İlk görüş..

21 4 2
                                    


Odamın kapısı kırılacak gibi açıldı. Kafamı önümdeki dosyadan kaldırdım baktım ve içeri giren Demir'den başkası değildi.

- Ne hayvan gibi dalıyorsun odaya?

- lan neler oldu sen hala içeri nasıl girmeme bakıyorsun , şaka mısın oğlum?

-Kısa kes. Ne oldu?

-Murat cuma günü olacak sevkiyatı patlatmış. O sevkiyatta çoğunluk bizim mallarımızdı. Hemen bir şey yapmamız gerekiyor Murat'ın aldığı mallar sınır'dan geçmeden önce geri alalım.

-şuan ki konumunu öğren. Adamları topla ve yola çıkalım. Hazırlıklı olun.

-Tamam.

_____

Arabanın durmasıyla açılan kapıdan indim. Tenha bir yer değildi. Ne ararsanız bulacağınız türden bir yerdeydik. Murat'ın malları buraya saklamasına pek inanasım gelmiyordu. Demir'e dönüp şöyle dedim ;

-Tuzak kurmuş olmalı. Geleceğimizden haberdardır. Tüm mağazaları , her yeri didik didik arayın en ufak bilgiyi getirin.

-Tamam. Ofisler de var oralara da bakalım mı?

-Bakın. Ben de şuradaki bir ofise bakıp geleceğim. Atıf benimle gel.

Atıf 'ın peşimden gelmesiyle birlikte ilk geldiğimiz anda gözümün çarptığı kliniğe doğru ilerliyorduk. Yaklaşınca psikoloji olduğunu anladım kliniğin ve içeri girdim. Asistan gibi duran kadın bize doğru geldi ve ;

-Buyrun kime bakmıştınız?

-Sen işine devam edebilirsin. Biz içeriye bir göz atıp çıkacağız. Dedim ve içeri doğru yürümeye başladım kadının arkamdan "giremezsiniz" dediğini duyuyordum. Fakat umursamadan ilerledim. Bir odanın önünde geldim kapıda "Psikog Lavin Altay" yazıyordu. Kapıyı tıklatmadan içeri girdim. İçeride ki kadın benim girmemle kafasını önündeki dosyadan kaldırdı ve bana baktı.

-Randevum yoktu diye biliyordum beyfendi?

-Randevu için gelmedim iki dakika bir şeye bakıp çıkacağım izniniz olursa. Dedim. Lavin hanım ise hiç anlayışla karşılamayıp ;

- Pardon!? Polismisiniz arama izniniz falan var mı ? Yol geçen hanı değil burası her gelen bir şeye bakıp çıkacaktım deyip çıkamaz beyfendi lütfen zorluk çıkartmadan gidin buradan.

Güzellikle söyledim anlamadı. Zorluk çıkartacaktım o istemişti.

-Atıf hanımefendiyi odadan çıkaralım kendisi güzellikten anlamıyor malum.

Atıf emrimle lavin hanım'a doğru ilerledi. Kolundan tutup odadan cıkarmaya calıştı. Lavin hanım çıkmamak için direndi fakat odadan çıkarıldı. Bende hemen çekmecelere dolaplara en ufak bir ipucu bulma umuduyla her yere baktım ama hicbirşey yoktu. Odadan çıktım kapıda beni bekleyen Lavin , Atıf, ve asistan'a ;

- Rahatsızlık verdik pardon. Sadece ufak bir arama yaptık işinize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.

Lavin cümlem bittiği gibi hemen ;

- evet. Rahatsızlık verdiniz bu yanınıza kalmayacak. Sizi polise şikayet edeceğim.

Deyip. Tehditler savurmaya başladı. Birşey demedim ve onu süzmeye başladım bacakları ince ve uzundu. Beli incecikti. Geniş omuzları vardı. Belinde biten sarı saçları ten rengiyle uyumu o kadar güzeldi ki gözlerimi alamadım. Yüzüne baktım. Gözleri çok güzeldi. Yeşil renk , yeşilin en güzel tonu diyebilirdik gözleri için küçük burnu ve düz burnu , gür kirpikleri , dolgun dudaklarıyla gerçekten harikaydı.

- Tabiki de polis'e şikayet edebilirsiniz. Polislerin haberi var zaten bir de siz bilgilendirin kendilerini işimize gelir Lavin hanım.

- Polislerin nasıl haberi oluyor bir belgeniz falan var mı adını bilmediğim ama ofisini darma duman eden adam?

- belgem yok. Ama polislerin haberi var. İstediğinizi yapmakta özgürsünüz hanımefendi.
Ve Asır.

-Ne?

- Adımı sordunuz ya adım asır.

- Ben de Lavin.

-Biliyorum. Zorluk çıkarmadığınız için teşekkür ederim.

Deyip. Kapıya doğru ilerledim. Polislerin falan da haberi yoktu. Bir mafyanın yaptığı arama ile polis ne alaka cidden oradan polis ile çalışan birine mi benziyordum. Sırf tehdit etmemek için polis ile çalıştığımı söyledim kendi çapında beni araştıracak. Ve sosyal medya kimliğime güvenip polis'e gitmeyecektir. Bundan eminim. Arabaya gelmiştim atıf'a dönüp  "Lavin Altay'ı en ince bilgisine kadar araştırın." Dedim.

-Hemen araştırıyorum. Asır bey ama neden yapıyorsunuz bunu ?

-ben sana ne zamandan beri hesap veriyorum atıf?

Atıf susup kafasını önüne eğdi. Bende arabaya bindim. Arabanın çalışmasıyla. Kafamı arkadaki koltuğa yasladım ve biraz gözlerimi dinlendirmek adına uyumaya calıştım ama sadece çalıştım. Uyuyamadım baş ağrısından büyük ihtimalle migremim tutacaktır. Eve gidip ilaçlarımı içmem lazımdı. Şuan da hiç baş ağrısı çekemezdim. Demir hala araştırma yapıyordu. Arabanın evimin önünde durmasıyla arabadan indim. Eve doğru ilerledim. Patronun bana doğru koşmasıyla eğildim ve başını okşamaya başladım.

Patron benim oğlumdu. Kendisini henüz yeni doğmuşken sahiplenmiştim. O da bizimle beraber büyüdü. Cinsi ise Doberman. Herkes böyle deyince genelde korkar ama patron bugüne kadar hak etmeyen kimseye saldırmadı. Baş ağrımın daha çok artması ile patronu sevmeyi bırakıp eve girdim. Selin hanım'dan çalışma odama kahvemi ve ilaçlarımı rica ettim. Selin hanım önceden ailemin güvenilir bir çalışanıydı. Ben ayrı eve çıkınca benimle beraber kalmak istedi bende kabul ettim kendisi 45 yaşlarındaydı diye hatırlıyorum. Selim hanım istediklerimi getirdi ve çıktı.

İlacımı ağzıma attım. Suyu ardından içtim. En azından biraz rahatlayabilirdim. Ben Asır Akdoğan sosyal medyada ünlü bir iş adamıyım. Ama asıl gerçek dünyada yer altının korkulur rüyasıydım. Herkes bir iş adamı olarak gördüğü için burada gördüğüm insanlarla Kibar konuşmaya gerçek kimliğimi göstermemeye özen gösteriyorum. Aslında bu işlere girmeyi ben istemiştim. Bir gün dışarıdayken serseri bir grup yüzünden bir saldırıya uğramıştım. o an orada ki 2 kişiyi öldürmüştüm. Ve buna üzülmemiştim aksine  zevk almıştım ondan sonra bana her bir kötülüğü dokunan kişilere acılar çektirmeye ,  öldürmeye başladım. Bu böyle devam etti. Düşüncelerimi telefonumun sesi bozdu. Telefonu almak için elimi masaya uzattım aldım ve arayan kişiye baktım demirdi. Aramayı cevapladım;

- çıktı mı bir şey demir ?

- hayır. Her yeri didik didik aradım ama bir bok çıkmadı. Oyuna getirmiş belli pic kurusu sadeece eğlenmek istemiş.

- "ben onunla çok güzel eğlenicem. Beklesin o sadece beklesin , diyecek başka bir şeyin var mı kapatıyorum?" Dedim. Ses gelmedi bende kapattım. Demir ve ben kuzendik. Beraber büyümüştük. Bu güne kadar yanımda olan tek kişiydi.

Yatağa girdim ve hemen uykuya daldım. Son hatırladığım üst üste çalan telefonumdu ama sanki kanımda bir şey vardı hareket edemiyordum. Alamadım telefonu ve öylece uykuya daldım..

_____

Ve ikinci bölüm bitmiştir. Yazım hataları ve mantık hataları çok var ve öylesine yazılan bir kitap olduğu için her saniye değişiklikler yapabilirim. Yayınlamayı düşünmüyorum şuanda ama ileride ne olacağını bilemeyiz.

Kırık HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin