ALABORA

106 12 37
                                    

Bu kitabı okumak istemen beni çok mutlu etti, tıkladığın için teşekkür ederim.

Herkes buraya başladığı günü ve saati bırakabilir mi ? ( 20:14  13/07/2022 )

Keyifli okumalar.


" Neden ağlıyorsun teyze ? " 2 katlı evimizdeydik ve evde kimse yoktu , annem babam, herkes bir yere gitmişti ve kimse bana birşey söylemiyordu.

" bir şey yok güneş, git oyun oyna sen " teyzem çok yorgun ve bitkin gözüküyordu , gerçekten neden ağlıyordu ki.

Teyzemi oturma odasında bırakarak odama doğru ilerledim barbie bebeklerimi alıp parka gidecektim çünkü evde artık çok sıkılmıştım .

Üst kata odama çıktıktan sonra, dolaba doğru ilerledim ve bir tane elbise çıkararak üstüme geçirdim. Çeşit çeşit elbisem vardı ve onları giymeyi çok seviyordum.

Kapının kenarında duran çantamı alıp barbie bebeklerimin yanına doğru ilerledim, bebeklerde aynı elbiselerim gibi çeşit çeşitti her bebekten vardı.

Çantayı açıp bebeklerime bakmaya başladım, " acaba bu gün hanginizi peşimde götürsem " işaret parmağımı kaldırıp düşünüyormuş gibi yaptım ve bana en çok benzeyen bebeği ellerimin arasına aldım.

" gerçekten seni çok seviyorum nurgül, bana çok benziyorsun o yüzden çantama girebilirsin, hem park havası alırsın " çantaya bebeği koyduktan sonra diğer bebeklerime döndüm.

" şimdi sizden bir tane daha seçicem artık hanginiz şanslıysanız " bebeklere sırayla bakarken esmer tenli kıvırcık saçlı bebeği görünce durdum ve gülmeye başladim, bir yandan da ellerimle ağzımı kapatıyordum.

" ay naciye saçların ne kadar komik, bonus kafa gibisin " kendi söylediğime daha çok gülümserken naciyeyi elime aldım.

" şimdi naciye nurgüle arkadaşlık yap tamam mı? o çok yalnız bir kız " bebeğin kafasını elimle salladıktan sonra tatmin olmuştum, bebeği çantaya attıktan sonra diğer bebeklerime el sallamıştım, hepsini saymıştım toplam yirmi beş tane barbie bebeğim vardı, babam bana herzaman alıyordu o yüzden daha çok bebeğim olucaktı.

Elimde çantamla aynanın karşısına geçtim ve kendime baktım, pileli bir pembe elbise giyiyordum turuncu saçlarım iki yandan at kuyruğu toplanmıştı ve saçımda bir tane hello kittyli taç vardı. " ay gerçekten bu günde çok güzelim " elimle ağzımı kapatarak gülümsedim.

Kapıya yöneldiğim sırada bir bebek daha dikkatimi çekmişti onu kesinlikle yanımda götürücektim. O bebek çok büyüktü sarı kıvırcık saçları ve bebek arabası vardı, bebek arabası sürmek çok eğlenceliydi gerçekten.

Bebeyi ve arabasını merdivenlerden indirirken o kadar zorlanıyordum ki araba benden büyük gibiydi " ay bebe, taktın  arabayı peşimize sankim ayakların yok " bir yandan söyleniyor diğer yandan arabayı indiriyordum.

" ay gerçekten çok yoruldum bebe " arabayı sonunda merdivenlerden indirdiğimde ellerim belimde nefes nefese kalmıştım, istediğim gibi dışarı çıkabiliyordum burada herkes beni tanıyordu.

" Teyze ben parka kaçtım, bebeyi gezdiricem ağlıyor " herkes herzaman çok konuştuğumu ve büyüyünce susmıycağımı söylüyordu ama ben konuşmadan duramıyordum, daha 6 yaşında olmama rağmen 20 yaşındaki kadına laf yetiştirebiliyordum, annem bu yüzden beni hergün uyarıyordu ama ben kendimi çok seviyordum ve bu yüzden çok konuşuyordum kendimle.

Evden çıkmadan siyah terliklerimi giyip arabayı dışarı çıkardım ve çantamıda bebenin üstüne koydum " yapçak bişey yok bebe, geldiysen bunları çekmek zorundasın. Ben senin arabanı indirirken 1 yaş daha büyüdüm haberin varmı ? " arabayı sürmeye başladığımda bu eylem bana o kadar eğlenceli geliyordu ki sürekli kahkaha atıyordum ve bebeye bir şeyler anlatıyordum.

Dışarısı her zamankinden daha serindi ama üşümüyordum.

Arabayla birlikte salına salına parka girdiğimde parkta tek benim olduğumu fark etmiştim ve bu benim hoşuma gitmişti , arabayı bırakıp parkın ortasına doğru koştum ve kollarımı iki yana açıp kafamı havaya kaldırıp bağırmaya başladım.

" Park sonunda bana kaldı huhuuu "

" Teşekkür ederim Allahım "

Bi anda bebeye dönüm somurtmaya başladım , gidip barbie bebeğin sarı saçlarına bir tane vurdum ve kulağına doğru eğildim " bebe Allah'a niye teşekkür etmiyorsun bak duyacak şimdi bizi " ama bebe onla ne kadar konuşursam konuşayım asla tek bir ses bile çıkarmıyordu.

Bebeklerle saatlerdir tek başıma oynuyordum ve asla sıkılmamıştım, konuşmak biraz ağzımı yorsada kendimi iyi hissediyordum. Parkta en sevdiğim şey sallanmaktı ama burda beni sallayacak biri yoktu, sabahtan beri hiç sallanmamıştım ve kendi kendime sallanmayı deneyecektim, bebeklerimi kenarda bırakıp salıncağa oturmaya çalıştım çok kısa olduğum için biraz zor olmuştu ama başarmıştım. Kendi bedenimi bir ileri bir geri ittirerek sallanmaya çalışıyordum ama faydası yoktu.

Birden arkamdan birisi salıncağı salladığında hem sevinmiş hemde korkmuştum . Kafamı arkaya doğru çevirip beni sallayan kişiye baktığımda bana gülümsüyor oluşuna şaşırmıştım. Takım elbise giyen bir adam beni sallamıştı.

Annem beni her zaman tanımadığım insanlarla konuşmamam konusunda beni uyarıyordu , bende elimden geldiğince konuşmamaya çalışıyordum. Fakat bu adam hiç bana zarar verecek birine benzemiyordu . Benden büyük olduğu için ve beni salladığı için ona teşekkür etme isteği içimde yer bulduğunda, annemin sözlerini hatırladım fakat yine annemi dinlemedim.

" Teşekkür ederim " , adamın sırıtması daha da arttığında yan taraftaki salıncağa geçip sallanmaya başladı. Bayağı genç gözüküyordu acaba kaç yaşındaydı?

" Rica ederim " ben önüme dönüp sallanmaya devam etmiştim ve adam da hala sallanıyordu. İkimizde hiç bişey söylemiyorduk ama adam sürekli bana bakıyordu.

" kaç yaşındasın güneş " o kadar şaşırmıştım ki bi anda adama doğru dönüp hayretler içerisinde bakmaya başladım, gözlerimi kocaman açmıştım ve salıncak durmuştu.

" adımı nerden biliyorsun abi? " adam tam bu soruyu bekler gibi salıncaktan indi ve tam karşıma geçip üzerime doğru eğildi, çok  yakınımda olduğu için daha çok korkmuştum ve gözlerim dolmaya başlamıştı.

Ya bana bişey yaparsa?

Elleriyle salıncağı tuttu ve beni sallamaya devam etti, kendisi bir adım geri çekilmişti. " ben babanın arkadaşıyım güneş, adım Tahir Uluzer, sana çok önemli bişey söylemek için geldim. " babamın arkadaşımıydı daha önce bu adamı hiç babamın yanına görmemiştim. Yalan söyleme ihtimali olabilirdi değilmi, ben hala adama bakarken o bir yandan konuşuyor diğer yandan beni sallıyordu, hiçbir şekilde ağzımı açmamıştım çünkü çok korkuyordum.

" Tam 13 yıl sonra nerde olursan ol seni bulucam ve yanıma alıcam " bu adam ne saçmalıyordu böyle, korku bütün bedenimi ele geçirmişti ve artık kendimi tutamıyordum birden sarsılarak ağlama başladım ve sanki hava benim ağlamamı bekliyormuş gibi damlalarını yeryüzüne savurdu.

Ellerimi gözlerimden çektiğimde hiç tanımadığım bu adamın siyah bir arabaya binip uzaklaşmasını izledim.

Öncelikle kesinlikle kitabın içerisinde ırkçılık bulunmuyor , sadece 6 yaşındaki bir kızın hoşuna gidebilecek bir tipleme olacağı için böyle yazdım.

Bu benim yazdığım ilk romanım değil , hepsini sildim ama bunu silmeyeceğim ve devam ettireceğim 

Kitap yazmada başarılı değilim ve eminim yazım hatası yapmışımdır bunun için kusura bakmayın

Bölümü oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim.

♢ Sorular

1- Sizce güneş ile konuşan Tahir Uluzer kim?

2- Tahir Uluzer neden güneşi 13 yıl sonra alacak?

3- bu bölümü beğendiniz mi ve dikkatinizi çekti mi?

Bir sonraki bölümde görüşürüzzz

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALABORA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin