40|Quarante

610 65 46
                                    

Arabadaki ikili ilk olarak Jungkook'un evine uğrayıp gereken eşyaları almış ve Busan'a doğru yola koyulmuştu. Yaklaşık beş saatlik yolları vardı ve bu süreci en az sıkıcı şekilde değerlendirmelilerdi.

Yolculuğun ilk saati arabadaki şarkılar eşliğinde geçmiş, sürücünün yani Taehyung'un sıkılıp Jungkook'a sataşmasıyla devam ediyordu.

"Bir saattir yoldayız Jungkook"

Jungkook kafasını yaslayıp dışıyı izlediği camdan kafasını çekmiş sorar gözlerle yanındakine bakmıştı.

"Ben de sıkıldım da ne yapabiliriz?"

Taehyung saniyelik ona bakmış ve sonrasında yola dönmüştü tekrar. Dudaklarını büzüp üzgün, bir sesle konuştu bu seferde.

"Sohbet edelim bir şey yapalım. Ya da dur en iyisi sen bize şarkı söyle!!"

Küçük olan oturduğu koltuğa daha da yayılmış esneyerek konuşmuştu.

"Uykum geldi ama, birazcık uyusam olmaz mı?"

Büyük olanın dudakları hala aynı haldeyken hafif üzgün yüzüyle kafa salladı.

"Peki hadi yaslan arkana uyu, istersen koltuğu yatırabilirsin biraz."

Jungkook kafa sallayıp koltuğun aşağıda ki koluyla yattığı koltuğu biraz geriye doğru yasladı. Olduğu yere iyice kurulurken Taehyung'un olduğu tarafa yüzünü döndü ve gözlerini kapattı.

Taehyung ise tek başına kalma hissiyle dudaklarını büzdü ve tamamen yola odaklanmaya başladı.

"Oh, oh, oh"

Küçük olandan kısık ses çıkarken çok umursamadı. Ta ki devam edene kadar.

"Lately I've been thinkin'
Thinkin' 'bout what we had"

Hızlı gitmeyen araç sayesinde kafasını sağ tarafına çevirdi ve kapalı gözleriyle şarkı söylemeye başlayan küçük sevgilisine baktı.

"I know it was hard, It was all that we knew, yeah
Have you been drinkin'"

Şarkı bir yerlerden tanıdık geliyordu.

"To take all the pain away?
I wish that I could give you what you deserve"

Bana hakettiğimden fazlasını veriyorsun, diye düşündü esmer olan.

'Cause nothing can ever
Ever replace you
Nothing can make me feel like you do, yeah"

Hiçbir şey senin gibi hissettiremez. Hiç kimse senin gibi olamaz ve hiçbir şey beni senin kadar sevemez. Taehyung'un düşüncelerini bu sözler oluşturuyordu. Jungkook'un gözleri hala kapalı kendisine dönük bir şekilde koltuğa uzanıyordu.

"You know there's no one
I can relate to
And know we won't find a love that's so true"

Hiç kimse yaşadığımız aşk ve bağlılığımız gibisini bulamayacak.

"There's nothing like us
There's nothing like you and me
Together through the storm"

Senin gibisi yok, bizim gibisi yok.

Bu sefer şarkıyı söylerken ona katılmaya karar verdi ve sırada ki kısmı beraber söylemeye başladılar. İkisininde gözleri açıktı ve bir süre sonra göz göze geldiler.

"There's nothing like us
There's nothing like you and me together, oh"

Her ne kadar ilişkilerinin üstünden çok fazla vakit geçmemiş olsa da, ikiside birbirlerini çok seviyorlardı. Bunu gözlerine hatta birbirlerine olan bakışlarından anlayabilirdiniz. Ya da şuanda Taehyung'un gözleri yolda olsa bile gözleri bir saniye bile onun üstünden ayrılmayan Jungkook'un şarkı söylerken ona bakışı...

 Cafuné | Taekook ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin