Uyku Sıvısı

103 5 8
                                    

Angelina odaya çıktıktan sonra bornozunu alıp banyoya geçti ve küçük jakuziyi doldurmaya başladı. Üstündekileri çıkarıp aynanın karşısına geçti. Omuzlarındaki yaralara baktı. Eliyle omzunun üstünden sırtına dokundu. Bir süre sonra çizik şeklinde kanat izlerine denk geldi. Biraz yarasını okşadı. Ardından altını çıkarıp kendini jakuziye bıraktı. Uzun süre orada yattı. Gözlerini kapattı ve dinlendi. Aklına koymuştu. Büyüye bile kaçsa Ellie ve Andrew'a uyku sıvısı verip ikisini de alarak Hogwarts'a girecekti. Planlarını McGonnagal'a anlatacaktı.
Barty : Angelina? İçeride misin?
Angelina : Evet...
Barty : İyisin değil mi?
Angelina :Şimdi çıkıyorum.
Angelina ayağa kalktı ve bornozunu giyip jakuzideki suyu boşalttı. Saçlarını tarayıp kuruttu ve banyodan çıktı. Barty pijamasını giymiş onu yatakta bekliyordu.
Barty : Babam Andrew'ı yanına aldı.
Angelina : Tamam.
Angelina kurulanıp üstünü giyindi. Barty yatağa uzanmış tavanı izliyordu. Angelina yatağa girip Barty'nin göğsüne başını koydu. Barty sakin bir şekilde eşinin başını okşamaya başladı.
Barty : Çok mu yorgunsun?
Angelina : Evet... Uyumak istiyorum.
Barty : O zaman iyi geceler.
Barty, Angelina'ya bir öpücük verdi ve sıkıca sarıldı. Angelina biraz daha uyanık kaldı. Ama sonunda yorgun düşüp uyudu.

Sabah tek başına uyandı. Doğrulup duvardaki saate baktı. 16.29...Ne?! Bu kadar uzun süre uyuduğuna inanamadı. Hızla yataktan kalktı ve üzerine sabahlığını geçirip merdivenlerden aşağı fırladı. Salon boştu. Aynı şekilde mutfak ve bahçe de.
Angelina : Herkes nerede?!
Angelina bir not görmek için etrafına bakındı. Ama hiç bir şey yoktu. Derken kapı çaldı. Angelina uçarak kapıyı açtı. Karşısında karşı komşuları (kendisi de büyücü) Casie'yi elinde koca bir tabak kek ile görünce şaşırdı.
Angelina : Casie.
Casie : Dönmüşsün.
Angelina : Ah. Evet dün döndüm. Bizimkiler nereye gitti gördün mü?
Casie : Barty eşimle beraber işe gitti. Babanı ise çocuklar ile yokuş aşağı giderken gördüm.
Angelina : Oh! Tanrım. O zaman parka gittiler.
Bir süre durdular. Angelina eliyle alnına vurdu.
Angelina : Ah! Özür dilerim. Hala kendimde değilim. İçeri gel.
Casie : Önemli değil.
Casie içeri geçti ve tabağı masaya bıraktı. Angelina'yı bir sandalyeye oturtturdu.
Casie : Sen otur ve neler olduğunu anlat. Bizim oğlanın dersler nasıl?
Angelina : Ah iksirde gayet iyi. Dönemi iyi bir puanla geçti. Slytherin Bina Başkanı oldum. Eğer bir sorun olmazsa beşinci sınıfta onu bina öğrenci başkanı yapmayı düşünüyorum. Sence sever mi?
Casie : Eminim sever. Ama şimdilik söylemeyelim. Sürpriz olsun.
Casie bunu dedikten sonra elindeki iki bardak kahveyi masaya koydu ve Angelina'nın yanına oturdu. Ellerini avucunun içine aldı.
Casie : Çok yorgun ve endişeli görünüyorsun.
Angelina : Biliyorum. Bir süre sonra normale dönerim.
Casie : Nedenini biliyorum tatlım. Sen korkuyorsun.
Angelina : Reddetmeyeceğim. Evet. Korkuyorum.
Casie : Uzun zamandır bu konuyu konuşabileceğin birini arıyordun değil mi?
Angelina başını sallayarak onaylar. Dudağını ısırıp kahvesinden bir yudum alır.
Casie : Hadi tatlım. Bana anlatabilirsin. Ben hep yanındayım.
Angelina : Biliyorum.
Angelina başını Casie'nin omzuna koydu ve anlatmaya başladı. Casie 39 yaşında, 14 yıllık evli bir kadındı. 11 yaşında bir oğlu ve 6 yaşında bir kızı vardı. Angelina ilk çocuğunu kaybettikten öncesinde ve sonrasında hep yanında olmuştu.

Casie : Bunun büyü dışı yolları da var. Mesela uyku ilacı.
Angelina : Küçük çocuklara hatta bebeğime uyku ilacı veremem. Hap yutamaz. İmkansız. Tek yolu sütüne uyku sıvısı koymak. Sadece bir el izi gerekli.
O sırada kapı açıldı ve içeri Snape bir bebek arabası iterek girdi.
Snape : Hadi bakalım. Eve gel- Angelina. Uyanmışsın.
Angelina : 5'e kadar uyuyamam ya?
Snape : Hoş geldin Casie.
Casie : Hoş bulduk Profesör.
Snape : Ah. Sana da sorayım. Sence emekli olmalı mıyım? Fazla yaşlandım mı?
Angelina : Baba... Sadece 44 yaşındasın.
Snape : 45 olucam ama?
Casie : Gençsiniz Profesör. Bence Hogwarts sizin gibi bir müdürü hak ediyor.
Angelina : En büyük korkum okula bebek sevme tatili çıkarması.
Casie ve Angelina kıkırdar.
Snape : Çok komik! Ellie acıktı. Onu beslesen iyi olur.
Casie : Hadi gel.
Angelina Ellie'yi kucağına aldı ve odasına çıktı. Gidip yatağa oturdu. Casie de yanına Andrewla geçti.
Angelina Ellie'yi emzirmeye koyuldu.
Angelina : Çok acıkmış. Baksana nasıl emiyor.
Casie : Evet.
Ellie gözlerini kapatmış sessizce süt içer.
Angelina : Bir defa da çok fazla süt içiyor.
Casie : Ooo iştahı yerinde o zaman.
Casie gülümser. Angelina Ellie'yi emzirmeye devam eder. Doyduktan sonra onu yatağa bırakır ve yeniden üstünü giyinir. Andrew ağlamaya başlar ve annesinin göğsüne sarılır.
Angelina : Ah hayır! Andrew'ı da mı emzireceğim? Geride kalmadı mı?
Casie : Andrew hayır diyor anlaşılan.
Angelina bu defa Andrew'ı emzirir. Ama Andrew hemen gitmek ister.
Angelina : Pekala. Hadi dedenizin yanına inelim.

Snape salonda oturmuş gazete okumaktadır. Saat altı olmuştur. Kapı açılır ve içeri Barty girer.
Barty : Ben geldim!
Snape : Niye geldin?
Barty : Evime geldim!
Snape : Niye geldin?
Barty : Çünkü karımı ve çocuklarımı özledim!
Angelina gülerek aşağı indi. Ellie'yi babasının kucağına bırakıp Barty'nin yanağına bir öpücük kondurdu ve kravatını çıkardı.
Barty : Oh be! Sonunda geldim. Güzel kanepem!
Barty hızla kanepeye atlar.
Angelina : Hayır! Önce gidip üstünü değiştir hatta duş al!
Barty : Ahhh! Hayır nolurrr!
Angelina : Marş marş!
Angelina, Barty'nin koltuk altını gıdıklar. Barty bir çığlık atıp odasına çıkar.
Casie : Ben gideyim artık.
Angelina gidip Casie'ye sarılır. Kulağına fısıldar.
Angelina : Bu gece bu işi halledeceğim.
Casie : Dikkat et.

Yemek masasında bir sessizlik vardır ama herkes mutludur. Ellie oyuncaklarını kemirmekle, Andrew ise babasının kucağında karpuzu üstüne dökerek yemektedir.
Angelina : Andrew'ın üstü batıyor. Barty senin de üstün kirlendi.
Barty : Bir şey olmaz. Değil mi oğlum.
Andrew mutlu bir ses çıkarır. Barty oğlunu öper.
Snape : Biraz başım ağrıyor. Evet emeklilik en iyisi. Ben yatacağım.
Angelina : Ballı süt ister misin?
Snape kızına döner. Sonra Barty'e döner.
Snape : Özel bir gün ama unuttuk mu?
Angelina : Hayır. Sadece ballı süt canım istedi. Şimdi yapacağım. Sende ister misin?
Snape : 1 fincan sıcak ballı süt. Masal da okursan olur.
Angelina gülümser ve mutfağa girer.

Ballı süt ile babasının odasına girer. Babası yatakta oturmaktadır.
Snape : Teşekkürler.
Snape, Angelina'nın uzattığı bardağı alıp ağzına götürür.
Snape : Çok güzel. Saol kızım.
Snape esner.
Snape : Çok uykum geldi. İyi geceler.
Angelina : İyi geceler.
Angelina babasının alnını öper ve odadan çıkar. Kapıyı kapatır.
Angelina : Biri gitti üçü kaldı.

Angelina salona iner. Barty'nin önünden Ellie'yi alır.
Barty : Oyun oynuyorduk?
Angelina : Uyuma saati. Ellie için. Emzirip uyutacağım.
Barty : Ah peki.
Angelina odasına çıkar. Sütünden sağıp bir biberona koyar ve içine çok az uyku sıvısı ekler. Ellie'ye sütün yarısını içirir. Ellie anında uyur. Angelina onu yatağına bırakır.
Angelina : Özür dilerim kızım. Ama erkenden hazır olmalıyım. Tıpkı babam gibi.

Angelina yarım saat sonra Andrew'ı alıp aynısını uygular. Ardından aşağı iner. Barty koltuğa uzanmış televizyon izlemektedir.
Angelina : İçecek bir şeyler ister misin?
Barty : Yok teşekkürler.
Angelina : Şarap?
Barty ona bakar.
Barty : Eee... Ciddiyim. Özel bir gün. Hatırlamadım ve bana tolerans gösteriyorsun.
Angelina : Hayır. Uzun zamandır beraber içmedik diye.
Barty : Pekala. Biraz olur.

Angelina biri uyku sıvısı içeren, öteki temiz iki bardak şarapla döner. Barty'e uyku sıvısı ile olanı uzatır.
Barty içecekken durur. Koklar.
Barty : Bozulmuş mu bu?
Angelina : Yoo normal.
Angelina bir yudum şarap alır.
Barty derin bir nefes alır.
Barty : Planını biliyorum Angelina. Bir şeyler ayarladın kesin ve hala Kannagi'yi düşünüyorsun. Garip davranışların var.
Angelina : Ne?! Alakası bile yok?! Garip davranmıyorum.
Barty : Bak Angelina....

Kannagi'nin Dönüşü (Severus Snape'in Kızı 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin