Gözlerim yanıyor. O kadar dolmuş hissediyorum ki, gerçekten patlayacak gibiyim. Ağlamak istiyorum, ama yapamıyorum. Neden? Sürekli kendime bu soruyu soruyorum; "Neden böyle oldu?"
♤
Yine o kahkahaları duyduğumuz anda ayrıldık. 5 kişi, bizi videoya çekip laf atıp duruyorlardı. Aralarındaki tanıdık yüz bize doğru imalı sırıtarak yaklaşmaya başladı.
Gizem.
"Alya, bazen sana acıyorum..." Kaşlarımı çattığımda Arda burnundan nefes verip "Ne saçmalıyorsun Gizem?" dedi.
"Bu çocuğun," dedi ve bir adım attı.
"Seni sevebileceğine," bir adım daha.
Ellerim titremeye başım dönmeye başlamıştı.
"Gerçekten inandın mı?" aramızda çok az mesafe kaldığında işaret parmağını kafama doğru uzatıp ittirdi. Başım daha da dönerken Arda elini uzatıp Gizem'in parmağını çekti ve bir şeyler söylemeye başladı. Ama ben yine duyamadım.
Bu çocuğun,
Sus.
Seni sevebileceğine,
Sus lütfen.
Aptal.
Gözlerim karardı.
Uyandığımda bir hastane odasındaydım, simsiyah duvarları olan, içinde sadece yattığım yatak bulunan...
Duvarlara baktım, üstünde yazılar vardı.
"Şişko, ellere bak, bidon, aptal, inandın mı?" ve daha onlarcası...Titremeye başladım üstünde olduğum yatak birden duvara itilmeye başladı, çığlık attım. Patlayan flashlar gördüm, kahkaha sesleri duydum. Ellerimi saçlarıma götürüp çekiştirmeye başladım, söylediğim ve yüzlerce kez tekrarladığım tek şey, "Susun lütfen." oldu.
Yatak sallanmaya başladı, arkadan itildiğimde çığlık atarak yere düştüm.
Sarsılarak uyandığımda yine bir hastane odasındaydım; kolumda serum, yanımda Arda vardı. "Arda?" Ona seslenmemle telefondan kafasını kaldırıp bana baktı ve telefonu bırakıp sarıldı. "Ne oldu?"
"Bir şey yok güzelim, panik atak..."
Şaşırmamıştım, neredeyse her gün yaşadığım şeydi. İçeriye doktorun girmesiyle Arda benden ayrıldı ve rutin olarak tekrarlanan o sohbete daldım.
"Nasıl hissediyorsun, ilaçlarının dozunu arttırmalıyız, ne sıklıkla bayılıyorsun?" gibi.Taburcu olduktan sonra Arda beni eve bırakıp gitmişti. Yatağımda yatıp tavanı izlerken ellerim dudaklarıma gitti.
Arda beni öptü.
Arda.
Beni.
Öptü.
Ama neden?
Beynimdeki sesler susmuyordu. Beni kullandığını, aptal olduğumu tekrarlayıp duruyordu.
Telefonuma gelen mesajla kafamdaki ses sonunda susmuştu. Elimi yatakta dolaştırıp telefonumu aradım hâlâ sırt üstü yatarken. Sonunda telefonu bulduğumda kilidi açıp panele düşen mesaja baktım.
Bilinmeyen Numara; 3 fotoğraf gönderdi.
Bu da neydi şimdi? Fotoğraflara tıkladığımda titremeye başladım.
Arda beni öperken çekilmiş fotoğraflar, hepsi farklı pozlarda. Beni tetikleyen şey bu değildi, üstüne yazılan yazılar, koyulan emojiler ve bana yapılan shoptu.
"Bidon kız sevildiğini mi sanıyor?" Koyulan gülücükler, ve yüzümü değişik bir şeye çevirmeleri.
Yeni bir mesaj geldi,
Bilinmeyen Numara; Aptal. Arda'dan uzak dur, yoksa bu fotoğrafı tüm okula asarım. Oldu mu "güzelim" ?
Mesajları Arda'ya attığımda yazdığı tek şey, "Geliyorum." oldu.
___________
Geçen yıl, içimi dökmek amacı yazdığım bir şeyin okunacağını düşünmüyordum, ki bütün yazılarım içimi dökmek içindi. Kafes de aynı şekilde, Ateşe Merak Duyan Kelebek de. Bu bölümü biraz zor da olsa yazmayı başardım. Bundan sonra daha uzun bölüm yazmaya çalışacağım, bayadır yazmadığım için paslanmış gibi hissediyorum... Oy vermeyi ve diğer kurgularıma da bakmayı unutmayın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLMEMEM İÇİN BANA BİR SEBEP SÖYLE
RandomBütün okul hayatı boyunca dış görünüşünden dolayı türlü türlü zorbalıklara uğrayan Alya sürekli okul değiştirmesine rağmen hiçbir şeyde değişiklik olmadığını anladığında okulunu değiştirmeyi bırakır ve 2 yıl aynı okulda okur. Ama okuduğuna çok pişma...