırım benim giyinmem için açıktı. Yatağın üstünde bulunan baxer ve tişörtü üzerime geçirdikten sonra eşofmanla 10 saniyecik bakıştık . Yani Nilcim ne bekliyorsun basketbolcu çocuk tabi uzun olcak eşofman. Zaten tişört elbise gibi olmuştu üstüme eşofmanı tekrar yatağa bıraktıktan sonra odadan çıktım. Yurda gitmeliyim. Gerçi bu saatte alırlar mı o da belli değil.

  Kolidorun başında komodinin üzerindeki telefonumu gördüm ve hemen elime aldım birsürü cevapsız arama vardı. Tabiki Aslı ve Alparslan aramıştı.

  Büyük salona geçtiğimde Berkan ile göz göze geldik. Elinde sargı vardı ve gözüm oraya kayınca elini saklama gereği duydu.

  "Gel otur. Hem sen niye eşofmanı giymedin hasta olucaksın."

  Tişörtün uzun olduğunu belli edercesine yürüyüp yerime otururken güldüğünü fark ettim.

" Bişeyler yazmak istersen kağıt kalem var burda."

"Teşekkür ederim " yazdığımda göz bebeğinin büyüdüğünü gördüm.

" Tualette yanlış duydum sandım. Ama sen konuşuyorsun Nil... Sesin kendin kadar güzel."

Böyle bir cümle ile bitireceğini düşünmedim. Utandım. Yanaklarım kızardı. Uzun zamandır iltifat almıyorum sanırım. Hele ki sesim hakkında.

  "Krizler yüzünden konuşamıyodum. Şimdi canım acıyor. " yazdım.

  "Kendini hazır hissettiğinde konuşalım kendini sakın zorlama ses tellerine zarar verirsin. Yarın hastaneye gidelim. Doktorun var mı?"

  "Elin titriyor "yazdım.

   Benden önce onun hastaneye gitmesi gerekiyor bence. Çünkü o adamı dövdüğünden berri elleri titriyordu. Dişlerini de sıktığı çenesinden belliydi. Bana belli etmemeye çalışsa da kriz geçiren biri olarak hareketlerini kolay anlayabiliyorum.

     "Benim yurda gitmem gerek saat kaç?"yazdım.

   "Saat çok geç oldu artık almazlar seni yurda bugünlük burda uyu yarın sabah okuldan sonra yurda dönersin."

AvelâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin