Herkese merhabalar. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Uzun bir aradan sonra gecenin yalnızlığı kaldığı yerden, büyük maceralarla, nefes kesecek kadar heyecan ve bir o kadarda gizemli bölümlerle yeniden yayında olucaktır.
Bölüme başlamadan önce oy vermeyi unutmayın. Yorumlarda kendinizi bol-bol belirtirseniz mutlu olurum. Aynı zamanda bölüm müziğini de açmayı unutmayın.
Hepsini yaptıysanız sizi bölümü okumaya davet ediyorum.
...●●●...
"Bir buçuk saat geçti. Bence artık gidip etrafa bakalım. Belki birileri gelmiştir." Dedim.
"Bencede. İki saatir dışarı bakıyorum. Gelip giden yok. Ama bakalım yinede. Belkide birileri gelmiştir. Ben fark etmemişimdir." Dedi Alaz. Diğerleride kafalarını salladıktan sonra hepimiz aynı anda ayağa kalktık.
Her bir ihtimale karşı yanımıza çantalarımızıda aldık. Yavaş adımlarla sınıfın kapısına doğru yöneldik. Emir kapıyı açıp dışarı çıktı. Ve bizimde çıkmamız için kapıyı tuttu.
Aynı zamanda da etrafı inceliyordu. Kapıdan sırayla Ada,Lara ve Karan geçti. Tam ben geçeceğim sırada Alaz' da benimle beraber geçmeye çalıştı. Ona baktım. Eliyle bana geçmemi işaret etti. Göz devirip ufak bir tınıyla "hödük" Dedim. Ve önden gittim.
Sınıftan dışarı çıkar-çıkmaz etrafa baktım. Hiç kimse yoktu. Hiç bir ses yoktu. Aynı zamanda etraf çok soğuktu.
"Bence 1. Kattan başlayalım. Hem böylece sırayla gideriz." Dedi Lara hepimize tek-tek bakarak. Hepimiz onayladıktan sonra 1. kata inmek için büyük merdivenlere yöneldik.
***
Nerdeyse 15 dakikadır 1. katın her yerinde geziniyorduk tek bir insan bulabilme çabasında. Ama şu ana kadar hiç kimseye rastlamamıştık. Ne bir öğrenci ne bir öğretmen ne de müdür. Sanki bu gün her kes okula gelmemek için yemin etmişti.
Her yeri aramak ve zaman kaybetmemek için iki grupa bölünmüştük. Ben, Alaz ve Lara 1. katın sol kısmına, Ada,Karan ve Emir' se 1. katın sağ kısmına bakıyordu.
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı Lara:
"Buralarda tek bir insanoğlu yok. Umarım diğer tayfa birilerine rastlamıştır. Hadi onların yanına gidelim."
Son bir defa etrafa bakındıktan sonra geldiğimiz yöne doğru irerledik. Büyük merdivenlere bir az mesafe kalmış diğer grubunda aynı şekilde sağ taraftan bize doğru geldiklerini gördüm.
Alaz ve Lara'ya baktım. İkiside karşıya, onlara bakıyordular. Uzun bir şekilde of çektim.
" Sanarım onlarda kimseye rastlamamışlar." Dedim. Adımlarımızı biraz hızlandırdık. Aynı şekilde onlar da öyle. Sanki yürümüyor, adeta koşuyorduk.
En sonunda merdivenlerin tam önünde buluştukta ilk söze Ada dahil oldu:
"Yoksa sizdemi hiç kimseye rastlamadınız?" Dedi bitkin bir sesle. Kafamı iki yana salladığımda bakışlarımı başka yöne çevirip keskin bir nefes verdim.
"Tamam umudu kesmek yok. Daha 2. ve 3. kat var. Belki oralarda birileri vardır." Dedi Emir neşeli olmaya çalışarak. Kafamızı sallayarak büyük merdivenlere yöneldik.
***
Nerdeyse tahmini olarak 20 dakikadır 2. katta her hangi bir canlı türü arıyorduk. Ama hiç kimse yoktu. Bakmadığımız yer kalmamıştı.
Bir insan bulma umuduyla erkekler tuvaletine bile girmiştik. Ama maalesef.
"Bu katta' da hiç kimse yok. Hadi diğerlerini bulalım." Dedi Lara bıkmış bir sesle. Alaz son bir defa etrafa göz gezdirdi.
Geriye dönüp geldiğimiz yerin tam aksine gitmeye başladık.
Tam ortaya geldiğimizde onların bizi orda beklediğini gördük.
"Artık sormuyorum bile. Çünkü cevabı biliyorum artık." Dedi Emir alaycı bir ses tonuyla.
"N'apalım kardeşim. Kimse yok. Birileri varda bizmi bulamıyoruz yani?!" Dedi Alaz isyan ederek.
"Tamam. 3. katta var. Orayada da bakalım eğer hiç kimse bulamazsak dağılır evlerimize gideriz. Tamam mı millet?" Dedi Ada.
Hepimiz kafalarımızı salladığımızda 3. yani son kata çıkmak için merdivenlere yöneldik. Hepimiz seri bir şekilde merdivenleri çıktık.
***
3. kata çıktık. Etrafta çok kötü ve keskin bir koku vardı. Çok sessiz ve soğuktu her taraf. Kafamı eğip yere baktım. Yerde damlalar vardı. Kan damlaları.
Hemen yanımda duran Ada ve Lara'yı dirseğimle ufak bir şekilde dürttüm.
Kafalarını bana çevirdiler. Başımı hafif eğerek yere bakmalarını işaret ettim. İkisi de Bakışlarını üzerimden yavaş-yavaş çekerek yere çevirdiler. Kaşları çatıldı ilk önce Ada' nın.
"Bu ne ya böyle?" Dedi. Hala anlamamıştı.
"Kan." Dedim soğuk bir sesle. Arkamı dönüp diğerlerine baktım.
Hepsinin bakışları aynı anda yere doğru yöneldi.
"Yerde kan varsa demek ki buralarda bir insan var." Dedi Karan.
"O zaman kan damlalarını takip edelim nereye gittiyse bizde oraya gideriz." Dedi Lara Karanın cümlesini devam ettirerek.
Hepimiz onayladıktan sonra kan damlalarını düştüğü yerleri takip ettik. İlk önce koridorda düm-düz devam ettik. Sonra sola doğru döndük.
Her adım attıkça koku git-gide dayanılmaz bir hale geliyordu. Yeniden sola döndük. Bu kısımda sadece 3 sınıf ve sadece 1 tane büyük kullanılmayan bir kısım vardı.
Kan damlaların hızla takip etmeye devam ettik. En sonunda kan damlaları bir yerde kesti. Oda sadece büyük kullanılmayan depoydu.
Emir kapıyı açtı...
Kapı yavaş-yavaş açılırken etrafa o iğrenç koku yayılmaya başladı...
Kapılar tam açıldığı zaman kapıdan sırayla geçmeye başladık...
İçeri ilk önce Ada girdi.
Daha sonra sırasıyla Lara ve Karan...
Onların hemen ardından ben ve Alaz girdik içeri...
Girdiğim anda hemen sağımda gördüğüm manzarayla olduğum yere çivi gibi çakıldım..
Hemen sağımızda üst-üste yığılmış bir sürü ceset gördüm...
Bombayı saldım kaçıyorum.
Hoşça kalın, okur kalın:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Yalnızlığı
FantasyHer kes tarafından aranan bir Anka... Onunla birlikte aranan bir kaç genç... İnanılmaz özel güçler... Tehlikeli düşmanlar... Bilinmeyen hikayeler... Ve yalnız geceler... Hikaye başlıyor.. Onlar hazırlar... Peki ya siz.... Sizde hazırmısınız ? Umarı...