Ah! Keşke annemler beni biraz olsun anlasa... Evet, biliyorum; sorunluyum, sıkıcıyım, eğlenme özürlüyüm, hatta soğukkanlıyım vb. bir sürü şey... Ama aslında onlar beni anlamıyor -ki ben de onları anlamıyorum- diye onların dediği herşeyi yapmak zorunda değilim. Okuldaki insanlara normal davranmam gerekiyormuş, aptal gibi gözükmemeliymişim. Ah, annecim aptal olan onlar neden anlamak istemiyorsunuz ki?!
Bir de ablalarım var. Sanırım ablalarımda olan özellıkler bende olanların zıttı olduğundan bu kadar çok beklenti içindeler. Babam zaten işin başka boyutunda, okumak istemediğimi bildiğinden cahil kalacağımı sanıyor.
Seneye liseye giriş sınavı var ve ben pek çalışmıyorum(tahmin edileceği gibi). Anne ve babamın zoruyla biraz olsun kitapları yokluyorum ara sıra, o kadar.
Sınava bir ay kalmıştı ve annem hergün yaptığı gibi aynı saatte beni odama tıktı, kitaplarımı önüme yığdı ve çıktı. Aslında herzaman yaptığım gibi yapacaktım, kitapları bir kenara kaldırıp evrenin yaratılışı ile ilgili kitabımı okuyacaktım ama bir ders dikkatimi çekti: MATEMATİK. Daha sonra fen, inkılap, ingilizce, türkçe derken kendimi ilk defa doğru düzgün ders çalışırken buldum. Annem kapıdan kafasını uzatıp "Ders çalışma saatin bitti artık uyu..." dedi ama sonra pis bir gülüşle hemen dışarı çıktı. Aslında inadına bırakmak istedim çalışmayı ancak bir özelliğim vardır -ki bu güne kadar hiç vazgeçemdiğim- bir şey dikkatimi çektiyse eğer elimden kurtulamaz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Tek Ve Son Dostum
RandomÇok sıradan, sıkıcı bir hayatı olan, soğuk, hırslı ve asla pişman olmayan bir kadının; kendi gibi olan bir adamla olan dostluğunu anlatan bir hikaye...