academy of elements, heehoon✓

sorumluluk

hehe 2. bolum

<<<>>>

heeseung'a seslenen kıza döndüğümde tanımadığım ama çok güzel bir kadındı.

"burada ne yapıyorsun?" sırıtarak baktığında ben de samimi olmayan gülümsememi sunmuştum. özellikle yapmıştım bunu.

bana biraz samimiyetsiz biri gibi gelmişti. emin olmadan da samimi olmayı düşünemiyordum.

yaklaşık beş dakikadır heeseung ile sohbet etmişlerdi ve asla ısınamamıştım o kıza.

kızın burada olduğu tüm dakikalar facia gibiydi ama o gittikten sonra daha da facia gibi gelmişti.

"heeseung o senden hoşlanan kız değil miydi?" "hani şu festivalde herkesin önünde çıkma teklifi etmişti" jaywon ikilisi birbirini tamamladığında merakla heeseung'a bakmıştım.

"kaşlarını çatma" dediği an fark etmiştim kaşlarımı çattığımı.

"bir şey yok sadece denk gelince konuştuk işte"

'şıllık karı'

'sunghoon seni duyuyorum' dudağımı ısırıp saatime bakmıştım.

"geç kalıyoruz. kalk hadi heeseung. görüşürüüüz"

<<<>>>

"tek element bükebilmeyi isterdim. şu an güzel olurdu" demiştim yürürken

"ben istemezdim. eğer tek elemente sahip olsaydım burayı umursamaz ve hafızamın silinmesini isterdim. seni düşünerek bir yıl boyunca sorumluluk içinde olmazdım." dedikleriyle gözüne baktığımda yolun karşısına bakıyordu.

'yine söyledi ve sustu'

'hah birde duymamış gibi yapıyor'

göz devirdiğim sıra kolumdan tutup kendine çekmişti.

"benim sana dediklerimi düşüneceğine önüne baksana"

bana bağırdığı sıra yanımdan hızla geçen motorla donakalmıştım.

"fark etmemiştim"

"evet fark etmedin çünkü saçma sapan şeyler düşünüyorsun"

"saçma sapan şeyler? senin söylediklerin saçma olmuyor benimkiler mi oluyor?"

"saçmalama-"

"bu kelime yapıştı galiba senin ağzına? bırak kolumu derse gideceğim ben ya!"

"dudaklarıma yapışan sadece bu kelime olmayacak" diyip diğer kolumu da tutup dudaklarımızı buluşturmuştu.