Öncelikle kitabıma hoşgeldiniz...🍁
Uyarı: Kitap hakkında spoiler vermek ve linç içeren yorumlar yapmak yasak. Eleştirilerinizi dikkate alacağımdan emin olabilirsiniz.
Bölüm şarkısı:
Pera - Sensiz ben
Perdenin ardındakiler - Yarınlar var
Başladığınız tarihi not etmeyi unutmayın :)
İyi okumalar dilerim..
🍁
Kötü olanın dünya değil de insanlar olduğunu farketmem en az 10 yılımı aldı. Fakat bunları farketmek için hayatın hep kısa olduğunu düşünmüşümdür. Ya da uzun muydu? O yüzden mi, intihar ediyordu insanlar?
Hayat, bazen uçurumun eşiğinden kararlı bir şekilde atlarken son anda uzanan yardım eline sıkıca sarılıp "Lütfen bırakma beni" demek değil miydi? Kendimizin kıymetini hep son anda mı bilecektik? Hayat bunu farketmemiz için bize yeterince zaman sunuyor. Çünkü biliyor, insanoğlu bu. Hep bu kadar şanslı olmaz. Bazen seni yakalayan elin gücü yetmez, çakılırsın.
Başkalarının yarattığı enkazın altında masumlar kalırdı. Başkalarının yaşayamadıklarını yaşayıp hiç birini haketmezlerdi. Pekâlâ, bir gün onlar için de bir enkaz yaranır mıydı?
Bedeller ödenir.
🍁
5 yıl önce savunmasız bir şekilde hayata atılmanın bedelini şimdi iliklerime kadar ödüyordum. Müdürümün bir yıl daha kalmama izin verdiği halde yetimhaneden koşarak uzaklaşmış ve onunla birlikte tüm anılarımı da orada bırakmıştım.
Pekâlâ, güzel bir başlangıç yapamamıştım fakat böyle bir beklentim yoktu. Hapishanedeki babamdan kaynaklı olsa gerek, yetimhaneden ayrılır ayrılmaz kaçırılmış ve bir çatışmanın ortasında bulmuştum kendimi. Tam bu dert yumağının içinden nasıl sıyrılacağımı düşünürken uzanan ilk yardım elini tutmak olmuştu ilk hatam.
Hatalar yapılırdı. Hatalar öğretirdi doğruları. Bana bunu kimse anlatmaya tenezzül etmemişti. Yetimhanede geçirdiğim 6 yılda bile yanlışlar doğru görünürdü gözüme. Kapısından çıktığım ilk an rüzgâr daha güzel esiyordu artık. Daha güzel yağıyordu yağmur, uçuyordu yapraklar. Aynı zamanda adımımı attığım her an daha çok uzaklaşıyordum geçmişimden. Anıları zihnime bağlayan mekânlar olmamalıydı. Bu haksızlıktı. Aynı anıları çıkar çıkmaz tuttuğum küçük apartman dairesinde de hissedebilmeliydim. Orda da çok fazla kalamamıştım ya, neyse.
Bana kalırsa, yerde uyurdum, örtmezdim üstüme hiçbir şey, kış günü olsa bile. Evim olsun yeterliydi. Bir yere ait olmak ve bir daha terketmek zorunda bırakılmamak istiyordum o yeri. Fakat bana kalmadı. Domatese benzeyen ev sahibim olacak adam, beni her gün kafasında yumurta kırıp ondan menemen yapmaya zorluyordu. Kirayı ödeyemediğim için ilk aydan evden atılmış, günlerce evim bilmiştim sokakları.
Sokaklar olmuştu beni defalarca kurtaran.
Sokaklar olmuştu beni kurtarılmak zorunda bırakan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Yıl'ın Son Perşembe'si
ActionSokaklar olmuştu beni defalarca kurtaran. Sokaklar olmuştu beni kurtarılmak zorunda bırakan. Gecesi ayrı güzel ve ayrı korkunçtu bu yerlerin. Yolları bilmediğim halde tüm sokakları keşfedip en güvenilir semtleri bulabilmiştim sonunda. Zenginlerin ya...