thirty - "O zaman yeniden aşık olurum.❤"

212 22 14
                                    

İyi akşamlaarr değerli okur arkadaşlarım. Yine çok bekletmediğimi umarak, son birkaç bölüme oranla daha eğlenceli bir yeni bölümle daha geri döndüüm 🙈🥳

Umarım hepiniz de iyisinizdir. 🥰
Hikâyeye ilginiz için şimdiden teşekkürler. 💖
Bu bölüm daha çok Aybik'le Berk'in diyaloglarını okuyacaksınız. Ben keyif alarak yazdım inşallah siz de okurken keyif alırsınız. 😊
Keyifli okumalaar. 💖

Resul Bey doktora kızmıştı ve odadan çıkarken söyleniyordu:
- Ne biçim bi doktor bu böyle? İçerde oğluma ne yaptıysa çocuğun hafızası sıfırlandı, beyni resetlendi resmen. Bu da yetmezmiş gibi kullandığı saçma kelimleri ve üslubu yüzünden kızcağızı da baydı. Ben oğlumla bu doktorun ilgilenmesini istemiyorum. Gidip değiştiricem doktorunu, dedi katî bir sesle. 

Yapacak tek bir şey vardı o da Berk'e hayatını göstermeyi deneyip hafızasının yerine gelmesini beklemek...

"Umarım her şeyi çabuk hatırlarsın Berk, özellikle de beni. Çünkü ben seni çok özledim." diye düşündü odadan çıkarken Berk'e özlem dolu bir bakış atıp kapıyı kapatan Aybike...

Ece de odadan çıkarken tıpkı Resul Bey gibi sitemle söyleniyordu:
- Off yaa. O kadar özür diledim boşa gitti. Berk'in de hafızasını kaybedeceği tuttu.
- Olsun kızım en azından Berk "abin" iyi ve biz de senin ne haltlar yediğini öğrenmiş olduk, dedi Gülay Hanım evde görüşücez der gibi samimiyetsiz bir gülüş atarak.
Ece de 1 saniyeliğine zorla gülümsedi ve bakışlarını kaçırdı. Sağa sola, hastanenin tavanına bakıp inceliyormuş gibi yapıyordu.
- Güzel mi bari mîmarisi Ece'cim?
- Efendim annecim?
- Hastanenin diyorum, mîmarisi güzel mi? En ince ayrıntısına kadar inceledin de çünkü.
- Mesaj alınmıştır Gülay Sultan, diye şakaya vurarak geçiştirmeye çalıştı Ece.

- Kızım darlama torunumu. Onlar abisiyle aralarında hallederler.
- Beynine kan giderse de hatırlarsa hallederiz inşallah, dedi Ece ağzının içinde.
- Ne dedin yavrum?
- Yok bi şey anneannecim. Sana katılıyorum dedim.
- Öyle tabii yavrum. Halledersiniz. Onu bunu bırakın da eve gidin, ne zamandır perişan oldunuz burda; gidip dinlenin hepiniz de yavrularım.
- Sen de yoruldun anne. Siz gidin asıl ben beklerim Resul'le, dedi Güliz Hanım da.
- Güliz'e katılıyorum, doktor işini de hallettim, dedi Resul Bey de onlara katılırken.
- Siz bu görevi yapmak için yanlış kişi olabilirsiniz yalnız, dedi Toprak.
- O niyeymiş oğlum?
- Sizden pek haz etmiyo ya Berk, acı ama gerçek bu çünkü anne.
- Berk hiçbir şey hatırlamıyo oğlum unuttun mu, dedi Resul Bey hatırlatarak.
- Aa doğru. Unuttum bi an.

- Her neyse. Sonuç olarak biz kardeşimizin başında bekliyoruz, dedi Doruk da.
- Olmaz Doruk'çum. Gidin ve kendinize çeki düzen verin. Uykusuzsunuz. En son ne zaman yemek yediniz belli değil.
- Valla ya ben de hafızamı kaybettiğim için hatırlamıyom ne zaman yediğimi ya da gerçekten uzun zaman oldu gençler, dedi Oğulcan.
- Oğlum bi sussana sen, diye dirsek attı ona Ömer.
- Ağğ! Midemi hissetmiyorum artık, o yüzden açlığımı da hissetmiyorum. Sıkıntı yok Resul Bey, biz bekleriz yaa, diye sırıtmaya çalıştı Oğulcan.
- Olmaz gençler. Gidip toparlanıp öyle dönün en azından.
- Diğerlerini bilmem ama ben kalıyorum Resul Bey, dedi Aybike.
- Kızım en çok sen yoruldun. Git biraz dinlen. Berk seni böyle görmesin.
- Şükran Teyzecim, görse ne olur görmese ne olur? Beni hatırlamıyo ki. Üzüleceğini sanmıyorum pek.
- Olsun kızım hisseder emin ol. Kendi iyiliğin için yap bunu. Kolay olmayacak çünkü Berk'in hatırlamadığını görüp de buna alışmak. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Evinize gidin. Bi güzel dinlenip dönün illaki kalacaksanız.
- Ver elini öpeyim Şükran Teyze'cim, diye koşup elini öptü Oğulcan.
- Şükran Teyzem doğru söylüyo sisterım. Gidip karnımızı doyuralım bi temiz kıyafet falan giyelim. Kendimize gelelim sonra da buraya geliriz nasıl fikir?

AienkienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin