(Bu bölümün bir şarkısı bulunmamaktadır. )
İyi okumalar ❤️
Bir hafta süreyle gittiğim bir yerde nelere ihtiyacım olur, bu yer annemin eviyse bir şeye ihtiyacım olur mu? Bunları düşünürken önümdeki kapağı açık valize bakıyor ve içine ne koysam diye düşünüyordum. Şarj aleti ve boxer koymuştum ki bence bu ikisi gayet yeterliydi. Odamın ortasında ayakta dururken etrafa şöyle bir baktım ve ofladım, kıyafete ihtiyacım yoktu çünkü evde vardı, diş fırçası vs. gibi kişisel hijyen eşyalarım da vardı. İhtiyacım olan tek şey sanırım şarj aleti ve kulaklığımdı.
Valiz hazırlamaya çalışma sebebim bir haftalığına eve dönecek olmamdı. Annem günlerdir oraya gitmem için resmen başımın etini yiyordu. Sebebi ise teyzemin oğlunun evleniyor olmasıydı. Evet en yakın akrabamız onlar olabilirdi, evet belki en sevdiğim kuzenim de Altay abi olabilirdi ama ben düğün sevmezdim ki. Tam da bu yüzden ilk başta gitmeyecektim hatta anneme de bunu söylemiştim ama sonradan vizelerden önce gitmek için başka bir fırsatım olmayacağını fark etmiştim. Nisan ayının başında vizelerim başlıyordu ve biz çoktan martın ortasında, sevmediğim kış mevsiminin sonundaydık. Bu yüzden bir haftalığına memlekete, ana ocağına dönmeye karar vermiştim.
Bu kararı tek başıma verip bunu dirket annemle paylaşmam pek iyi olmamıştı çünkü sevgili ev arkadaşlarım namı değer kuzenim ve kankisi bu duruma biraz huysuzlanmıştı. Özellikle bir haftanın çok uzun olduğunu söylemişlerdi ki ben de bunun üstüne yaz tatilinde üç ay gideceğimi söylemiştim. Sonra ise yeni bir şey öğrenmiştim, meğerse yazın gitmiyormuşum.
İzin vermiyorlarmış, ne işim varmış yazın orada ki orası dedikleri yerde annem ve kardeşim vardı. Bunu hatırlattığımda ise biraz bakışmış ardından bu konuyu okul kapanınca konuşmaya karar vermişlerdi. Kesin olan şeyse onlardan üç ay uzak kalmamın imkansız olduğudu. Şu an bile bir haftaya zar zor izin vermişlerdi ve eğer bir haftayı biraz bile aşarsam Çağatay, olayı Korkut'un devralacağını söylemişti, hem de ciddi bir şekilde. Ben de o gün hem gidiş hem dönüş biletimi alıp işimi sağlama almıştım. Ceza falan ne gerek vardı şimdi? Bir de bilet işine kızmışlardı o ara, beni onlar bırakacakmış eve... Anneme de selam verirlerdi artık. Zar zor ikna etmiştim ama hayatımın en uzun ikna konuşmasıydı, ben üniversiteyi uzakta okumak için anneme bile bu kadar dil dökmemiştim.
Ne kadar süredir ayakta durup valizimle bakıştığımı bilmediğim bir zaman aralığında odamın kapısı açılmış ve içeriye Çağatay girmişti. Ona kısaca bakıp valizime döndüğümde güldüğünü duymuştum. Kargomu açmasından bu yana sanırım beş gün falan geçmişti ama ben ona hala trip atıyordum. O da bunun farkında olarak sürekli benimle uğraşıyor ve kendince gönlümü almaya çalışıyordu. Hatta bana yeni bir set up almıştı. Öyle oyun bağımlısı da değildim ama o set up ile bağımlı olabilirdim. Neyse ki set up odamda değil bodrum katta, oyun odasındaydı.
"Napıyorsun bakalım güzellik?"
Sevdiğim hitabına karşılık içim kıpır kıpır olsa bile omuz silkip parmağımla valizimi gösterdim.
"Hazırlamaya çalışıyorum işte."
Ondan bir şey duymadığım süre zarfından sonra ilk önce ensemde nefesini hemen ardından belime dolanan kollarını hissetmiştim. Tüm vücudunu arkama yaslayıp sıkıca belime sarıldığında kafası omzumun üzerinden ilerlemiş ve kulağımın altına ıslak bir öpücük bırakmıştı. Bedenim ürperdiğinde o tekrar gülmüştü. Benimle uğramak kadar sevdiği tek şey sanırım basketboldu.
"Yardım ister misin?"
Belimde duran eli tişörtümün altından geçip dirket tenime temas ettiğinde tenim karıncalandı. Güzel eli belimin tam kıvrımında duruyor ve orayı okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together +18| bxbxb
Fiksi UmumSugar Daddies ✨ Daddykink 🍷 "Merak etme, bizim elimizde şekilleneceksin. Her bir noktanı keşfedip, sana kendine ait hiçbir şey bırakmayacağız. Her zerren bizim." 01.21