yıllar sonra tekrar birlikte

33 3 15
                                    

     Çolpan İstanbul a dönmüş hastanedeki işlerle ilgileniyordu. Bu sırada kaya da minik Ceylan ın hastaneye nakli için gerekli işlemleri tamamlıyordu.

     Toygar hoca odasında saltuk tan gelen maili tekrar okudu ve alaca hemşireyi çağırıp doktor Saltuk u aramasını, görüşmek için hastaneye çağırmasını istedi. Alaca onunla konuşacak olmanın heyecanıyla çıktı odadan. Televizyonlardan izlediği bu medyatik doktorla tanışma fırsatı bulabileceğini hiç düşünmemişti.
     Çolpan odaya girdiğinde duymuştu babasının tekrar saltuk la konuşmak istediğini. Bu ısrarın boşa olduğunu söyledi babasına. Özel hastanede çalışan adam istese de hemen buraya gelecek değildi, uzun bir sözleşmesi vardı sonuçta izin vermezlerdi. Toygar hoca Çolpan ın durumdan haberi olmadığını fark edince anlattı durumu kızına. Birkaç gün önce ayrılmıştı Saltuk o özel hastaneden, hem de kötü bir şekilde. Girdiği ameliyatta kaybettiği hasta, ülkenin sayılı zenginlerinden ve en önemli iş adamlarından biriydi.  Saltuk un bir suçu yoktu aslında, hasta için yapılacak bir şey yoktu. Hastane yönetimi de bunun farkındaydı. Gene de nice imkansız operasyonlarda mucizeler yaşatan bu cerrahın gene bir şekilde bu hastayı da kurtarabilecegine inanmışlardı. Beklenen olmayınca onlar da bu arkası güçlü aileyi karşılarına alamadıkları için Saltuk la yollarını ayırmak zorunda kalmışlardı. Yani Saltuk şu an boştaydı. Tabii istese onu hemen havada kapacak onlarca özel hastane vardı. Ama anlaşılan Saltuk bu olaydan sonra suçu olmasa da kendini suçlamış, bu özgüvenli adam başarısızlığı kendine yediremedigi için biraz uzaklaşmak dinlenmek istemişti. Ama Toygar hocanın onun kendini kapatmasına izin vermeye niyeti yoktu. Boş durup mesleğinden uzaklaşmasına izin vermeyecekti. Hem de o borçtan kapanmak üzere olan hastanesinde yardıma muhtaç insanlar için doktor bulmaya çırpınırken . Gerçi Saltuk orda çalışmayı kabul etmese de maddi olarak elinden geleni yapmaya hazır olduğunu söylemişti Toygar hocaya, para onun için sorun değildi. Ama Toygar hocanın da istediği maddi bir yardım değil onunla burda aynı amaç için koşturacak özverili doktorlardı.

   

      O günün gecesi, sonunda tılsım gelmişti,  Çolpan ın evinde kızı Ece'yi uyuttuktan sonra dertleşmeye başladı iki arkadaş.
  - nasıl yapabilir böyle bir şeyi ya aklım almıyor. Alpagu sana çok aşıktı tılsım 
   Tılsım gözleri şiş sesi çatallaşmış şekilde ağlayarak konuştu
  - demek ki değilmiş . Ya 8 yıl dile kolay bir insan kocasını hiç mi tanımaz hiç mi anlamaz geri zekaliyim ben bildiğin beyinsizim.
   - canım benim  sen bu ülkenin en iyi cerrahlarından birisin beyinsiz olmazsın o bakımdan anladın mı
   - yok valla öyleyim. O kaza yaptıkları araba var ya onu da o almış Vera ya biliyor musun
   - şerefsiz... Ayy afedersin
   -yine de kıyamıyorum ona biliyor musun o öyle hastane yatağında yatarken yine de şükrettim boş ver dedim hayatta ya gerisi önemli değil, yok ama bitti bu iş,  diyerek ağlamaya başladı tılsım.
   - canım.. dur bakalım  her şey daha çok taze, daha konuşmadiniz bile, böyle acele kararlar verirseniz arada helak olacak bu çocuk

    - boşanmak istediğini söyledi bana Çolpan. O zaten çoktan vermiş kararını geri dönüşü yok artık. Burda kalicam
    - tamam dönme nasıl istersen istediğin kadar kalabilirsin burda biliyosun ama sana söyleyeyim alpaguyla o kadını orda öyle bırakırsan hata edersin git sıç ağzına ya var mı öyle yağma. Bir de gidip ameliyat edip hayatını kurtarmışsın kadının, keşke içinde bir neşter bırakıverseydin ya da ne bileyim yumurtalıklarını falan alsaydın yani fena mı olurdu

    - iyi fikirmiş yaa ben niye akıl edemedim bunu

Gülümsedi ikisi de Çolpan arkadaşının bir anlık da olsa tebessümüne sebep olduğuna sevinerek sarıldı sıkıca.
  - iyi ki sen varsın Çolpan
  - iyi ki sen de varsın tılsım. Canım benim. Bütün geceyi tılsımı teselli ederek geçirmekten şikayetçi değildi. Tılsım onun kardeşi gibiydi, öyle görüyordu Çolpan.
        

Ertesi gün

    Tılsım başhekim odasında toygar hocayla konuşuyordu. Sonunda o da yuvasına dönmüştü. Tabi kaya nin da artık burda çalışmaya başladığından henüz haberi yoktu.
    Bu sırada Çolpan kaya yla birlikte minik Ceylan ın hastanedeki odasını hazırlıyordu. Ve artık tilsimin da bu hastanede çalışacağını nasıl söyleyeceğini düşünüyordu.  Bu sırada gelen alaca hemşire Toygar hocanın herkesi toplantı odasında beklediğini söyleyince konuşmaları yarım kaldı.   
    

     Doktor Saltuk hastaneye giriş yaparken tüm gözler üstündeydi. Alaca hemşire koşup Toygar hocayı toplantı odasında beklemesi gerektiğini iletti adama. Bu sırada heyecandan konuşmayı hala becerebildigi için içinden şükretmişti. Yine de herkes gibi gözünü alamıyordu bu tvlerde görüp hayran olduğu medyatik doktordan. Ama o, taktığı güneş gözlüklerinin arkasından bile belli olan umursamaz tavırlarıyla kimseye aldırış etmeden geçti koridorları tüm havasıyla.
     

     Toplantı odasına erken gelen Çolpan ve tılsım diğerlerini bekliyordu. O sırada içeri giren Saltuk u görünce çok şaşırdı ikisi de. Çolpan şaşkınlıkla :
    -  aaa Saltuk
Gülümseyerek karşılık verdi adam:
    - Çolpan
Çolpan gülerek koştu adama doğru ve  sarıldılar.
     Tılsım la da sarıldiktan sonra sordu Saltuk:
   - naber tılsım nerden çıktın sen?
   - öyle geldim işte geçmiş olsun sen iyi misin?
   - iyiyim fena değilim sana da geçmiş olsun nasil oldu kocan?
   - iyi
Çolpan a doğru baktı Saltuk.
  - e noluyor böyle hepiniz toplanmışsınız bir kaya eksik
  Eksik kalsın diye söylendi tılsım sessizce.  O sırada odaya Balamir girdi. Çolpan tanıştırdı onu herkese. Hoş kendisinin de pek tanıdığı söylenemezdi ama. Daha birkaç gün olmuştu adamla tanışalı. Buraya bir hasta getirmişti Balamir. Hastane kapanmak üzere olduğundan Çolpan dışında doktor yoktu o sırada hastanede. Aslında hasta da kabul edecek durumda değillerdi ama acil gelen bu hastayı geri çeviremezlerdi.   Çolpan tek başına koştururken Balamir bir şekilde yardım etmişti tedaviye. Çolpan önce adamı sadece hasta yakını sanarak  itiraz etse de sonra adamın da doktor olduğu öğrenince izin verdi müdahale etmesine. Zaten o an başka da çaresi yoktu. Gerçekten zor bir durumda kurtarıcı gibi olmuştu o an adam. Eski bir doktordu Balamir. Mesleği bazı nedenlerle bırakıp kendini tarım işlerine  vermişti. Takii o gün Toygar hocayla tanışana kadar. Toygar hoca kendisi gibi binlerce doktor yetiştirmiş herkesin hayran olduğu idealist bir doktordu. Balamir de daha önce birebir görmemiş olsa da tanırdı onu ismen. Ve hayran olduğu hocayla konuşmanın verdiği uyanışla mesleğe dönmeye karar verdi. Çünkü kızmıştı ona toygar hoca, bir doktor olarak bu ellerinle can kurtarmak varken nasıl onları boşa harcarsın. Senin yerine geçip okumaya çalışan bir sürü insan var. Senin bu yaptığın hırsızlık sayılır demişti ona. Balamir adeta uyanış yaşamıştı. Ve o mesleğine dönmenin heyecanını yaşarken Toygar hoca da hastanesi için özverili bir doktor daha bulmanın sevincini yaşıyordu.

     Balamir TV'den görüp tanıdığı Saltuk u görünce hayretle inceledi: 
      - Saltuk bey siz Tv'de göründüğünüzden de karizmatikmişsiniz ya
      - efendim
      - Televizyonda diyorum severek takip ediyoruz.
     Herkes gülmüştü balamir e. Bu adam gerçekten değişik bir kafaydı.
       
     Son olarak odaya kaya nin girmesiyle sessizlik kapladı bir anda odayı. Tılsım ve kaya nin şaşkınlıkla bakışmasını  bölen Saltuk oldu.
     - kaya hoş geldin.
     O sırada Çolpan da tılsıma anlatıcam ben sana sonra, diyerek arkadaşını yatıştırdı.
     Tılsım ve kaya da soğuk bir şekilde selamlaştıktan sonra Toygar hoca girdi odaya.

Toygar hoca : kaya
Kaya : hocam sizi kırmak istemedim bundan sonra sizinleyim, tabi siz de hala isterseniz.
Toygar hoca: tabi memnuniyetle

    Saltuk girdi o sırada söze:

  - hocam bi yanlışlık oldu galiba ben teklifinizi kabul edemeyeceğimi daha önce söylemiştim.
  - öyle mi Saltuk, iyice düşündün mü?
  - ben bir süre dinlenmeyi düşünüyorum hocam.
  - bak burada 2 hastam var acil beyin ameliyati olması gerekiyor doktorum yok eğer benden kaçıp saklanmak istiyorsan hangi deliğe gidersen bulurum seni haberin olsun , dedi Toygar hoca.
    
     Saltuk başını çevirip masanın öbür köşesinde oturan Çolpan a baktı. Gülümsedi kadın ona. O an Saltuk her şeyi unutmuştu sanki. Tekrar döndü Toygar hocaya doğru:
   - sağolun hocam, siz nasıl diyorsanız öyle olsun.

   - aferin. Ha şöyle yaa şimdi eski günlere dönelim ve toplantımıza başlayalım.

   Herkesin yüzü gülüyordu. Eskisi gibi tekrar bir aradalardı. Ama geçen onca yıldan sonra neler değişmişti hayatlarında ya da neler değişecekti bilen yoktu.

  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 21, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Doktor SalpanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin