0.1

430 24 18
                                    

౨ৎ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

౨ৎ

Elimdeki oyuncak tabancayla yönetmenin önünden minik adımlarla koşturduğumda herif bana ters bakışlar atmıştı. Beni sevmediği için böyle yaptığını düşünürken set çalışanlarına da aynı şekilde davrandığını görünce derin bir oh çekmiştim.

"Oğlum beş yaşındaki çocuk musun sen? Sabahtan beri ne dolanıyorsun öyle?" dedi elimdeki silahı işaret edip.

"Ben mi hocam?" diye sordum bilmemezlikten gelip.

"Ay bir de salak." Parmaklarını başının iki yanına koyup gözlerini devirdi. "Kızım acele edip makyajını yapın şunun. Bitirelim artık şu çekimi. Mahvoldum ya."

Bu gerginliğinizi havanın sıcak olmasına veriyorum sayın yönetmenim, başkası olsa iki dakika dayanamazdı şu muameleye yani.

Set çalışanları kolumdan tutup makyaj masasına oturttuğunda gerilmiştim. Bu zamana kadarki reklam çekimlerimde makyajımı Jungwoo yaptığı için alışkın değildim tabii böyle şeylere.

Onlar makyajımı yapmaya devam ederken gruptan gelen mesajlara baktım. Cevap vermeye vaktim olmadığı için sadece okuyup geçiyordum. Bu salaklara laf sokmadan durabilmek çok zordu gerçekten.

Yüzüme uyguladıkları işlem bittiğinde beni aldıkları gibi geri koymuşlardı yönetmenin önüne. Şu an üzerimde ensesinden tutulup sokağa atılan bir yavru kedinin hüznü vardı. Anlayamazsınız.

"Senaryoyu okumuşsundur ama yine de söyleyeyim. Reklam daha samimi olsun diye sahnelerin çoğunu doğaçlama çekeceğiz. Akışına bırakıyoruz yani. Diğer oyuncu kadraja girer girmez sen de hemen fırlayacaksın, anladın mı?"

Tek nefeste konuşmaya devam ederken onun yerine derin bir nefes alıp hepsini anlıyormuşum gibi kafa sallamıştım. Senaryoyu bir kere bile okumamam götümde patlamazdı umarım.

Aslında okumaya gerek yoktu. Zaten diğer oyuncu, önünde çekim yaptığımız şirket binasından çıkacaktı ve ben de sahneye atlayacaktım direkt. "Herkes yerine. Başlıyoruz!"

Komutu alır almaz herkes yerine geçtiğinde elimdeki silahı belime koymuştum. Polis kıyafetinin içinde baya kıyak duruyordum. Jeongin ve Seungmin böyle hissediyordu demek.

Şirket kapısı açıldığında içeriden çıkan kişiyi görür görmez hızlıca daldım sahneye. Ona doğru geldiğimi görünce ellerini cebinden çıkardı ve kaşlarını çatıp olduğu yerde durdu. "Noluyo lan?" dedi geri geri gidip.

Lan kaçıyor bu! Senaryoda böyle mi yazıyordu acaba? Neyse, biz oynamaya devam. Kolundan tutup kendime döndürdüm hemen. Sonra başladım konuşmaya. "Cosryx'i kullanmadığınızda neler olur biliyor musunuz?"

bir ipe bağlanmayı öğretmek, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin