Duygular~

12 4 4
                                    

Sanırım o an geldi. Artık duygularımın benden gittiği an geldi. Ne çok beklemiştim bu anı. Artık üzülmemek isterdim hep ama sanırım ileride üzülmeyi bile özliycem. Hiçbir his hissedemiyorum. Bıkkınlık bütün bedenimi kaplarken hergün daha da nefret ediyorum kendimden. Hisslerim gidiyor sevdiklerim gidiyor ve ben sadece izliyorum. Eskiden ardından bin kere düşüneceğim sözleri artık düşünmüyorum. Belki de düşünemiyorum. Her şeyin bittiği noktadayım. Herkesten bıktığım noktadayım. Herkes gözüme yapmacık geliyor her hareketleri gözüme batarken onlara ruhsuzca bakmaktan başka birşey yapamıyorum. Kimse için üzülemiyorum, kimse için endişelenemiyorum sanırım fazla bencilim. Bunu isteyerek yapmasam da bir şekilde bencilim işte. Aslında herkes bencil. Ne kadar seni düşünüyorum bile dense buna körü körüne inanmak aptallık olur. Kimse kendinden başkasını düşünmez. Madem böyle neden hâlâ bencil terimi kötü kullanılıyor ? Hepimiz kendi dünyamızın merkeziyiz bu yüzden bencil olmak normal değil mi ? Sanırım böyle düşünen tek benim. Bencillik hep kötü gösterildi bize ama en komiği en bencillerin bize bunu kötü göstermesi. Herkesin kendisine olan bir ilgisi var. Bu ilgi asla dinmiyor ve asla bitmiyor. Ben bile hayattan bu kadar bıkmış, kendimden bu kadar nefret ederken hâlâ kendime olan ilgiyi başka kimseye göstermiyorum. Bütün duyguların fazlasını kendime gösteriyorum. En belirgini ise nefret. Kimseye karşı bu duyguyu bu kadar belirgin hissetmedim. Nefret beni bedenimden uzaklaştırıyor. Bu da bencilce bence sonuçta bu nefreti başkasına duyabilirdim ama ben onun yerine bu şiddetli duyguyu kendime karşı hissediyorum.

Hergün önceki günkü derdimi bile küçümsüyorum. Bu yüzden küçümseme duygusu da bence kötü değil. Bir şeyleri küçümsemezsek kendimizin değerli olduğuna nasıl karar veririz ? Tabi burda bahsettiğim küçümseme kişilere karşı olan değil. Eğer karşımızdakini küçümsersek bu o kişi için kötü sonuçlar doğurur. Onu küçümseyen tek biz değiliz çünkü. Benim bahsettiğim küçümsemenin de fazlasını kişi kendine karşı hissetmeli. Dediğim gibi en ağır duyguları hep kendimize karşı hissederiz. Eğer kendimizi küçümsersek daha iyi olmaz mı ? Belki de olmaz bu herkese göre değişir ama bana kalırsa küçümseme o kadar da kötü değil. Bunun belli nedenleri var tabi. Kendimi küçük görmek bazen yemek içmek gibi sıradanken bazende bir uzaylı gibi yabancı geliyor bana. Bazen kendimi yüceltirken bazende en diplere koyuyorum. Ancak kendimi yüceltirken mutluluk, özgüven gibi duyguları hissediyorum ama kendimi küçümserken bunları hissetmiyorum. Bana bu çok garip geliyor. Sonuç olarak iki düşünce de bana aitken neden biri beni bu kadar tatmin ederken diğeri çıkmaz kuyuya sokuyor ? Bence buna ben karar veriyorum. Toplumda hep başarılı kişilerle kıyaslandık ve bu başarılı kişiler bize dediler ki " Kendine güven ve bunu başkası yapıyorsa ben neden yapamıyorum diye düşün ?" bunu hepimiz en az bir kez duymuşuzdur. Eğer kendinizi sevmiyorsanız bu sözü basit bir "Nasılsın ?" sözünden bile fazla duyarsınız. Bizim iç dünyamızı bilmeden bize dayattıkları kalıplardır bunlar. Onlara göre sonunda başarı varsa gidilen yolun pek de önemi yoktur. Ancak öyle değil. Eğer bir şey için fazla uğraşırsanız onun sonucu sizi tahmin ettiğiniz kadar mutlu etmez. Zaten böyle olmasa tuhaf olurdu dersiniz ama yine de o süreç sizi harap eder. Belki de genç yaşta olgunlaştırır sizi.

Kendini küçük görmek bana göre diğer duygular gibi karşılanmalı çünkü o da bizim içimizde olan bir duygu. Bu duygu kötü olsaydı bizi yaratan (hangisine inanıyorsanız) bize bu duyguyu verir miydi ? Veya toplumun bize kötü gösterdiği her şey gerçekten de kötü mü ? Bunun olmadığına hem fikiriz bence. Toplumun algılarının hepsinin bize uyma ihtimali yoktur ve eğer biz bu algıları saçma olduğunu düşünüyorsak toplumun bize dayattığı bu duyguların kesin ayrımının da saçma olduğunu düşünmeliyiz.

Örneğin ben yağmuru çok severim. Onun altında ıslanmak bana inanılmaz bir haz verir. Yeri gelir hayatı sorgular düşüncelerimle baş başa kalırım. Çoğu kişiye üzgün insanları temsil eden yağmur bana huzur verir. Eğer ben toplumun bana gösterdiklerine tamamen inansaydım bu duyguları beslemezdim. İşte bu yüzden kendimle gurur duyuyorum. Tabi bu pek uzun sürmez bu duygu da kısa sürede terk eder bedenimi. Duygular bence bir bilmece gibi onları canlandırmak veya öldürmek bizim elimizde. Ne zaman hangi duygunun geliceği ise büyük bir gizem. Bu yüzden onları severdim ama sanırım onlar beni pek sevmediler. Eğer sevselerdi bu aciz bedenimi neden yarı yolda bıraksınlar ?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 17, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bıkkınlık~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin