Roxy, kolunun altına sıkıştırdığı kitaplarıyla Patlama Kimyası dersine giderken şubatın ayının ne kadar çabuk sona erdiğini düşündü. Sanki her şey hızlandırılmış bir video gibi yaşanıyordu. Patlama Kimyası öğretmeni olan Profesör Ruben, bu haftanın konusu Patlayıcılar ve Patlatıcılar dersi için elinde devasa bir bond tipi çantayla dikkatlice yürüyordu. Ona çarpmamaya çalışarak adımlarını hızlandırdı ve profesörden önce laboratuvara girdi. Elain ile olan konuşmalarından beri laboratuvar partneri değillerdi. Ancak tuhaf olan şey Elain ve Artemis birlikte oturuyor olmasıydı. Yine de Roxy hiçbir şey demeden Vincent'ın yanına geçti. Acaba Elain ile Vincent'ın arası bozuk mu diye bir yoklamaya karar verdi. Evet, Elain ile bir süredir konuşmuyorlardı. Ama... Geçmişi silip atamazdı. Eninde sonunda arkadaşının kendisini anlayacağını umuyordu.
"Ee Vincent, Elain ile nasıl gidiyor? Her şey yolunda mı?"
Vincent başını salladı, "Gayet güzel, Rox." dedi uzun uzun esneyerek. "Artemis ile konuşması gereken bir mevzu varmış ondan onun yanına geçti. Zaten sevgili olsak da her an yan yana oturmak zorunda değiliz. Elain'in de benimle aynı düşünmesine bayılıyorum. Şu vıcık vıcık çiftler midemi bulandırıyor... Ben 'cool' olmayı seviyorum, hani 'buz' , anlarsın ya." dedi sırıtarak. Roxy'nin bu "soğuk" espriden sinirleri bozulmuştu ve gülmeden edemedi. Ancak Artemis ile Elain'in bir araya gelişi aklında bin tilki dolandırıyordu.
"Evet gençler! Patlayıcılar ve Patlatıcılar en önemli konulardan biri. Bazılarınızın güçleri patlatmaya çok elverişli. Bu yüzden ilk kuralımızı tahtaya yazıyorum.
1. Doğru patlatıcı varsa, her madde patlayıcıdır."
Profesör Ruben, tahtaya ilk kuralı hızlı hızlı yazdıktan sonra laboratuvarın ortasındaki beyaz masaya az önce zar zor taşıyor olduğu devasa siyah kutuyu koydu. Sonra kapağını açtı.
"Yaklaşın bakalım! İşte böyle."
Kutunun kapakları açıldığında ikiye ayrılıyordu ve sağ tarafta küçük cam tüpler içerisinde patlayıcılar adlarıyla beraber yer alıyordu. Solda ise patlatıcılar vardı.
"Benim gücümü biliyorsunuz, maddelerin yapıtaşlarıyla oynayabildiğim için bu çantayı çalkalasam veya ateşe atsam bile bu maddeler asla patlamaz. Bu yüzden rahat olabilirsiniz. Hepsi birer numune."
Roxy cam şişelerden birkaçını eline aldı. İlki simsiyah bir tozdu. Hafifçe şişeyi salladığında toz tanecikleri minik kıvılcımsı ışıltılar yaydı. Diğer şişenin içinde ise mor,kıvamlı, yoğun bir madde vardı. İçindeki mor sıvı, Roxy parmaklarını şişenin neresinde tutarsa oraya geliyordu, takip edercesine.
Profesör Ruben, Roxy'nin yanına eğildi, "Targequid en yeni buluşlardan biri." dedi ve küçük kristal şişenin kapağını açtı, "Eğer bir yerin kanamıyorsa ateşe yanaşmayan barut kadar zararsızdır." dedi ve mor sıvıyı masanın kenarına döktü.
"İzleyin gençler!" dedi, "Miss Steel, parmağınızı masanın öteki ucuna yerleştirir misiniz?"
Roxy işaret parmağını koydu, ardından Targequid sıvısı jet hızıyla Roxy'nin parmağının ucuna doğru masanın üzerinden sümüklüböcek gibi sürünmeye başladı. Temas etmesine bir santim kala Roxy can havliyle parmağını geri çekti.
"Rahat ol, moleküler yapısı patlayıcıdır ama dünya üzerinde bilinen hiçbir patlatıcı henüz patlatamadı... Ancak bir yerlerinizi kesmezseniz. Süper insan kanıyla patlayıcıdır. Ancak sıradanların kanıyla hiçbir etkinliği yok. Süper insanları saptama konusunda bir dünya markası diyebiliriz. Sıradanlara karşı pasif, süper insanlara karşı aktif bir tutum sergiliyor. Süper insanların 150 yıl önce ilk kez ortaya çıkışıyla bir ilişkisi olabileceğinden şüpheleniyoruz. Profesör Wood size detaylandırabilir..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahraman Olmak İçin Bir Sebep
Ficção CientíficaRoxy'nin derdi büyük. Süper kahraman çocuklarının gittiği okula gidiyor ama süper güçleri yok. Şayet güçleri sene sonuna kadar ortaya çıkmazsa okuldan atılacak. Yine de oturup beklemektense zorbalarla mücadele etmeye ve başını dik tutmaya kararlı. F...