Mutluluk

309 24 24
                                    

Yorum yapmayı unutmayıııın💜❤️💜💜❤️

-Bir daha kaçmaya çalışırsan sana ne yapacağımı çok iyi biliyorsun değil mi küçük sürtük?

Im Jaebum bilekleri avcunun içinde kırılacak derecede sıktığı çocuğu sarsarak bağırırken etrafında onu izleyen çalışanlar korkuyla titriyordu, hepsi çok iyi biliyordu ki böyle bir öfke sadece zavallı çocuğa yönelik değildi, kaçmayı başarabildiği için kendileri de yanacaktı. Olay tam olarak iki saat önce gerçekleşmişti.

....

Jeonghan bacaklarına vuran güneşle gözlerini açarken yavaşça rahatsız edici yerden doğruldu. Zamanı bilmediği için ne kadar süredir burada olduğunu da bilmiyordu. Yavaşça yattığı yerden doğrulup sırtını boş çuvallara verdi. Bütün vücudu dayaktan ve yerde yatmaktan kaskatı kesilmiş, acıyla yanıyordu. Jeonghan bir şeyleri anlamlandıramıyordu. Buraya kapatılmıştı ve adam onu besliyor ama sonra canı sıkıldığı için dövüyor ve istismar ediyordu. Ondan hiç sıkılmayacak mıydı?  Zaman dilimini bilemediği için kaç gün geçtiğini aklında tutamıyordu.

Birkaç gün önce olanları anımsadı. Im Jaebumʼun ondan nasıl bir zevk istediğini anladığı günü hatırladı. Im Jaebum o uyanıkken içeri girmişti ve haline bakıp gülmüştü. Çünkü Jeonghan o adamı görünce o kadar çok korkuyordu ki bazen altına işiyordu ya da direk titreyerek ağlamaya başlıyordu. Tramva oluşturmuştu onda. Im Jaebum boş bir sandalye çekip üzerine oturmuş yerde yarı çıplak olanı süzmüştü. Jeonghan'ın üzerinde büyük örme bir kazak ve altında iç çamaşırıyla ona bir iki kere zorla sahip olan adama baktı. Uyuşturucu baronu bu güzel çocuğu alayla süzüp

-O kadar güzelsin ki seni paramparça etmek istiyorum küçük sürtük, sende kendini beğeniyor musun?

Diyerek dalga geçerken Jeonghan sonunda ağzını açıp konuşabildi.

-B-ben sürtük değilim, ilişki açlığınız yüzünden bana bunu yapmaya hakkınız yok.

Diyerek kendi kurduğu cümleye şaşırırken uyuşturucu baronu kahkaha atıp odayı inletti. Bu çocukla eğleneceğini biliyordu. Sırıtarak önüne eğilip yerdeki çocuğun saçlarını okşadı. İri eller Jeonghan'ın dün yıkanmış yumuşak saçlarını keşfederken Im Jaebum eğlenceden uzak sesiyle Jeonghan'ın gözlerinin içine bakarak

-Dünyadaki her şeyi satın alabildiğim gibi senin bu değersiz vücudunu da alabilirim küçük  sürtük, o yüzden burada hak araman mantıksız. Hele de altında sadece iç çamaşırıyla karşımda oturuyorsan.

Uyuşturucu baronunun gözleri bu sefer yer yer morarmış çıplak bacaklara dönerken Yoon Jeonghan susmadı, minicik bir cesaret kırıntısına tutunuyordu şu anda.

-S-sen de korkuyorsun. Bu kadar zengisin ama kimse evinde sırf zevkin için bir erkeği tuttuğunu bilmiyor. Korkak olmasaydın beni buraya kilitleyeceğine kendine erkek bir sevgili bulurdun ve hiç yoktansa kimse böyle-

-KES SESİNİ!

Uyuşturucu baronun sesini sert bir tokat takip ederken Jeonghan yere çarpan başıyla sustu. Konuşmak istiyordu ama ağzını daha çok açarsa yapılacak istismara dayanabilirliği hiç kalmayacaktı. Zayıf öğrenci saçından kavranıp ikinci bir tokatla boş çuvalların üstüne fırlatıldığında yine sesini çıkarmadı ama uyuşturucu baronu ona merhamet etmeyecekti. Jeonghan boş çuvalların üzerine düşen yumruklarını sıkarken diğeri çoktan zayıf bacaklardan iç çamaşırını çıkarmıştı. Jeonghan vücudunun iğrenç bir sıcaklıkla sarıldığını hissettiğinde gözlerini kapattı ama adam henüz içindeyken onu kendine çevirdi ve yüzüne tokat atmaya başladı. Jeonghan dayanamayıp ağlayarak direnirken Im Jaebum çenesini kavrayıp yüzünü sabitledi ve ona ölümü yaşatacak cümleleri fısıldadı.

I Am Not A SlaveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin