instada gordugum edit yuzunden dedim ki neden taejungyu icin fic yazmiyorum??
kuzucuk bu fici yazmayayim diye beni ikna etmisti ama ben dayanamadim ve yazmaya karar verdim
.
.
.
.
.
.Anasayfama düşen fotoğrafı görünce telefonu bir kenara fırlattım.
O fotoğrafta sarıldığı kişi ben olabilirdim. O fotoğrafta yanaklarından öptüğü kişi ben olabilirdim.
Neden Yeonjun'dan önce ben açılmamıştım ki ona?
Beomgyu, Yeonjun ve ben. Kasabadaki herkesin tanıdığı o üç arkadaş. Bizi görenler arkadaşlığımıza hayran kalırdı. Arkadaşlığımızı övüp "asla birbirinizi kaybetmeyin" derlerdi.
Küçük bir kasabada doğup büyüdüğümüz için kimse aramızdaki şeyin arkadaşlıktan fazlası olacağına ihtimal bile vermezdi.
Ben de buna ihtimal vermezdim.
En azından Yeonjun'un hislerinin arkadaşlıktan öte olduğunu düşünmezdim. Her zaman için aramızdaki arkadaşlığın haini benmişim gibi hissederdim. Beomgyu ne zaman bana sarılsa kalbim hızlandırdı ve bu beni kötü hissettirirdi. Arkadaşlık sınırımızı aşanın tek ben olduğumu düşünürdüm çünkü.
Yanılmışım.
Üçümüz de arkadaşlığımızın sınırında tehlikeli oyunlar oynamışız aslında. Beomgyu ve Yeonjun'u bizim yerimizde öpüşürken gördüğümde fark etmiştim bunu.
Çocukluğumuzun geçtiği o terk edilmiş parkta, bizim yerimizde onları öpüşürken görmek canımı yakmıştı. Sadece benim canımı değil çocukluğumun da canı yanmıştı.
Beomgyu'ya karşı küçüklüğümden beri ayrı bir ilgim vardı. Bunu küçük yaşlardayken anlamamıştım pek ama liseye geçtiğimde bu ilginin sadece arkadaşlıktan dolayı olmadığını anlamıştım.
Gerçi bu farkındalığı yaşayan tek ben değildim. Yeonjun da bu farkındalığı yaşamıştı.
Yine de her zaman için Beomgyu'da ayrı bir önceliğimin olduğunu düşünmüştüm. İlkokuldan lise bitene kadar hep benimle sıra arkadaşı olmuştu mesela. Birbirimize yatıya kaldığımızda hep benimle uyurdu. Bir şeye mutlu olduğunda ilk benimle paylaşırdı.
Neden Yeonjun'a kalbini açmıştı?
Neden Yeonjun'u reddetmemişti?
Bu soruları onları o terk edilmiş parkta gördüğümden beri sorguluyordum fakat bir cevap bulamıyordum.
Beomgyu farkında olmadan bana yıllarca umut vermişti sonra da gidip başkasıyla sevgili olmuştu.
Bana olan sevgisi, ilgisi arkadaşçaydı fakat elimde olmadan umutlanmıştım. Hiç mi fark etmemişti başını göğsüme yaslayıp uyuduğunda kalp atışlarımın hızlandığını?
Yattığım yerden sinirle doğrulup bir köşeye fırlattığım telefonu tekrardan elime aldım. Uzun zamandır aramadığım ezberimdeki numarayı yazarken içimden kendime sövüyordum.
Onlar şu an belki de Paris'te el ele sokaklarda dolanıyorlardı. Ben neden Beomgyu'nun numarasını tuşluyordum?
Arasam açar mıydı? Yoksa meşgule atıp beni sonra arayacağına dair mesaj mı atardı?
Kafamın içindeki ses yine beni geriye çekmişti. Yine Beomgyu'dan beni uzaklaştırmıştı kafamın içindeki ses.
Sinirle odamdan çıkıp mutfağa geçtiğimde odamda bıraktığım telefonun sesini duydum. Beni arayan kişiler zaten sınırlıydı bu yüzden ya annem ya babam ya da Hyuka arıyordu.
Söylene söylene odama tekrar döndüğümde arayan kişiyi gördüğümde öylece durdum. Uzun zamandır sesini bile duymadığım eski arkadaşım şu an beni arıyordu.
Elimde telefon öylece arayan numarayı izlediğim için çağrı sonlamıştı. Arama sonlandığı gibi tekrardan araması bir oldu.
Neden kendini bana sürekli hatırlatıyorsun Beomgyu? Cidden sana olan ilgimin hiçbir zaman farkına varamadın mı? Yoksa böylesi işine mi geldi?
Arama tekrar sonlandığında derin bir nefes aldım. Asla ilk aşkımı unutamayan bir salak olarak kalacaktım. İlk arkadaşını, ilk aşkını çocukluk arkadaşına kaptıran bir salak olarak kalacaktım.
Beomgyu bu sefer de mesaj attığında ağlamak istiyordum. Yıllar geçse de bendeki geçmeyen etkisinden nefret ediyordum.
Beomgyu:
Taehyun telefonu açmadın ama Yeonjun ile Kore'ye tekrardan dönüyoruz. Hala Seoul'da mısın?Sevgilisiyle liseden beri planladıkları dünya turunu üniversiteden mezun oldukları an gerçekleştirmeye başlamışlardı ve 2 yıldır dünyanın farklı yerlerine gidip dünyanın farklı yerlerine kendilerinden izler bırakmışlardı.
25 yaşıma girecektim ama hala Beomgyu'yu unutamamıştım. Hala Yeonjun'la sevgili olduğu gerçeğini kabullenemiyordum. Ben koca bir hayal kırıklığından başka bir şey değilim.
Hala Seoul'de olduğuma dair bir cevap yazdıktan sonra telefonu kapatıp mutfağa geri döndüm. İştahım kaçmıştı.
Bu gece de Beomgyu'ya kaldıracaktım bütün kadehlerimi. Bu gece de üçümüzün olduğu fotoğraflara bakacaktım. Yanlış söyledim. Yeonjun'un olduğu kısımları kestiğim fotoğraflara bakacaktım.
.
.
.
.
.
.ikinci bolumu atacam simdi