İlk kurs günüm. Garip. İlk defa garip. Hem de hiç olmadığı kadar. Bir yanda da hem benliğimi kaybetmek üzere olduğumun göstergesi olan tatlı bir telaş var içimde. Ve garip bir şekilde hiç olmadığım kadar mutluyum. Ah! Bu sözler bana uygun değil. Kontrolümü kaybediyorum yavaş yavaş, aynı zamanda kendim olmayıda...
Derse girdim. İlk bilgiler, tanışma evresi... falan filan işte. Ama şu lanet olası sınav yüzünden kaybettiğim benliğim tekrar benim. Çünkü daha ilk günden onlara kendim gibi davrandım ve hiç arkadaşım yok, zaten şimdiye kadar da hiç olmadı. Olmazda.
Ders bitti. Ben de çıkıp eve gittim. Merak ettiğim bazı şeyler var ve onları araştırmam gerek. Meslekler. Eğer bir eğitim göreceksem bir hedefim olmalı. Annemler evde yok. Rahatım. Bilgisayarı salona getirdim ve masanın üzerine koydum. Tüm mesleklere baktım. Puanlarını önemsemeden. Zaten amaç hedef seçmek ve bu iş benim tarzımda yapılacaksa eğer en zor hedef seçilmeli. En uygun meslek tıp. Kararımı verdim Almanya'da tıp okuyacağım.
Şimdilik annemlerle bu konuda konuşmayacağım. Heves yapmasınlar. Beklentisiz olsunlar istiyorum, biraz zor ama...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Tek Ve Son Dostum
AléatoireÇok sıradan, sıkıcı bir hayatı olan, soğuk, hırslı ve asla pişman olmayan bir kadının; kendi gibi olan bir adamla olan dostluğunu anlatan bir hikaye...