62. BÖLÜM (İFLASIN EŞİĞİ-FİNAL)

16.2K 705 74
                                    

ASLI ATABEYLİ

Odamdaydım günlerdir olduğu gibi. Abim ile konuştuktan sonra bana hiçbir şey söylemeden kalkıp gitmişti. Günlerdir ise eve gelmiyordu. Mesajlarıma kısa cevaplar verip geçiştiriyordu. Neler olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. 

Bir anda evden gelen bağrışmalarla aşağı koştum. Kaan abim panikle babamla bir şeyler konuşuyordu. "Baba bittik biz. O şerefsiz Ateşler ne varsa elimizde aldılar." diyen Kaan abimlerle dumur olmuştum. Ne demişti o?

"Anne ne oluyor?" dedim. "Bir şey yok kızım." diye beni geçiştirdi annem. Hiçbir şey anlamadım zaten anne sağ ol. 

"Oğlum bir sakin. Bakacağız bir çaresine. İflas etmemiz dünyanın sonu değil. diyen babamla abimin engel olamadığını anladım. 

Günler önce...

"Abi böyle yapmam yanlıştı biliyorum ama bir nedenim vardı. Onlar bir şeyler karıştırıyorlar abi. Bir telefon konuşmasına tesadüfen şahit oldum. Bizim her şeyimizi alacağından bahsediyordu." dedim Poyraz abime. 

Başlarda Asil'den hoşlansam da o telefon konuşmasından sonra tek duyduğum duygu nefretti. Bunun için hızlı bir karar vermem gerekti. Ya her şeyi duyduğumu söyleyip onu açık edecektim -tabi sonrasında bana ne yapardı meçhul- ya da hiçbir şey duymamış gibi gizliden araştıracaktım. O an için ikinci daha mantıklı gelmişti. 

"Miniğim neden en başında bize söylemedin? Ya senin öğrendiğini anlayıp sana bir şey yapsaydı?" dedi abim bana sarılırken. 

"Biz neleri atlattık be Poyraz Başkan bunu da atlatırdık." dedim gülerek ama içten içe korkuyordum. Çünkü ne olacağı kestirilemezdi.

"Korkma sen sakın tamam mı abim? Ben halledeceğim." dedi abim sanki hissettiklerimi anlamış gibi.

İçeriye bir kaos havası hakimken kapı çaldı ve içeri günler sonra Poyraz abim geldi. Hızla koşup ona sarıldım. Beni tek koluyla sarıp kaldırdı. "Abim, Kaan abim iflas ettiğimizi söylüyor. Başaramadık mı?" dedim başımı boyun girintisine koyarken. 

"Yok öyle bir şey miniğim. Ne dedim ben sana? Halledeceğim dedim ve hallettim." diyen abimle herkes şaşkınlıkla abime bakmaya başladı. 

"Biri bana ne olduğunu söylesin artık. İflas ettik mi etmedik mi?" dedi Demir abim.

"Yok öyle bir şey dediğim gibi. Her şey Aslı'm sayesinde oldu. O olmasaydı şuan tek bir şeyimiz bile kalmamıştım." dedi Poyraz abim ve beni bırakmadan koltuğa yürüyüp oturdu. Bende rahatımı hiç bozmadım. Günlerdir onu çok merak etmiştim.

"Şimdi her şeyi açıklıyorum dinleyin. Aslı bana bir süre önce bir şey anlattı. Asil'in bir şeyler karıştırdığını ve bizim her şeyimizi alacağına dair konuştuğu bir telefon konuşması duymuş. Ardından bunun için Asil'e yakın olmaya çalışmış amacı bilgi toplamaya çalışmakmış. Bu kısım için sana hala kızgınım. Neyse işte bana bunu anlatınca bende araştırmaya başladım ve Aslı haklı çıktı. Bir süredir bizi soyuyormuş gibi düşünmesini sağlıyordum. Bugün ise tamamen kasayı boşalttığını düşündüğü için açık bir şekilde yaptı. Tabi ben önlemimi almıştım. Şimdiye çoktan polislere teslim edilmiş olmalılar." dedi sakince abim.

"Ah çok şükür ya rabbim."   dedi annemde. 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bilmem kaç ay sonra...

"Abiiiii" dedim bahçeden eve doğru bağırarak. İlk gelen daha doğrusu uçan Poyraz abim oldu. "Ne oldu miniğim, neden bağırıyorsun?" dedi. "Bekle abim." dedim ve bağırmaya devam ettim.

"Kaan abi, Araz abi, Ayaz abi, Demir abi bahçeye gelin." dedim tüm sesimle. Karşı yaka duydu beni resmen.

Hepsi sonunda geldiğinde konuştum. "Beni takip edin." dedim ve önden ilerlemeye başladım. Arka bahçeye geldiğimizde konuştum. "Ta-da. Beraber burada uyuyacağız bu gece. Hem bakın İhsan abiyle projeksiyon kurduk. Uyumadan filmde izleriz. Bir sürü yiyecekte getirdim." dedim abimlere bakarken.

"Bende diyorum gizli gizli ne karıştırıyorsun acaba yine." dedi gülerek Poyraz abim. "Eee nasıl olmuş, beğendiniz mi?" dedim. Hepsi beni onayladığında hep beraber uyku tulumlarına geçtik ve güzel bir film açıp izlemeye başladık.

Hemen yanımda olan Poyraz abime baktım. İkinci babam diyebileceğim bu koca adama baktım. Belki de aramızda en sert görünümlü olan oydu ancak kocaman bir kalbi ve dünyaya fazla gelen bir merhameti vardı. Gözleri her insan için ayrı bir şey söylerdi. Mesela bana hep yalnız olmadığımı, yaşadığımı hatırlatıyordu. Onu seviyordum hem de fazlasıyla. 

Sonra Kaan abime döndü bakışlarım. Tanıştığım ilk abim. Bana prenses gibi hissettiren abim. Prenseslerden nefret ederken beni bir prenses yapan abim. İlk görüştüğümüz andan itibaren bana güvenin en gerçeğini hissettiren abim. 

Araz abim... Kucağı en rahat abim. En güzel sığınağım. Kolları arasında olayı en çok sevdiğim abim. Sesi çok güzel olmasına rağmen saklayıp sadece bana şarkı söyleyen abim. Belki de en karizmatik abim.

Ayaz'ım... Az konuşup çok şey anlatan. Belki de beni en çok anlayan... Benim gibi kitap aşığı bir insan... Konuşmayı en sevdiğim abim. Cümleleri her zaman insanı rahatlatırdı. Çoğu zaman sanki onunla konuşuyormuşum gibi değil de kitap okuyormuşum gibi hissederdim. Seni en çok bu yüzden seviyorum abi. 

Geldik evimizin benden sonra en manyağına. Demir abim. Seninleyken gülmediğim tek bir an yok. Her durumda beni güldürüyorsun. Gülmeyi senin sayende  sevdim abim. Ama seninle en çok yemek yemeyi seviyorum çünkü ne istersem yememe izin veriyorsun. Abimler gibi uzun bir sağlık konuşması yapmıyorsun. Neyse senide çok seviyorum abi. 

Hayatımın dönüm noktasısınız. Beni tekrardan yaşıyor gibi, insan gibi hissettirdiniz. Sizin için ne söylesem az kalır ama sizi çok seviyorum. Ailem sizi çok seviyorum. 

"Aslı ne oldu? Neden ağlıyorsun bebeğim?" diyen Araz abimle kendime geldim. 

"Hiç ya öyle bir an duygusallaştım. Her şey çok güzel ya ondan böyle. Mutluluk gözyaşları." dedim gözyaşlarımı silip gülümseye çalışarak. Poyraz abim elini yüzüme atıp iyice sildi yüzümü ve sonra konuştu. "Mutluluktan da olsa dökme incilerini miniğim benim." dedi. 

"Abi sizi çok seviyorum, biliyorsunuz  değil mi?" dedim gözlerim tekrar dolarken.

"Bizde seni çok seviyoruz meleğim." dedi Ayaz abim. "Hem güzel günler daha yeni başladı. Çok daha güzel günlerimiz olacak." diye devam etti.

"Olacak değil mi?" dedim yaşlarımı silip gülümseyerek. "Olacak." diye cevapladılar beni. Biraz Poyraz abime kayıp kucağına girdim. Oda hızla beni sardı ve saçlarım arasına bir öpücük bıraktı. Mutluydum, mutluyduk, daha mutlu olacaktık.

SON



Bir hikayenin de sonuna geldik. Acısıyla tatlısıyla 1 yıldan fazla bir zamandır birlikteyiz. Bu kurgu benim ilk kurgumdu ve ilginiz benim için en büyük moraldi. Bazen kötü yorumlar gelse de sizin sayenizde bu kadar şey yazabildim ve şimdi sona gelebildik. Biliyorum çok ani ve hızlı bir son oldu. Ancak bu kurgudan çok sıkıldım ve artık yeni bir şeyler yazmak istiyorum. Anlayacağınız yeni kurgu yolda. Hatta ilk üç bölümü hazır bile. Yine bir aile kurgusu. Umarım onu da bunun kadar beğenirsiniz. Bambaşka kurgularda tekrar buluşana dek sağlıcakla kalın. Sizi çok seviyorum. 

ÖZ AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin