Paris

262 31 40
                                    

Bölüm 70 hayırlı olsun. Şarkıya takılmayın aklıma geldiği için koydum JDJSKSNXKDNSKD.
Bu arada Severus Snape'in Kızı kitabımın devamı hesapta Severus Snape'in Kızı 2 olarak bulunmakta. Eğer isterseniz okuyabilirsiniz<3

Masum bir şekilde uykumun tam ortasındaydım. Tam o sırada birisi ayak bileğimi tuttu ve beni hızla yatakta geri çekti.
Andrew :EVVET! UYANIYORUZ BAKALIM!
Diana : HAYIRRRR! BEŞ DAKİKA DAHA! SAAT KAÇ AYRICA?!
Andrew : Saat 7.
Diana : Sabah 7?
Andrew : Evet sabah 7.
Diana : Akşam yemeğinden sonra görev vardı ama.
Andrew : Ah ne söylemeyi unuttum diyordum. Bu görev için Paris'e gidiyoruz.
Diana : HAYIR! BEN UYUYACAĞIM!
Andrew : Kalk!
Andrew beni kucağına almaya çalıştı. Bense yastığımı da kendimle beraber tutarak Andrew'ın kucağına yastığım ile yerleştim.
Andrew : Keyfe bak.
Diana : Böyle gitsem? Lütfen çok uykum var.
Andrew : Olmaz! Üstüne normal şeyler giyin ve yanına fazladan kıyafetler al. Paris'te bir otelde kalacağız.
Andrew beni yastığımdan ayırıp banyoya soktu. Yüzümü yıkayıp aynada kendime baktım. Voldemort eşimdi. Ama artık Andrew ile eş olmak istiyordum. Ama yapacak bir şey yoktu. Her şey bu eşlere göre ayarlanmıştı.
Andrew : Diana! İçeride bayılıp kalmadın değil mi?
Diana : Geliyorum...
Banyodan çıkıp odama girdim. Andrew odadan çıktı. Üstüme normal kıyafetimi giyip hızla bir çanta hazırladım. İçine elbisemi, takılarımı, yedek kıyafet ve malzemelerimi koydum. Karnımda hala sancılar vardı ve hiç azalmamışlardı. Odadan çıktım.
Andrew : Hadi çantanı bana ver ve kahvaltıya in. Çantayı arabaya koyup geleceğim.
Diana : Tamam.

Yemek yiyeceğimiz odaya girip masaya oturdum. Herkes sakince yemek yiyordu.
Voldemort : Günaydın Diana.
Diana : Günaydın.
Masada biri daha vardı. Lucius. Ona bakıp kaldım.
Voldemort : Snape okuldan izin almış görünüyor. Lucius olmadan göreve gidemeyiz. Bellatrix ve Andrew, Dolohov ve Karen eş.
Bellatrix : Peki siz efendim?
Voldemort : Ben ise Diana ile beraberim. Otel odalarında da aynı şekilde kalacağız.
Her şey gittikçe kötüleşiyordu. Babamın kaçırılmasına sebep olan kişi ile eştim ve aynı otel odasında kalacaktık. O sırada Andrew da geldi ve Bellatrix'in yanındaki boş sandalyeye geçti. Derin bir nefes alıp atıştırmaya başladım.

Yemekten sonra hepimiz kapının önündeki 2 arabaya geçtik. Lucius, Narcissa, Dolohov ve Karen birine ; ben, Voldemort, Andrew ve Bellatrix birine geçtik. Andrew'ın yanına geçmek üzereydim ki Voldemort kolumu tuttu.
Voldemort : Eşler yanyana oturacak Diana.
İstemeyerek yanına geçtim. Bellatrix de geçip Andrew'ın yanına oturdu. Bana çok kötü bakıyordu. Uzun süre bakıştık. Ardından -sahte olduğunu düşündüğüm bir şekilde- esnedi.
Bellatrix : Yorgunum. Andrew başımı omzuna koysam sorun olur mu?
Andrew : Evet sorun olur.
Bellatrix başta şaşırdı. Ancak sonra Andrew'ı takmayarak başını omzuna koydu. Andrew köşeye sıkıştı. Bana baktı. Başımı iki yana salladım ve dışarıyı izlemeye başladım. Başımı yan taraftaki cama yasladım. Sessizlik beni içine alıyordu. Gözlerim kapandı...

Ne kadar uyudum bilmiyordum fakat gözümü açtığım zaman tavana bakıyordum. Sağ tarafıma döndüm. Voldemort, Bellatrix'in yanına geçmişti. Andrew hala köşede kalmıştı ve bıkkın bir ifade ile dışarıyı izliyordu. Bellatrix uyumuştu.
Voldemort : Az kaldı Diana.
Voldemort'a döndüm. Yerine geçmesi için doğrulup oturdum.
Voldemort : Yatabilirsin.
Diana : Gerek yok. Ah!
Karnıma yeniden bir sancı saplandı ve kollarımı karnıma bastırıp kıvranmama neden oldu. Andrew hızla yerinden fırlayıp önümde diz çöktü.
Andrew : Noldu? İyi misin?
Bellatrix uyanmış bize öfkeyle bakıyordu. Derken yanında oturan Voldemort'u fark etti.
Bellatrix : Uyumak istiyorum.
Voldemort : Başını cama yasla o zaman?
Bellatrix bana kötü bir bakış attı ve Andrew'ın yerine geçip dışarıyı izlemeye başladı. Andrew beni yeniden yatırdı. Montunu çıkarıp üstüme örttü.
Andrew : Onu sonra geri alırım ama. Abin zaten bir montumu dızladı.
Bunu dedikten sonra Bellatrix ve Voldemort'un arasına oturdu. Gözümü yeniden kapattım.

Bir sallantı hissettim ve biri beni kucağına aldı. Parfümün kokusundan -sabah beni kucağına aldığı zaman koklamıştım- Andrew olduğunu anladım. Bir yere girdik. Pek çok insan sesi vardı.
Lucius : Bonjour, nous avions réservé 4 chambres pour 2 jours. (Merhaba, 4 oda ayırtmıştık 2 günlüğüne.
Kadın : Hm... Nom, prénom, s'il vous plaît? (Hm.... İsim soyisim lütfen?)
Lucius : Lucius Malfoy.
Kadın : Oui. Je le vois ici. Numéros de chambre 503,504,505,506. Je donne immédiatement les clés. (Evet. Burada görüyorum. Oda numaraları 503,504,505,506. Hemen anahtarları veriyorum.)
Lucius : Merci. (Teşekkürler)
Anahtar sesleri duydum ve ilerledik.
Bir asansöre bindiğimizi çıkan "çın" sesinden anladım.
Bellatrix : Kim nerede kalıyor?
Voldemort : Lucius siz 503'te, Dolohov ve Karen 504'te, ben ve Diana 505'te, Bellatrix ve Andrew 506'da kalsın. Odalar 5.katta.
İkinci bir "çın" sesi ile 5.katta olduğumuzu anladım.
Voldemort : Andrew, Diana'yı odaya yatağa bırak. Yemek vakti onu uyandırırız.
Andrew : Pekala.
Anahtar sesleri ve ardından bir kilit sesi. Andrew beni yatağıma bıraktı ve ardından kapı kapandı. Yere bir şeyler bırakıldı. Altımdaki yorgan aşağı doğru çekildi ve sonra üstüme örtüldü. Bir süre daha yattım. Ardından kıpırdanarak doğruldum.
Voldemort : Günaydın.
Diana : Günaydın. Burası?...
Voldemort : Otel odamız. 5.katta 505 numara. Paris'teyiz. Balkona çıkıp Eyfel Kulesine bakabilirsin.
Eğilip camdan dışarı baktım. Eyfel tüm mükemmelliği ile karşımızdaydı.
Voldemort : Ne yapmak istersin?
Diana : Bilmiyorum.
Yeniden yattım. Voldemort gelip yatağa oturdu.
Voldemort : Bellatrix ve Andrew kavga ediyor sanırım.
Sessiz kaldık. Gerçekten yandan kavga sesleri geliyordu.
Diana : Hangi odadalar?
Voldemort : 506. Yatağın oradaki duvara kulağını dayarsan onların odasını dinlersin.
Hızla gidip kulağımı duvara yasladım.
Bellatrix : Ne?! Ben bir kadınım tamam mı?! Ve yatakta uyuyacak olan benim! Sen kanepenin tadını çıkarabilirsin!
Andrew : Senden çok daha fazla şey yaptım ve o koltukta yatacak olan kişi ben değilim!
Voldemort : Eee?
Diana : Yatak kavgası yapıyorlar. Eş olacaklarından emin değilim.
Voldemort : Dansta Bellatrix, Andrew'ın ayağını çürütmese bari.
Bir kahkaha attım ve kendimi yatağa bıraktım. Yandan bir ses daha geldi.
Andrew : Dur! Diana kahkaha attı!
Tekrardan daha büyük bir kahkaha attım.
Andrew : Yan odada bir şeyler oluyor.
Bellatrix : Neden onlara katılmıyorsun?!
Andrew : Eşler beraber kalacak. Diana'nın eşi değilim malesef. Seninle kalmak zorundayım.
Bellatrix : Aynı yatakta yatma zorunluluğu yok ama!?
Andrew : O yatak benim Bellatrix!
Bellatrix : Çok beklersin!
Andrew : Neden araya yastık koymuyoruz?!
Bellatrix : Sana güvenmem!
Andrew : SENİ Mİ İSTİYORUM SANKİ!?
Bellatrix : Siz erkeklerden her şey beklenir!
Andrew : Kapa çeneni! Ben onlar gibi değilim!
Bellatrix : Yaaa tabi!
Andrew : Evet öyle! Şimdi kapa çeneni! Ben duşa giriyorum!
Bir kapı çarpma sesi geldi.
Voldemort : Evet biraz kötü oldu. Ama yapacak bir şey yok.
Bu Voldemort ile beraber kalmak zorundayım demekti. Onunla uyumayı gerçekten istiyor muydum? Belki gece o uyuduktan sonra koltuğa yatabilirdim.
Voldemort : Sana zarar vermeyeceğim Diana. İstemediğin hareketlerde bulunmayacağım. Sen bir kenarda ben diğer kenarda uyuruz.
Aklımı okuyordu yeniden. Ona döndüm. Sonra yeniden tavana baktım. Voldemort yaklaştı ve yatağa uzandı.
Voldemort : Bu şekilde. Sana yakın olmayacağım. İnan bana.
Derin bir nefes aldım. Çarşafı sıktım. Doğruldum.
Voldemort : Duş almak ister misin?
Diana : Hayır.
Voldemort : Zaten gece geç geleceğiz ve büyük ihtimalle savaştan dönmüş olacağız. Kimsenin kiminle yatacağım diye düşüneceğini sanmam.
Sadece tavana baktım.
Diana : Plan ne?
Voldemort : Yemekten sonra konuşacağız. Hadi o sırada otelin bahçesine inelim.
Voldemort ayağa kalktı.
Voldemort : Andrew ve diğerlerini de çağıralım....

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin