VP⁸⁸ (VEGASPETE) (Devam Etmeyecek)

VP²

1998

×Vegas×

Merhabalar. Ben Vegas. Karanlığa hükmeden 12 kadim tanrıdan biriyim. Şimdi kendi dünyamda cirit atmak varken kurtardığım bir piç yüzünden 80 yıldır cehennemdeyim. Durun size anlatayım. Burası boyut olarak sizin dünyanıza benzemez. Olay sizin dünyanızda 8 yıl önce oldu. Yakalandım. Burada ise size oranla yıllar daha farklı anlayacağınız cehennemin dibinde cezamı çekiyorum.

Son dakikalar...Emri altında bulunduğum Tanrı Des 'in 3 adamı gelip beni aldı ve huzura çıkardılar. Bedenim... Yukarı çıktıkça bu iğrenç bedenim kendini yeniliyordu. Gözlerim daha net görmeye ve daha rahat nefes almaya başladım. Her yer değişmiş. Siktiğimin salakları ben yokken at koşturmuşlar.
Tam etrafı süzerken Des karşımda belirdi ve bana doğru yaklaştı.

-Nasılsın Vegas?

Hay senin sıfatına...Derin. Bir nefes aldım:
-İyiyim efendim. Sayenizde.

Başımı hafifçe eğdim ve tekrar kaldırıp o kırmızı gözlerine baktım. Arkasını döndü ve siyah zemin kaplı platforma çıkıp biraz yürüdü. Ortasında bulunan tahta oturdu. Adamlarından birisine işaret etti ve bana baktı.

-Susamıs olmalısın. Özellikle de kana.

Sesinde bulunan zevk kulaklarımı rahatsız etmişti. Önüme gelen kandan birkaç yudum aldım. Cidden bu şey yüz yıllardır bağımlılık yapmıştı.
Verilen ikramdan sonra gösterilen yere oturdum ve Des'in sözlerine kulak verdim.

-80 yıldır yoksun. Kurtardığın çocuk ise şu an 8 yaşında ve bir yetimhanede kalıyor. Hep gözetim altında. Biliyorsun. İyilik bizde yok. Olamaz. Onu besliyoruz. Büyüteceğiz ve sen vakti gelince onu ölümsüz kılıp karanlık tarafa alacaksın. Eğer sana hayat borcu var ise hizmet ederek ödemeli. Anlıyor musun?

Haklıydı. Bu olmalıydı. Ben de bunu istiyordum. Onun yüzünden 80 yılım gitmişti. Bana hizmet etmeli ve karanlığa hapsolmalıydı.

-Evet efendim. Ancak bu yıllar alabilir. O büyürken izniniz olursa halletmem gereken işler ile ilgilenmek istiyorum.

-Nedir o işler?

-Efendi Des, izin verirseniz 9. Kıdemli tanrılıktan daha üst seviyeye erişmek için çalışacağım. Size ve karanlığa layık olacağım.

Des keyifle kahkaha attı ve eliyle onayladı.

-Harika... Sen harikasın. Şimdi huzurdan çekilebilirsin.

Talimatı ile geri çekildim ve kendi klanıma doğru yol aldım. Şimdi önümde sabretmem gereken yıllar vardı.
.
.
.
.
.
.
.
Yıl 2010 (Pete 20 yaşında)

•Pete•

-Hey, Grey sana diyorum gel buraya bu kaçıncı ya!

Grey'in arkasından koşarken nefes nefese kalıp duraksadım. Avuç kadar evde minicik kediyi yakalamak her zaman zordu. Yine çizdiğimiz resimlerden birisini kapıp girmişti. Senin ben... Neyse fazla kızamıyorum ona sonuçta ailem o benim. Koşmayı bırakıp pes edince tekrar odama geçtim ve masamın üzeride duran tinerli bez ile ellerimdeki boyayı sildim. Banyoma doğru gittim ve biraz sabun yardımı ile ellerimi yıkadım. Kapı eşiğine ulaştığım an ayaklarıma dolanan Grey'i eğilip aldım ve yatağıma doğru ilerledim. Tam uzanmıştım ki telefonum çaldı ve kucağımda duran Grey masama atlayıp benden kurtuldu.
Uzanıp telefonu aldım ve açtım. Arayan canım arkadaşım Ren'di.

-Hey Pete! Uyandın mı?

Ren'in sesi her zaman olduğu gibi cırtlaktı. Gözlerimi acı yumdum ve yutkunup cevap verdim.

-Ren saat öğleden sonra 3 oldu ne uyuması birazdan hazırlanıp sete gideceğim. Asıl sen hazır mısın?

Ren derin bir nefes aldı ve hızlıca verdi.

-Uyandim işte. Ama gelesim yok.

-Sanki ben bayılıyorum Ren hadi hazırlan. İş sonrası sana bir şeyler ısmarlayacağım.

- Oleyy! Seni seviyorum bebeğim hadi kapattım sette görüşürüz.

Ren telefonu suratıma kapattı. İlk değil. Son da olmayacak. Salak lan bu.

Derin bir nefes alıp bugün yapılacak çekimlere hazırlandım. Ha size söylemedim değil mi? Ben modelim. Fazla popüler olmayan bir ajansta Ren ve diğer arkadaşım Aka ile çalışıyorum. Ren fotoğrafçı, Aka ise tasarımcı. İkiside çok yetenekliler. Ve beni güçleri ile daha da mükemmel bir hale getiriyorlar.
Hızlıca duş aldım ve bedenim için gerekli olan bakımı yapıp çıktım. Arabama bindim. Ardından ajansa doğru yol aldım. Pardon. Yol aldık. Ben ve Grey. Onu hep çekimlere götürüyorum. Settekilere kendisini bayağı sevdirmis durumda. Her neyse ajansa vardım ve 13. Kata ilerledim. Beni yönetmen karşıladı. Bir süre beraber yürüdük. Yeni bir koleksiyon çekimi hakkında bilgi verdi ve beni hazırlayacak olan çalışanların arasında bıraktı. Arkasında duran Grey'i ise kucağına alıp yan stüdyoya ilerledi.
.
.
.
.
Merhabalarrr. Umarım keyifli gidiyordur sizler için.