Çağrı'dan:
Arap kapıyı açmıştı gelen kişi bakkalın çırağıydı. Elindekileri sinan'a verip gitmişti. Arap elindekiler ile içeri girmişti poşette yumurta,süt vardı.
Ali: Kek yapma sırası kimdeydi?
Deniz: çağrı ve zeyno yapacaktı.
Ege: Aman çağrı bizi zehirler
Çağrı: komik şey seni deyip yüzümü ekşittim.
Her biri bana kahkaha attı ne var canım yani alt tarafı geçen ege ile yaptığımız kek herkesi zehirledi.
Deniz: ege o keki sende yapmıştın sende bizi zehirlemiştin.
Ela: haklı KWKSKSKSK
Berk : baya konuştunuz baksanıza sizler tartışırken vefa ile hazal ortalıkta yoklar.
Cemre: Anaa doğru gitmişler
Duru: merak etmeyin onlar yanlız olup bir şeyler konuşacaklarmış.
Arap: ooo ne konuşacaklarmış
Ali: sana ne olum
Zeyno: neyse sohbetinize doyum olmaz ama kek yapmamız gerekiyor. Çağrı düş önüme hadi.
Zeyno'nun sesiyle hemen kalkıp gülümseyerek mutfağa gittim. Zeyno'ya yumurtaları alıp geldi.
Zeyno: önce malzemeleri çıkaralım.
Zeyno malzemeleri çıkarırken ben ne yapacağımı bilmiyordum.
Çağrı : zeyno ben ne bok yapacam?
Zeyno: çağrıcım sen de dama çıkıp un getir.
Bana çağrıcım dedi Olleyyy neyse içimdeki sevinç çığlıklarını bastırıp ona gülümseyip mutfaktan çıktım.
Çıkar çıkmaz ege ile çarpıştık.
Ege: bro kek ne durumda
Çağrı: bize geldiğin de çok yaralıydı ameliyata aldık şuan durumu normal ziyaret etmek istiyorsanız da ziyaretçi alamıyoruz.
Ege: ha?
Çağrı: olum durumu sorulur mu? Ne bu kan kaybetmiş hasta mı?
Ege: Hasta olmasa da hasta edici güzelliği var.
Ellerimi ege'nin yanaklarına koydum.
Çağrı: olum sen nasıl bir işsizsin?
Ege: Benim mesleğim yok bro.
Çağrı: Te Allahım ben gidiyorum.
Ege: Nereye?
Çağrı: Hiç öyle iki sırat köprüsünde tur atayım dedim gelcen mi?
Ege: olur bro gelirim.
Ege ile dama çıkmıştık.
Ege: olum hani sırat köprüsüne gidecektik.
Çağrı: Önce un alacağız.
Berk: GENÇLER
Ege ile sıçradık korkudan ege'nin kucağına atladım.
Ege: bro zeyno görmesin
Çağrı: lan berk senin ağacın tepesinde ne işin var?
Berk: Keyfim ve kahyası ağaca çıkmamı istedi sizene
Ege: bro in lan kucağımdan bak bir gören olucak mahallede adımız çıkar
Zeyno gelmiş ege ve beni o halde görmüştü.
Önce bize bakmış sonra berk'e baktı.
Berk: selam zeyno
Zeyno:LAN BURDA NE OLUYOR ? ÇAĞRI BEN SENI UN ALMAYA GÖNDERDİM. EGE ILE SIZ NE ALAKA?
Çağrı: Açıklayabilirim zeyno bak gördüğün hiç bir şey gördüğün gibi değil.
Zeyno: Ya sen ne zamandan beri gaysin?
Ege ile berk gülmeye başladı. Berk o kadar güldü ki ağaçtan düştü.
Öldü mü acaba?
Ege: Zeyno sakin ol ben bu ergene bakmam için rahat olsun.
Çağrı: Bende diyordum ki ege gelip bana baksın beni sevsin. Tövbe tövbe.
Ege: Taş gibi çocuğum böyle demen normal kanks.
Çağrı: Ege bacım hadi işin gücün var.
Ege: yoktu ama neyse gittim.
Ege yanımızdan ayrılınca zeyno'ya baktım.
Beni gelip bir kaşık suda boğacakmış gibi bakıyor.
Sakin ol çağrı o sana kıymaz.
Zeyno: Yedim seni çağrı!
Üstüme atlayıp saçlarımı çekiyordu. Saç kalmadı bende yaa!
Çağrı: Zeynoo dur lütfen saç kalmadı bende. Zeynoo!
Düşmesin diye dizlerinin altından tuttum.
Zeyno: Dua et bitirmem gereken bir kek var. Unu al gel.
Şaşkınca arkasından baktığımda çoktan toz olmuştu.
Sevgili olmasak bile arada beni kıskanması hoşuma gidiyor. Benden hoşlanıyor mu? Bilmiyorum.
Çok kafa yormayıp yine eda ile konuşmaya gitmeliyim benim zeka küplü bestiem.
Çağrı: LAAAN! Berk aşağıya düştü.
Hemen gidip aşağıya baktığım da minderin üstünde uzanan bir berk vardı.
Çağrı: Ölmemiş bari sonra cinayet işleri uğraşıyoruz.