Mia;
Jungkookla beraber 1 saattir telefonu karıştırıyorduk. Birden bağrış sesi geldi.
Lia: HIRSIZ VARR!!
Jungkook: napıcaz lan şimdi
Mia: ne bilim aq
Jungkook: cam cam
Mia: kırılır ama
Jungkook: ordan bakınca fakire mi benziyoruz?
Mia: off tamam camın altına atma
Jungkook: o kadar mal değilim
Camı açtıp yan odanın yani kaldıkları odanın oraya attı. Çıt sesi buraya kadar gelmişti.
Jungkook: birşey çaktırma
Mia: tamam
Kapıyı açtık deli gibi telefonu arıyorlardı.
Lia: off yok ya
Sana: kızım telefon alırız sakin ol
Lia: mesele telefonla bitmiyor
Sana: bu kız telefonuna neden bağlı
Yoongi: havaalanında bir çocuğun numarasını almıştı ve sevdiği çocuğun telefon numarası var ezberede bilmiyor
Sana: hee
Lia: ya yok ya odadaydı işte dikkatlice masanın üzerine koydum çantamın yanındaydı.
Chan: odaya baktınız mı?
Yoongi: baktık yok
Lia: abi içinde yaptığım editler vardı
Yoongi: olabilir
Lia: sana attılarım ve daha fazlası
Yoongi:senin kafanı-
Oda aramaya başladı. Tabi biz kıkırdamıştık.
Yoongi :sadece onlar mı?
Lia: hayırr daha kötüleri felan var ya en önemlisi numaralar
Yoongi: dua et kırılsın
Lia : allah korusun
Jungkook: sakin olsanıza bu kadar kasmayın
Sesizce jungkook ile konuşmaya başladık.
Mia: ben fotoğrafların bizde olduğunu söylememeyi düşünüyorum
Jungkook: bende belki tehdit amaçlı kalır
Diyip kıkırdadı.
Jungkook: acaba bahçede düşmüş olabilir mi?
Lia: olamaz
Mia: bi bak istersen
Lia: siz birşey yaptıysanız bittiniz siz! Öldünüz
Mia: napıcaz allah allah
Koşarak bahçeye çıktık. Bakmaya başladı.
Chan: arka bahçeyede bir bakın belki pencereden düşmüştür
Lia: uçmadı ya
Sana teyze kucağında minji ile arka bahçeden geldi.
Sana: senin telefonun mu?
Dedi elindekini göstererek.
Lia: evet
Açmaya uğraştı ama işte telefon gitmişti.
Yoongi: nerdeymiş?
Sana: minji elinde oynuyordu ama küçücük çocuk nasıl bu hale getirsin?
Lia: off ya
Diyip eve girdi. Ardındanda abisi gitti. Odalarına çıktılar. Bizde içeri girdik. Jungkook babamızın lia'ya vermemizi istediği telefonu ve su alarak beni sürükleyerek onların kapısına getirdi ve dinlemeye başladı. Bende dinledim tabi.
Yoongi: ağlamayı kes
Lia: ya numarası yok ki nerden bulucam hadi onu boşver han' ın telefonu?
Yoongi :buraya geleceğimizi söyledin mi?
Lia: evet yarın onlara gidicektim ama konum felan yok!
Yoongi: yeji' den isteyim mi?
Lia: kızı kullanıp durma
Yoongi: ben onu kullanmıyorum ayrıca çok sıkıcı bir kız sabah ayrı akşam ayrı ay darlandım sürekli mesaj atıyor buraya gelin gezelim seni çok özledim ya bana oppa diyor ordan bakınca pşayboy' a mı benziyorum
Lia :ümitlendirmeseydin
Yoongi: ben mi ümitlendirdim?
Lia: off istte tamam ara ve yarın buluşalım
Jungkook masanın üzerine koydu suyu ve Birden kapı açıldı ve biz yere yapıştık. Lia gülmeye başladı. Yoongi ise 'noluyor amk' dercesine bakıyordu.
Yoongi: siz napıyorsunuz burda
Mia: sanane allah allah
Lia : bizden birşey çıkmaz ümitlenmeyin
Jungkook elindeki telefonu yatağa attı.
Jungkook : babam verdi alana kadar kullanacakmıssın
Yoongi yatağın üstündeki telefonu alıp jungkook verdi.
Yoongi: gerek yok
Mia: sane vermedik
Lia: iyi kendime telefon alabilecek kadar param var yani
Yoongi: gerek yok
Lia: okey?
Jungkook: okey bebeğim
Yoongi: bebeğim ha?
Diyip jungkook'un yakasından tuttu. Bende Suyu alıp yoongi'nin üzerine döktüm.
Yoongi: şerefisiz köpek gel buraya Allahın belası
Mia: tatlı bela ama
Dediğimde kovalamaya başladı. Bende kaçmaya başladım.
Attım 426 kelime sıra sende