Şer Görünenin Ardındaki HAYIR

Mısır 🌽

   Serum bitince çarşafımın kolunu düzeltip odadan çıktım . Bu gün beklemedigim şeyler söylemişti bana . Tuaf hissetmistim . Zorla birbirimize alışacak halimiz yoktu illa alisalim diye tutturmuştu. Ama bu gün en çok dikkatimi çeken şey bir çok kez gülmüş olmasıydı. Alışık değildim bir erkeğin bu kadar gulmesine . O da çok güleç sayılmazdı da bu gün kotosunu fazla aşmıştı sanki. Bu düşüncelerle arabanın yanına vardım ve ön kapıyı açıp öne oturdum. Onun bakışları üzerimde olduğunun farkindaydim . Kemerimi bagladiktan sonra ona baktım hala bana bakıyordu.
   Elif : gidelim mi ?
Deyince kendine geldi ve arabayı çalıştırdı. Bir müddet sonra bir caminin önünde durup
     Musab : Yatsıyı geciktirmeyelim
Diyerek arabadan indi. Bende arkasından indikten sonra arabayı kilitledi . Caminin içine giriş yaptık ben hanımlar bölümüne geçecekken.
    Musab : Burda buluşuruz .
Dedi bnde başım ile onaylayıp üst kata çıktım. Çok sevdiğim bir alışkanlığımdı abdestli olmak. Nereye gidersem gideyim abdest alicak müsait bir ortam varsa abdest alırdım , abdestim olsa bile tazelerdim. Bana aniden bir şey olsa abdestli olmanın verdiği huzur ve güven vardı. Bu günde hastaneden çıkmadan önce serum takıldığı odada abdest almıştım. Abdestli olmanın verdiği  huzur ile namazıma durdum.
Gözyaşları içinde namazımi kilmistim ve  duami  da yapmıştım .Bir kaç zamandır böyle huzurlu namaz kılamıyordum çok şükür  bugün ki yatsı namazımdaki tat damağımda kalmıştı.  Gözyaşlarımı silip merdivenlerden aşağı ya inmiştim. Arkası dönük bir şekilde beni bekliyordu. Koluna Yavaşça dokundum oda bana doğru dönüp elimi tuttu ve bana yaklaşıp alnıma bir buse bırakıp geri çekildi .
     Musab : Rabbim kildigimiz namazlarımizi kabul etsin.
Demesiyle dudaklarımdan
     Elif:  Amin
Kelimesi döküldü. O öyle içten dua etmiştiki banada bu güzel duasına
' amin ' demek düştü. 
Sağ elimi avucunun içine hapsedip yürümeye başladı. Ayakkabılarimizi bıraktığımız rafa gelince bnden önce davranip ayakkabımı alıp önüme bırakti. Ben utandım, yüzümün kıpkırmızı kesildigine emindim. Bizim gibi camiden cikan bir  amca bize bakıp tebessüm ile.  " maşallah size evladım. Rabbim sizi ayırmasın , mutluluğunu daim eylesin" diyerek bize dua etti. İyice utanmıştım başımı önüme eğip ayakkabımı giydim . O ise amca ile tokalasmisti. Sonra yanıma geldi ve elimi gine eline hapis etti.  Ben böyle şeylere alışık değildim bunlar benim virane gönlüme fazla geliyordu.
     Musab : biraz yürüyelim mi ?
     Elif : Eve gitsek çocuklar ...
Lafımi kesip
      Musab : Zeynep ile arabada seni beklerken konuştum uyumuşlar .
Deyince sessiz kaldım .
       Musab: Mısır alalım mı ?
Demesiyle yanından geçtiğimiz misircigi gördüm.
      Elif : Rüzgar var, mısır yerken zorlanirim .  ( Malum kızımız peçeli rüzgarda mısır yerken yüzü gözükebilir .☺️ Yoksa peçe altından yiyebilirdi.🤭)
Deyince durup gözlerime baktı.
       Musab : Arabada yeriz.
       Elif : peki ...
       Musab : sen arabaya geç ben mısırları alıp geliyorum.
Deyip anahtarı bana uzattı. Bende anahtarı alıp arabaya doğru ilerledim. Arabanın yanına gelince kilidini açıp ön koltuğa oturup onun gelmesini bekledim.
Bir süre sonra elinde mısırlar ile geldi. Ve bir tanesini bana uzattı. Elinden aldım ama çok sıcaktı. Hemen dizime bıraktım. O ise gözden selpak çıkarıp bana verdi. Sonra kendisi yemeye başladı. Ne kadar iştahla yiyordu. Bu haline şaşırıp kalmıştım.
      Musab : hadi başla sogursa tadı kalmaz.
Deyip yemeye devam etti. Ben de peçemin altından yemeye başladım her zamanki aynı tadi olan mısır di  ama farklı bir sekilde bana da lezzetli gelmişti. Heralde karşıdaki kişi gönlünden istiyerek alınca böyle güzel oluyordu. Bir çok kez yemisimdir ama hiç bir yediğimde bu kadar mutlu olamadim.   Amcamlarla kaldığım zamanlar çok yerdim ama hep ağlayarak çünkü almak istemezlerdi. O zamanlar aklıma gelince gözüm den yaş süzüldü. Sonra elimle peçemin altından o yaşı sildim ona baktığımda ise misirini bitirmişti. Elini ıslak mendille sildikten sonra oda bana baktı.  Peçemin ucundan kaldırıp mısırımin ne kadar kaldığına baktı.
    Musab : Arabayı calistirayim sende eve varana kadar bitirmiş olursun.
Deyince başımla onayladım.
Eve varmadan önce misirim bitmişti. Evin bahçesine giriş yaptık. Arabayı park ettikten sonra arabadan inicekken kolundan tutmam ile bana baktı.
    Elif : Teşekkür ederim
    Musab : ne için..
    Elif: herşey için ama özellikle mısır için ..
Deyip arabadan indim. Ve evin kapısına vardım. Zile basmak istemedim uyumuslardir diye arkamı dönüp ona baktım. Korumalar ile bir kaç bir şey konuşup yanıma geldi. Cebinden anahtari çıkarıp kapıyı açtı ve benim geçmem için müsade etti. Ben önde o arkada merdivenleri çıktık sonra çocukların odasına baktım uyuyorlar di. Odadan çıktığımda o arkamdaydi .
     Elif : Hayırlı geceler
Deyip yanından geçtim. Ve odama girdim. Üstümü değiştirdikten sonra uykunun kollarına kendimi bıraktım.
..
Ezan sesi ile gözümü açtım banyoya grip abdest aldım . Bonyadan çıktıktan sonra odam tiktiklandi. " Kim o" deyince kapının ardından zeynebin sesi geldi. Bende içeri girmesini söyledim. Zeynep içeri girip kapıyı kapattı.
    Zeynep: yengecim nasılsın ?
    Elif: Çok şükür iyiğim.
    Zeynep: ay çok sevindim
Deyip yanağıma öpücük kondurdu.
    Zeynep: yengecim biz cematle namaZ kılarız ailecek babam veya abim evde olduğunda . Eskiden hep abim kildirirdi da artık o kildirmiyir bizede çok katıldığı söylenemez.  Neyse şey sen de bize katilirmisin ?
     Elif : Tabi seve seve katılırım . Carsafimi giyip geliyorum .