Doğum günümün şerefine bu gün atıyorum. 🥳🥳🍰🎊Günün bitmesine son bir dakika kala yetiştim. 🥳
Umarım beğenirisiniz. ✨
_
__
___Bara, couple kıyafetleri ile girdiğimizde çoğu insanın dikkatini çekmiştik. Bu sunduğumuz görüntüyle herkesin beğenisini topladığımızı düşünüyordum. Yani en azından yüzlerinden bunu anlayabiliyordum. Ben bunları düşünürken Jungkook ellerimizi birbirine kenetlemiş ve ilerlemeye başlamıştık.
Kulübün içi çok kalabalık olmasına rağmen çoğu insanı önceden tanıyordum. Jungkook'un da tanıdığı bir çok isim burada olduğunda barın oraya gidene kadar birkaç kişiyle sohbet bile etmiştik.
Bar kısmına yakın bir locaya oturmuştuk. Garson anında yanımıza gelip içkileri masaya yerleştirirken gözlerim Luhan'ı aramıştı. Saniyesinde bulduğumda o da koşarak yanıma gelmişti. Yerimden kalkıp sarılmasıyla gülümseyip ben de sarıldım. Ayrıldığımızda yanımdaki Jungkook'u yeni fark etmişti. İkimizi de süzüp sırıtmaya başladı. Pis sırıtışıyla koluma cimcik atıp ilk Jungkook'un yanına geri oturttu sonra ise yanıma oturup Jungkook'u işaret etti.
"Bu peşinden ayrılmayan yakışıklı değil mi?"
Sözleri utanmama sebep olurken derin bir nefes verdim. "Jungkook, bu Luhan. Arkadaşım olur kendisi. Ve Luhan, bu Jungkook. Jungkook benim ruh eşim."
Luhan anında bir çığlık atmış ve bana dönüştü. "Ne! Tamam sevgili olduğunuzu biliyordum ama ruh eşi olduğunuzu niye söylemedin?!"
Bilmiyorum dermişcesine omuzlarımı kaldırmıştım. Luhan hemen kendini yere atıp bayılmış numarası yapmış iki saniye sürmeden ayılıp kendine gelmişti. Tekrar bayılma numarası yapmasın diye onu tutarken Luhan ise 'nasıl ona söylemem' adlı şiirini tüm kulübe duyuruyordu. Ben ise kulüpte bulunan çoğu kişi korece bilmediği için mutlu olduğum nadir anları yaşıyordum.
Jungkook'a döndüğümde Jungkook'un bizi garip bakışlar eşliğinde izlemesini görünce ben de kahkaha atmıştım. Salak arkadaşım sonunda yaptığı rezilliği fark etmiş ve şiirini bitirmişti.
Üstünü silkeleyip "Memnun oldum enişte. Umarım hep mutlu olursunuz."
Teşekkür edip sohbet etmeye başlamışken ilerdeki masadaki tanımadığım biri Luhan'a gelmesi için işaret yapmıştı. Luhan dikleşip oturduğu yerden kalktı. "Benim şimdi gitmem gerekiyor. Sahneye çıkacağım birazdan. Tekrar gelirim."
Uzanıp bana sarıldığında gözlerini kısarak "Sahneye çıktığımda seni burada göremezsem bozuşuruz." diye tehdit etmişti. Gülümseyerek cevap verdiğimde o da gülümsemiş ve yanımızdan ayrılmıştı.
Luhan gittiğinde masadaki yarım bıraktığım içkimi alıp yudumladım. Jungkook'un göğsüne yaslandığımda rahat olmam için vücudun aşağı doğru kaydırmış bana daha büyük bir alan açmıştı.
Dans edip eğlenen insanları izlerken içkimi yudumluyor ve Jungkook'un yaydığı feromonlarla, kulübün sesine rağmen, uyuşuyordum. Jungkook'ta burnunu saçlarımı daldırmış saçlarımın kokusunu içine çekiyordu. Arada küçük öpücüklerde bırakmayı unutmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Baby Bear | Taekook
FanfictionDünya eğlence sektörünü elinde tutan alfa Jeon Jungkook ve onun hayatını değiştirecek olan biriciği güzeller güzeli omega Kim Taehyung. Alfa Jungkook Omega Taehyung