zeycağ

☆

Çağrı'dan:

Kulaklığım kulağımda anathor love dinliyordum benim için bu şarkı anlatılmaz değere sahipti. Bazenleri düşünüyordum neden berk ile arkadaştım... ah siz bilmiyorsunuz tabi hazal o geceyi cemre sayesinde gidip polise anlattı araştırma sonucu vefa yaşıyordu ve kenan amca onu attığı için hapise girdi. Her birimiz vefa'dan özür diledik şuan ise yaptığımız hata için onların mahallesine taşınmış onlarla beraber kalıyorduk.

Ha burada duru,ela ve deniz de bizle kalıyordu. Duru kimdir bilirsiniz öğrenci temsilcimizdir. Ela ve deniz cemre'nin kuzeni idi. Cemre'nin annesi onu bizle baş başa bırakmamak için kuzenlerinide gönderdi. Ela nedensizce ben ve zeyno shipliyordu... yani düşününce zeyno ile olmak güzel olurdu. O güzel ve kusursuz ah çağrı kendine gel...
Aklımdan düşünceleri silerken kapı alacaklı gibi açıldı.

Ege: Lan piç sabahtan beri sana sesleniyoruz kalkta gel bizle yemek ye.

Çağrı:kalkamam

Ege: Neden?

Çağrı: üşeniyorum.

Ege sırıtıyordu kesinlikle aklında bir fikir vardı.

Zaman atlama

Sofrada oturup yemek yiyordum... nasıl oldu diyorsanız hemen anlatayım sizlere

_____
Çağrı: egeee düşücem! Ya sen manyak mısın? Pencereden atmaya kalkmak nedir!

Ege: hadi koçum aşağıda görüşürüz

Dedi ve beni aşağıdaki minderlerin üstüne attı.

Çağrı: Hepiniz kafayı yemişsiniz.
____

Bu şekilde oldu kendimi minderlerin üstünde buldum en son da kalkıp sofraya bizimkilere katıldım.

Ç: zeynocum tuzu uzatır mısın?

Herkes bana far görmüş tavşan gibi bakıyordu.

Ç: yani şey zeynep tuzu uzatır mısın?

Z: tabi uzatırım.

Zeyno tuzu alıp bana uzattı ondan alıp kısa bir teşekkür ettim. Ela kulağıma yaklaşıp

Ela: sizi bir kez daha shipledim

Gülerek kulağıma söylediği o sözler yutkunmama sebep oldu.

Hepimiz doyduktan sonra kalkıp salona gittik berk'in fikri ile dc oynuyorduk. Sıra hazal ile cemre deydi.

Hazal: d mi? c mi?

C: D

Hazal düşünür ve sanki aklına mükemmel bir fikir gelmiş gibi hevesle cemre'ye döner.

Hazal: ali'ye karşı bir sey hissediyor musun?

Cemre utanarak cevap vermişti.

C: evet

Ben ise kendimi zeyno'ya bakarken buldum. Neden bu kadar güzel gülüyordu bakıyordu... bakışlarına kurban olduğum.

Arap: çağrı uyan lan sıra sende

Ç: ha bende mi ?

Ela: D mi? C mi? Çağrı

Ç: c olsun bakalım

Ela sırıtıyordu ha siktir acaba d mi deseydim.

Ela: zeyno ile oyun bitene kadar sarılarak oynayın

Herkes: nE!!

Ela: Duydunuz halla halla

Deniz: ela aa kız belki rahatsız olur.

Ege: maviş haklı

Deniz: sensin be maviş odun

Ege: Ne dedim sanki

Ali: Aaa yeter ama zeyno ne derse o olucaktır.

Zeyno: oyun bozanlık bizim kitabımızda olmaz.

Ç: sarılalım o zaman

Berk: allahım ben nereye düştüm

Duru: dünya denen gezegenin türkiye adlı ülkesinin istanbul adlı şehrine düştün

Herkes duru'ya tuafça baktı anlatım şekli o kadar tuaf oldu ki birden bire yanımda haraketlik oldu. Zeyno bana sarılıyordu ah o kokusu harika onu bekletmeden bende kollarımı beline sardım. Kokusu huzur veriyordu...

Bu güzel anıyı tabiki kapı çalarak bozdu.

Bu günlük kısa bir bölüm olusturdum.

Ela

Deniz

Bilgi: ela ile berk olucaktır. Deniz ile de ege olucaktır.

Bu arada önerir misiniz tek bölümlük mü yazayım yoksa uzun ve bağlantılı mı? Tek bölümlük yararıma olur. Hem diğer çiftler içinde tek bölümlük hikaye yazabilirim.